Azami dikkat, azami sadakat

Bediüzzaman Hazretleri Isparta'ya yerleştikten sonra, ilk defa talebeleri ile medrese adını verdiği bir evde yaşamaya başladı.Bediüzzaman Hazretleri has talebelerine Risale-i Nur medrese sistemini burada yaşayarak öğretmiştir. Bu sistemi tüm şehirler ve beldelerdeki nur talebelerine "Bir araya gelin ve bir medrese açın!" anlamında yazmıştır. Bediüzzaman Hazretlerinin Isparta'da uygulamaya koyduğu sistemi örnek alan talebeler, çeşitli şehir ve kasabalarda gözden ırak evlerde Risale-i Nur medreseleri açmaya başladılar. Bediüzzaman Hazretleri bu medreselerden bir kısmının açılışına bizatihi katıldı ve bir anahtarını da teslim alırdı. Kasaba ve şehirlerde yeni açılan her medresenin çalışma programı Isparta'daki medreseden örnek alınarak yapıldı. Bu medreselerde Risale-i Nur dersleri okunur, cemaatle namaz kılınır ve ardında tesbihat yapılırdı. Medreselerde imansızlık yangınına karşı imanı kurtarma hizmeti yapılıyordu. Risale-i Nur hizmeti Bediüzzaman Hazretlerinin eliyle medreselerde bir okul programı gibi uygulanmaya başlandı. Bediüzzaman Hazretleri ile birlikte medrese çatısı altında kalan talebeler yirmi dört saat Risale-i Nurların mahkeme safhaları, kitap basımı ve dağıtımı ile meşgul oldular. Bu talebelerin tüm hayatları Bediüzzaman'la birlikte ve Risale-i Nurlara hizmet ile geçmiştir. Bu talabelerin hayatlarının birinci önceliği Risale-i Nur hizmeti ile meşgul olmaktı. Bediüzzaman Hazretleri has talebelerine yaşayarak uygulamasını gösterdiği hizmet tarzına sadık kalmaları için onlara ciddi uyarılarda bulundu ve onlara yemin ettirdi. Bu yemin meselesi has talebeler tarafından yazılı ve sözlü olarak anlatılır. Abdullah Yeğin, yemin hadisesi ile ilgili olarak Muhsin Alev, Hüsnü Bayram, Ziya Arun, Ahmet Aytimur gibi talabelere Bediüzzaman, Risale-i Nurlara sadık kalacaklarına dair Kur'an'a el bastırdığını söyler. Bediüzzaman onlara "Sizleri parça parça etseler Risale-i Nur'dan ayrılmayacağınıza söz verin!" der. Onlar da tek tek Kur'an'a el basarak yemin ederlerdi. Bu konuyla bağlantılı olarak Abdulkadir Badıllı, Bediüzzaman Hazretleri'ni ilk defa ziyarete gittiğinde hiçbir zaman unutamadığı ve çoğu sohbetlerinde tekrar tekrar şunu anlatır: Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur'a hizmetin azami dikkat, azami sadakat, azami sebat ve azami metanet ile olabileceğini söyler. Bediüzzaman Hazretleri beraber kaldığı talebelere her hal ve şartta Risale-i Nur hizmet tarzına ve Risale-i Nur eserlerine sahip çıkmaları için onlara belli aralıklarla sadakat yeminini ettirerek onları sınav içinde sınava tabi tutardı. Bu örnekten biri de Eyüp Ekmekçi ile yapılan röportajda Bediüzzaman Hazretleri talebelerine "Şah-ı Geylani, İmam-ı Rabbani gibi zatlar gelip deseler Said, sen bu tarzda gidersen