Mine G. Kırıkkanat

Cumhuriyet

Belirsizliğe doğru

Joseph Ignace Guillotin, 1738 ile 1814 yılları arasında yaşamış bir doktor; Paris Tıp Enstitüsü'nde anatomi dersleri veren bir hocaydı. Yurdu Fransa'da meclis kararıyla idam cezasına çarptırılan mahkûmların kemikleri kırılarak, başları baltayla kesilerek, bazen ilk vuruşta kesilemeyerek uzun süre can çekişmesine dayanamıyordu. İdamın işkenceye dönü

Yarım insan hakları

Mısır, nüfus çoğunluğu Müslüman bir ülkedir. Ama okuduğunuz yazı 3 bin 400 yıl önce yazılsa, "Mısır, nüfus çoğunluğu Musevi bir ülkedir" diye başlayacaktı; 2 bin 400 yıl önce yazılsa "Mısır, nüfus çoğunluğu Hıristiyan Monofizit bir ülkedir" diye... Oysa Mısır, insanlık tarihinin en büyük uygarlığını tektanrılı dinlerin etkisine girmeden, zamanımızd

我们身后还有十五亿

in'in Mikronezya'yı sessizce işgali Makronezya müstebiti Valdemir Potin hariç, Ezya arşipelindeki tüm istibdatları heyecana gark etmiş ve hatta okyanus ötesi kıtaları da zıplatmıştı. Ayıboğan Potin, bıyıkaltından gülüyordu. Mikronezya ile Yutania arasında beklenen savaş Germania müstebiti Yuhanna Herkel'in vetosuna takılınca, Potin çareyi in'deki ö

Bir vasiyetin ağırlığı

" Toplum olarak fikir-düşünce gelişmesi ve vicdan bilinçlenmesi gibi nimetlerden yoksun kalmışlığımızın iki sorumlusu vardır: Din adamı ve aydın! İlk sorumluluk din adamının omuzlarındadır, çünkü gerçek aydının yetişmesine o engel olmuştur. İnsan beyninin işler hale girmesinden en ziyade ürken bir sınıf olarak din adamları, aklın özgürlüğe kavuşmas

Çin işi, asker dişi

Mikronezya ile Yutania'nın şöyle ağız tadıyla bir türlü kapışamayan ordularının sahillerde pineklediği bir sabah; olan oldu. Muktedir Makropiç'in damadı Embesil Şamarov, Betonit Saray'ın koridorlarını kan ter içinde koşarak geçti ve huzura girmek için izin istedi. Kayınbabası Ulu oban'ın tahtına varıp ayaklarını öptüğünde, hâlâ soluk soluğaydı. Cır

Yanık toprak taktiği

Türkiye, artık ağır yaralı bir ülke. Yağmuru çağıran, toprağa bereket, sıcağa serinlik, havaya temizlik sağlayan ormanlarının dörtte biri yandı. Orman hayvanları da birbirinden değerli endemik barındıran bitki örtüsüyle birlikte öldüler... Ansızın, birbirini izleyen zincirleme yangınlarda 60 bin futbol sahası, 17 milyon nüfuslu İstanbul'un dörtte ü

Satamam derdimi kimseye

Mikronezya'nın Yutania ile nihai kapışması beklenirken Ulu oban Muktedir Makropiç'in de askeri ve sivil ahalinin moralini elbette yüksek tutması gerekiyordu. Gerçi orduya vermek istediği moral, ordu komutanı Takşak Dikerim'in ezberlettiği cevaplarla askerler arasında epeyce oral; siviller arasında da viral olmuştu*. Ama Makropiç, koltuğa yapışmak i

Patria Nostra'dan Madara Mostra'ya

Hani karşınızda biri limon yer, sizin damağınız kamaşır. Limon neyse de bozulmuş et yer, ot yer, b.k yer, siz dokunmazsınız, görüntüsü yeter, öğüresiniz gelir, yiyen bana mısın demez de sizin mideniz kaldırmaz. Pistir yanınızdan geçen kişi, kokar, kendisi rahatsız olmaz, siz burnunuzu tıkarsınız. Geğirir adamın biri, hasbelkader oturduğunuz masada,

Emekli açlık, emeksiz tokluk

Köyde doğdum. Lise bitene kadar kara lastik ayakkabı giydim. Devlet yurdunda tıkış tıkış vaziyette üniversiteyi bitirebildim. 36 yıldır öğretmenlik yapıyorum. 34 yıldır evliyim. Maddi güçlükler sebebiyle sadece 1 çocuk dünyaya getirebildim. Yıllarca kiracı olarak 12 farklı konutta ikamet ettim. Şu anda yaşadığım mütevazı evin banka kredi borçları g

Son dilek, yok çörek

Mikronezya ve Yutania'nın yaz sıcağında çöle dönüşen kumsallarında düşman beklerken sivrisinek avlayan, sevdiklerinden aylardır uzak kalan askerler, depresyona giriyorlardı. Ama depresyon salgını, nüfus azlığı dolayısıyla kadınların da askere alındığı Yutan ordusundan çok; salt erkeklerden oluşan Mikron ordusunda yayılmıştı. Bir akşamüstü, Karadeny