Mustafa Armağan

Yeni Akit

Hayır Akşener, 26 Ağustos tarihini M. Kemal değil, İsmet belirlemişti

Rivayete nazaran "İlginç zamanlarda yaşayasın" diye bir beddua varmış eski Çin'de. Biz de ilginç zamanlarda yaşıyoruz. İlginç ve hayret verici zamanlarda daha doğrusu. Baksanıza CHP'den ihraç edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan diyesiymiş ki: Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk'ü zerre kadar sevmez, içinde Dersim'den kalma bir kin taşır ona karşı. Bu

Sultan Abdülhamid Galatasaray Lisesi'ni nasıl İslamîleştirdi

Yaptıklarını hazmedemeyenlerin maalesef içimizde bulunduğu Sultan II. Abdülhamid'in spora düşman olduğu yazılıp çizilir ki külliyen yalandır. Nereden mi biliyorum 3 büyük kulübümüz onun zamanında kurulmuştur da ondan. 1903 Beşiktaş'ın, 1905 Galatasaray'ın, 1907 Fenerbahçe'nin de kuruluş yıllarıdır ki 1909'a kadar tahtta kalan Sultan Abdülhamid döne

M. Kemal, Kemalistleri 'Cuma tatili Şeriatın emridir' diye tokatlamış

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Cuma hutbesinde "Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin Cuma namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım. İş yerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını Cuma namazının vaktine göre düzenleyelim" demesi acımasızca hücumlara uğradı. Zannedersiniz ki, Haçlı ordusu sınırlarımızdan içeri girecek

Yunan Başbakanının ifşa ettiği "adalar" hakkındaki gizli mektupta ne yazıyordu

"Lozan bir zafer değil, Türk milletinin cephede kazandıklarıyla asla mütenasip olmayan bir masa başı kaybı, bir diplomasi hataları vesikasıdır." İlk anda rahmetli Kadir Mısıroğlu'nun sözleri gibi gelebilir ama onun Lozan: Zafer mi Hezimet mi adlı kitabı yazmasından 15 yıl önce Tahsin Demiray adlı milliyetçi kalem tarafından yazılmıştır (Hafta, 4 Ağ

Lozan'da Yunan'a, yağmaladığı malların parasını bile bağışladık

"Lozan Antlaşması'nın onaylanması için elimden geleni yapıyorum. Bunu neden yaptığımı bu Meclise birkaç kez açıkladım. Lozan Antlaşması onaylanmadan, ikmal edilip bir kenara konulmadan Yakın Doğu'nun meselelerini halletmeye gerçek manada devam edemeyiz." İngiltere Başbakanı Parlamentoda Lozan Antlaşması'nın neden önemli olduğunu bu cümlelerle dile

CHP açıklıyor: 1947'de ABD 150 yılımızı garanti etmiş

"Duran saat bile günde iki defa vakti doğru gösterir" derler. Cumhuriyet devrinde neşredilen bazı hatıratlarda bu 'duran doğrulara' rastlamak için yüzlerce sayfayı keçiboynuzu gibi gevelemeniz gerek. Bir hatıratın kuytu bir köşesine saklanmış, "Bulamaz ki! Bulamaz ki!" diyen o saklı sözü sobelemek her babayiğidin harcı değildir lakin. Ömür törpüsü

Çanakkale'yi geçemeyen İngiliz filosu 1929'da İstanbul'a neden gelmişti

Yakın tarihimizde devletsiz bir dönemimiz vardır desem hangi yıllara rastladığını tahmin edebilen çıkar mı acaba Zira 3 Kasım 1922'den 29 Ekim 1923'e kadar geçen 361 gün süreyle herhangi bir devlete sahip değildik. 3 Kasım'da TBMM çıkardığı kararla iki gün önce saltanatını kaldırdığı Osmanlı Devleti'nin "münkariz olmuş" yani tarihe karışmış olduğu

Erbakan Hoca Kıbrıs'ı nasıl aldığımızı böyle anlatmış

Türkiye'ye 40 mil, Atina'ya 500 mil uzaklıkta bulunan Kıbrıs'ın Türkiye için önemi tartışılmaz. Şunun net olarak bilinmesi lazımdır: Kıbrıs bizim için varlık-yokluk meselesidir. KKTC'nin 49 yıldır Türk bayrağının güvencesi altında serinlemesi buranın bir tatil beldesi değil, bizim için İslamTürk kültür ve medeniyetinin şanlı tezahürlerinden biri ol

Menderes'in Kıbrıs'a gönderdiği silahlara da "MİT tırları" operasyonu çekilmişti

Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Lefkoşa'da Yeni Ercan Havalimanı'nı hizmete açacak. Cumhurbaşkanlığı uçağıyla ilk inişin gerçekleşeceği havalimanını açılışının tam da Kıbrıs Barış Harekâtının 49. yıldönümüne rastlatılması Türkiye'deki derin tarih hafızasının arzu edilen rotaya oturmakta olduğunun göstergelerinden biri olarak değerlendirilm

12 Eylül, Yunanistan'ın NATO'ya dönmesi için yapılmıştı

Çocukluğum ihtilal acıları içinden geçti. "İhtilal" sözünü ilk duyduğumda annemin "Sen daha doğmamıştın" dediğini hatırlıyorum. Kastı, 27 Mayıs darbesiydi. Kelimeyi bir daha duyduğumda Bursa'da, Tuz Pazarı'nda 3 katlı bir ahşap konakta kiracı olarak oturuyorduk. Geniş bahçesinde envai türlü meyve ağacı vardı. 10 yaşındaydım, gazetelerde "Ordu muht