Mehmet Çetin

Yeni Asya

Demir Risalesi'nin Mütalâası (6)

Mütalâa çalışmamızın giriş kısmında da ifade edildiği gibi, demir, hakikaten büyük bir nimettir.Hayatın hemen her alanındaki varlığı, bunu ispat eder. Böylesine muhteşem bir nimetin verilmesi ile ihtar edilen nimet hakikatine nazarı çevirmek gerekir. Demire olan ihtiyaç dile getiriliyor Yalnız demirin zatını nazara vermiyor ki, "ihraç" desin. Belk

Demir Risalesi'nin Mütalâası (5)

1. Dördüncü Nükte'yi anlamaya doğruBiz bu çalışmada ayetin bütünden ziyade bir parçasını ele alıp, Bediüzzaman Said Nursî'nin 28. Lem'a'nın Dördüncü Nüktesi'nde yaptığı kısa tefsirini mütalâa edeceğiz. 1.1. Ayetin bir parçasıyla girilir "'Biz demiri de indirdik ki, onda hem kuvvet ve şiddet, hem de insanlar için faydalar vardır. (Hadid Suresi: 25.

Demir Risalesi'nin Mütalâası (4)

Kur'ân ifadelerinin bilim vasıtasıyla doğrulanmasıKimi zaman Kur'ân'ın, değişen bilimsel verilerle uzlaştırılarak, ayete tâbi olmak yerine, onu zihinlerde daha öncesinde var olan bir düşünceye göre yapılandırılması, bir garabet olarak karşımıza çıktığı gibi, ayetin kudsiyetine de uygun düşmez. Bazı müfessirler, ayetin bilimsel verilerle uygunluk a

Demir Risalesi'nin mütalâası -3

Enzelnâ hakkındaAyette geçen "enzelnâ", meallerde "indirdik" olarak geçerken, tefsirlerde ise ilk dönemlerde yaratılan bir şey, aletlerin insana verilmesi, insanın kullanımına hazır hâle getirmek anlamında yorumlanır. Sonraki dönemlerde indirdik manalarında kullanılır. Genel olarak inzal, mecazî manada ele alınıp, nimet olarak indirdi denilir. İndi

Demir Risalesi'nin mütalâası -2

Ön hazırlık adına kısa bilgilendirmelerHakikat, mecaz ve kinaye Belâgatın bir dalı olan beyan ilmine göre kelimeler, konuldukları anlamda kullanılırsa buna hakikat; konuldukları anlamda kullanılmalarına bir mâni olması sebebiyle başka bir anlamda kullanılırsa buna mecaz; konuldukları anlamda kullanılmasına bir mâni olmamakla birlikte yine de başka

Demir Risalesi'nin mütalâası -1

Çalışmamız 28. Lem'a'nın Dördüncü Nüktesi'nin bir mütalâasıdır. Bir başka ifade ile o risaleden anladıklarımızı ifadedir.Adı üzerinde mütalâa, etraflıca düşünme ve tetkik sonrası hâsıl olan fikirdir. Kalbe doğan manalar demek, daha doğru olur. Ferdîlik arz eder. alışmamızda önce risale metni, sonra onun üzerinde yapılan mütalâa yer alacaktır. Makam

Vicdan hakikati

İnsan yetiştirilmesinde kanunların tesiri elbette tartışılmaz, ama o mücbir kanunun giremediği özel hayattaki haksızlıklar ne ile engellenecek acabaDüşünün ki, yatak odasında eşler arasındaki haksızlık, kimsenin olmadığı ıssız bir ortamda iki kişi arasındaki kavga, gecenin zifiri karanlığında yolun kenarında dikkatli giden yayaya sarhoş şoförün çar

Sınırsız zannedilen sınırlar

İnsan; kaderle, tasarımı arasında yürürken bütün bunların Allah'ın ilmi dışında olduğu hatasına düşmemelidir. Yaptığı ya da yapacağı ilmî tasarımları, keşifleri her neyi bulacak ve yapacak ise hemen her şeyi, İlâhî takdirin şemsiyesi altındadır.Sen neyi istersen veririm, sorumluluk sana ait olduğunu bil ama unutma ki haddini bilmen de aşman da yine

Mürted ile fâsık hakkında farklı bir değerlendirme (2)

İkinci ifade"Ey bedbaht fâsık adam! Fâsıkların kesretine bakıp aldanma ve 'Ekseriyetin efkârı benimle beraberdir', deme! ünkü fâsık adam, fıskı isteyerek ve bizzat talep edip girmemiş; belki içine düşmüş, çıkamıyor. Hiçbir fâsık yoktur ki, salih olmasını temenni etmesin ve amirini ve reisini mütedeyyin görmek istemesin."2 Bu ikinci ifade paralelind

Mürted ile fâsık hakkında farklı bir değerlendirme (1)

On Yedinci Lem'anın Yedinci Nota'sının satırlarında geçen fısk, fâsık, mürted, merdudü'ş-şehadet gibi tabirler arasında, kısa ve sınırlı bir mütalâa ile bu tahlil vücud buldu.Nota'da muhatap, bedbaht hamiyetfüruş nitelemesiyle hitap edilen, kendini beğenip ve överek hamiyetli olduğunu iddia eden bedbahttır yani kötü talihlidir. Talihsizliklerden bi