Mülkü malikine teslim et

Ankara'da bir araya gelen Bitlis milletvekili Gıyasettin Emre, Bingöl milletvekili Said Göker ve Gümüşhane milletvekili Ekrem Ocaklı koyu bir sohbetin ardından Bediüzzaman'ı Emirdağ' da ziyaret etme kararı alırlar.Ziyarete gitmeden önce birlikte Bediüzzaman sormak üzere dört soru hazırlarlar. Sorular kâğıda yazıldı. Gümüşhane milletvekili Ekrem Ocaklı "Bunları şifahen mi soracağız, kalben mi" diye söyleyince Gıyasettin Emre, "Kalben soracağız" der. Hazırlıklar tamamlandıktan sonra yola çıkarlar. Isparta'ya varınca Bediüzzaman'ın evine giderler. Kapıyı çaldıklarında talebeler kapıyı açar. İçeri buyur edildiklerinde Bediüzzaman onları ayakta karşılar. Önce Bitlis milletvekili Gıyasettin Emre'ye, "Gel, bir cesette iki ruh taşıyan kardeşim Gıyas Gıyas!" diyerek boynuna sarılır. Sonra Ekrem Ocaklı elini öpmek ister ama Bediüzzaman boynuna sarılarak "Hoş gedin!" dedikten sonra (İnne ekremeküm indallahi etkâküm) "İnşallah Ekrem, muttakilerdendir." dedi. Sonra Said Göker'e (Fe minhüm şakiyyun ve said) ayet-i kerimesini okudu. "İnşallah Said'im de Saidlerdendir" dedi. Milletvekilleri bu şekilde bir hitaba mazhar oldukları için çok mutlu oldular. Sonra gösterilen yere oturdular. Kısa bir süre sonra Bediüzzaman, sorularını cevaplandırmaya başladı. Hem de kâğıttaki sıraya göre... Dördüncü soru, milletvekillikten istifa edip etmemeye dairdi. Bediüzzaman "Kardeşim, siyasetle meşgul olmuyorum, dördüncü sorunuza cevap veremeyeceğim." dedi. Sohbet öğle namazı vaktine kadar devam etti. Öğle namazını kıldıktan sonra tekrar sohbet devam etti. Bir daha sohbet ikindi namazına kadar sürdü. İkindi namazından sonra milletvekilleri "Allah'a ısmarladık!" diyerek ayrıldılar. Ekrem Ocaklı, Bediüzzaman'ı ziyaret etmesinin üzerinden bir müddet geçmişti. Meclis çalışmalarına genellikle katılıyordu. Bir oturumda mecliste yapılan bütçe görüşmelerinde Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi için 57.000.000 lira teklif edilmişken Meclis'in geneli buna karşı çıkarak Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi 27.000.000 lira olarak kabul edildi. Ekrem Ocaklı, bu oylama sonrası çok üzülmüş, odasına kapanarak günlerce dışarı çıkmamıştı. Kendi kendine "Ya Rab, bu milletin hali ne olacak" diye hüngür hüngür ağlamıştı. Ekrem Ocaklı'nın üzgün hali bir müddet devam ederken bir gün Ankara Hukuk Fakültesi öğrencisi Atıf Ural kendisini görmek istediğini ve Bediüzzaman'dan haber getirdiğini söylemişti. Ekrem Ocaklı, haberi