Mahmut Toptaş

Milli Gazete

Fatih iş adamlarımıza

İş adamlarımızın başarılarını, denizlerde yük gemilerinde dalgalanan bayraklardan anlıyoruz. Karayollarında TIR'ların tırıs tırısa yol alıp ihracat ve ithalat yaptıklarından anlıyoruz. Londra'da, Washington'da, Berlin'de, Moskova'da, Pekin'de, Tokyo'da Yükselen minarelerden okunan ezanlardan anlıyoruz. Yurt dışında AVM'lerde marketlerde görülen mal

Bütün eğitici ve öğreticilere

Orta Doğu Üniversitesi'nden mezun bir su profesörü, bir bayram ziyaretinde anlatmıştı. Onun anlattıklarından ben, kullandığı teknik terimlerden dinlediklerimi değil, anladıklarımı yazacağım. "28 Şubat'ın en şiddetli döneminde öğrencilere suyu anlattım. Suyun kanununu anlattım. Barajlarda toplanan suyun tabana ve yan duvarlara baskısını anlattım ve

Yetkin, etkin, özgün, imanlı nesil

Kulağına ezan okuduklarımızı, bir de ölünce cenaze namazı kılarak hatırlıyoruz.Ezanla cenaze namazı arasında geçen hayatının hiçbir yerinde ona Allah'ı hatırlatacak insanlarla karşılaşması engellenen, hatırlatanları da cezalandıran bir sistemin içinde büyüdük. Biz, bir işe yaramadık ama bu sene, geçen sene doğanlara bir şeyler yapabiliriz. Yüz elli

Kuvvet hazırlayın

İlk önce ilmimizi kuvvetlendirmek gerekir. Ana-baba yurdumuz olan cennete doğru çok uzun bir yolumuz var. Yol, haramilerle dolu. Kâfir haramiler, münafık haramiler, her yerde, her zaman karşımıza çıkabilir. Nerede ne zaman saldıracağı belli olmaz. Politika arenasında, borsa pazarında, üniversite kürsüsünde, eğitimde, güvenlikte İnsanın olduğu her y

Her organ için sadaka

Allah'a kulluk, yaratılan herkesin ve her şeyin görevidir. "Yaparsa yaparım, eller varsa ben de varım" denecek ve oylanacak bir görev değildir. İnkârcı biri, buna itiraz etse de onun eti, kemiği, iliği, saçı, başı, dişi, tırnağı, milyarlarca hücresi de ona itiraz eder ve Allah'ın yarattığı tabiat kanunlarına uyarak kulluk teşbihini yaparak görevini

Bu yaz neler gördüm, neler duydum

Şehirlerin yüksek kaldırımlarında yürüdüm. Dağların boyun eğen tepelerinden baktım ormanlara, derelere. Gönlün daralmasını genişleten insan yüzleri gördüm, gönül tıkanıklığını açan sözler işittim. Çorak gönlümü yeşerten, ırmak akışlarını seyrettim. Umut dağlarıma örülen umutsuzluk setlerini yıkan dostları gördüm. Beynimin kıvrımlarının çıkmaz sokak

Yolumuzdan alıkoyacak güç yoktur

İnsanlar, para delisi, makam delisi, şöhret delisi, şehvet delisi diye gruplara ayrılırken bir kısmı da insanları, altını, şehveti yaratana âşık olur ve para delileri ona bir kulp takarak "Mevla mecnunu" deyiverir. Mecnun'a, "Ağacın ne güzel yaprakları var" demişler; Mecnun: "Leylâ'mın saçlarına benzer" demiş. "Ne güzel dalları var" demişler; "Leyl

Kur'an'la konuşanlar (8)

Halife Velid, Şam'daki kiliseyi yıktırınca, Bizans kralı ona mektup yazar ve "Babanın yıkmadığı kiliseyi sen niçin yıktın Eğer sen doğrusunu yapıyorsan baban hata etmiş sayılır" der. Halife Velid, şu ayeti yazar gönderir: "Davud ve Süleyman'a da (bağışta bulunduk.) Hani o ikisi, o kavmin koyun sürüsünün girdiği ekin hakkında hüküm veriyorlardı. Biz

Eskimeyen eskiler

İyi, güzel, doğru, vefa, arkadaşlık, dostluk, yardımlaşma gibi özellikler ve güzellikler, her devirde özel ve güzeldir. Zamanla bu özelliklerin yansıması ve anlayışı değişse de iyi ve güzel özellikler her yerde ve zamanda geçerlidir. Altın paralar gibidirler. En eski zamanlardaki altın parayla bu sene Merkez Bankası'nın bastığı altın paralarda gram

Kur'an'la konuşanlar (7)

ÖRNEK VE ÖNDER ÂLİMLER Maliki mezhebinin kurucusu İmam Malik bin Enes'i herkes tanır ama Ebu Cafer Mansur'u birkaç tarihçi tanır. Bin yıldır milyonlarca insan İmam Malik'in topladığı hadisler ve hukuk sahasındaki içtihatlarından yararlanırlar ama Ebu Cafer Mansur ismi ancak tarih sayfalarında yaşar. Tefsir, hadis ve fıkıh kitaplarında görüşleri nak