Safranbolu'nun Hasan Feyzi'si, Hafız Ali'nin tam varisi

Dadaylı Hacı Hasan Hayri, Bediüzzaman Hazretlerinin "Onuncu Söz" risalesini okuması için yakın dostu Muallim Ahmet Fuad'a (Güven) verir.Ahmet Fuad Onuncu Söz'ü baştan sona kadar dikkatli bir şekilde okur. Ahmet Fuad, Bediüzzaman Hazretlerini nasıl görebilirim diye yol aramaya başlar. Muallim Ahmet Fuad, Hasan Hayri ile her görüştüğünde Bediüzzaman'ı ziyaret etmek istediğini söyler. Ahmet Fuad Onuncu Söz'den aldığı tattan ve lezetten sonra Bediüzzam Hazretlerinin diğer kitaplarını bularak okur ve onları yazmaya başlar. Günler geçtikçe Ahmet Fuad'ın Bediüzzaman Hazretlerini görme isteği onu rahatsız etme derecesine varır. 1943 yılı içinde Dadaylı Hüseyin Berberoğlu ile Bediüzzaman Hazretlerini ziyaret etmek için Kastamonu'ya gider. Nasrullah Camii şadırvanında çaycılık yapan Çaycı Emin'den Bediüzzaman Hazretleri ile nasıl görüşebilecekleri bilgisini alır. Heyecanla dış kapıyı çalarlar kapı açılır ve yukarı çıkarlar. Bediüzzaman onlara el işaretiyle oturacakları yeri gösterir. Tanışma faslında Ahmet Fuad, Bediüzzaman Hazretlerine Hacı Şeyh Mustafa'nın oğlu olduğunu söylediğinde Bediüzzaman Ahmet Fuad'a: "Demek sen Şeyh Mustafa'nın oğlusun Öyleyse sana Eflâni'de Risale-i Nura hizmeti vazifesi düşüyor" der. Ahmet Fuat: "Benim icazetim yok" deyince Bediüzzaman Hazretleri: "Ben seni görevlendiriyorum." diye cevap verir. Ahmet Fuad ziyaret sonunda Bediüzzaman'a inanmış, güvenmiş ve teslim olmuş bir ruh haliyle Eflâni'ye döner. Cuma günleri köy camiindeki hutbelerini Risale-i Nurlardan hazırlayıp verir. Kısa süre içinde Eflâni'de birçok kişinin Risale-i Nurları tanımasına vesile olurken tanıyanların başında öğretmen Mustafa Sungur gelir. Ahmet Fuad öğretmenlik maaşının çoğunu sadaka olarak çevresindeki ihtiyaç sahiplerine dağıtır. Ahmet Fuad'ın İstanbul'daki dostları ona haber gönderip: "Hocam İstanbul'da eviniz var. Gelin orada yaşayın" diye haber gönderir. Ahmet Fuat: "Üstadım bana burada bir vazife verdi" diye cevap gönderir. Ahmet Fuad, 1943 yılından itibaren tam kırk yıl kesintisiz Eflâni gibi küçük bir kasabada Risale-i Nura hizmet ederek hayatını geçirir. Ahmet Fuad'ın tuttuğu günlükte hayatı boyunca dört bin defa Kur'an'ı hatmettiği ve tüm namazlarında namaz tesbihatı yaptığını yazmıştır.