Ankara'nın teklifleri

Bediüzzaman'ın İngilizlere karşı İstanbul'daki mücadelesini takip ve takdîr eden Ankara erkânı, beraber çalışmak için müteaddid defalar onu Ankara'ya davet ederler.

Toplam davet sayısı 18'i geçmiş olup Mustafa Kemâl'in de iki def'a şifre yoluyla daveti olmuştu. Sonunda Bediüzzaman, Van eski valisi Tahsin Bey'in vasıtasıyla neşredilen Hutuvât-ı Sitte'ye mükâfaten taltîf için çağrılınca Ankara'ya gitmeye karar verir.

Bediüzzaman, 7 Kasım 1922 tarihinde İstanbul'dan Ankara'ya yeğeni Abdurrahman ile birlikte gelir. Ankara'ya gelmeden 1 Kasım 1922 tarihinde saltanat kaldırılmıştı. Bediüzzaman Hacı Bayram Camiinin misafirhanesinde ağırlanır. Hemen sonra Ankara Kalesi'ne çıkar. Hâlet-i rûhîyesinin tercümanı olan Farisî beyitleri orada o gün kaleme alır.

9 Kasım 1922 tarihinde Perşembe günü Millet meclisini ziyaret eder. Mecliste hoş-âmedi merasimi, büyük tezahüratlar, taltifler, alkışlarla karşılanır. Daha sonraki günleri hükumet ve meclis azalarıyla tanışma ve konuşmalarla geçer. Bediüzzaman'a hürmet, iftihar, teşekkür ve takdirlerini göstermek için o güne kadar telif etmiş bütün eserleri Ankara Milli Kütüphanesine alınır. 17 Kasım 1922'de son padişah Vahdettin İstanbuldan ayrılır. 18 Kasım'da ise Abdulmecid halife seçilir. Bu arada Bediüzzaman Zeylü'z-zeyl isimli eserini basar.

M. Kemal, Bediüzzaman'a büyük iltifatlarda bulunur ve onu taltif etmek ister. İlk başta Kürdistan'a Şeyh Sinusi yerine üç yüz lira maaşla umumi vaizlik vazifesini teklif eder. Ayrıca eğer isterse mebusluk, diyanet riyasetinde büyük memuriyet ve hususi bir köşk vb. tekliflerde bulunur. Daha sonraki günlerde Bediüzzaman'ı isteği üzerine Medresetü'z-Zehra için meclise kanun teklifi verilir. Mustafa Kemal ile birlikte topam 163 milletvekili evet oyu verir.

Ankaraya geldikten yaklaşık yetmiş gün sonra 19 Ocak 1923 tarihinde milli hükümet erkânını ve mebusları namaz kılmaya ve İslam şeâiri ve an'anelerini yerine getirmeye dair irşatkâr bir beyanname neşreder. İşte bu beyannemeden sonra Bediüzzaman'la M. Kemal arasında ipler kopar ve şiddetli tartışmalar başlar. Bediüzzaman, bu arada Hubab isimli eserini basar.