Lütfi Albayrak

Takvim

Yazın bitişi

Deniz şortu hâlâ nemli ama dolapta kabanın yanında asılı. Klimalar "Benim görevim bitti" deyip sessizce köşeye çekiliyor. Güneş kremi bitmiyor, kapağı kayboluyor. Plaj şemsiyesi kış boyunca balkon köşesinde "Ben burada ne yapıyorum" diye sorguluyor. Flip-Flop terlikler, kışlık çorapların yanında yetim kalıyor. Dondurma kutuları yeniden kuru fasulye

Sakal: Yüzdeki kıllardan fazlası

Sakal, erkeğin yüzünde rastgele çıkan kıllar değil; hayatla girdiği bir tür pazarlıktır. Kadınlar makyajla, erkekler sakalla "ben buyum" der. Ama işin komik tarafı, sakal aslında erkeğin karakterinden çok, tıraş olmaya üşenip üşenmemesiyle ilgilidir. Sakal, Çene Photoshop'udur Kimileri çenesini kare göstermek için spor salonuna gider, kimileri sak

İşi düşünce arayanlar

Canıııımcı: – "Canııım nasılsın yaa" diye başlar, ama sohbetin devamı mutlaka bir istektir. Bayram kuşu: – Yılda iki bayramda bile aramaz. Ama iş çıkınca gece 03:00'te bile rahatsız eder. LinkedIn'ci: – Yıllardır ses etmez, birden mesaj atar: "Sen hâlâ orada çalışıyor musun Birini bana önerir misin" DM'den yürüyen: – Paylaşımlarına sessizdir. A

Dedikodunun dedikodusu

İLK ÇAĞLARDA: Dedikodu aslında bir tür "survivor" bilgisiydi. Kabilede biri diyordu ki: - Aman dikkat, mağaranın arkasındaki Korkut geçen gün avı çaldı. Bu bilgi kulaktan kulağa yayılıyor, hırsız da topluluktan dışlanıyordu. Yani dedikodu, ilkel dönemin Twitter bildirimiydi. ANTİK DÜNYADA: Yunanistan'da halk tiyatroları vardı ama kulis dedikodusu d

Akrabalar & Akbabalar

İnsanoğlu dünyaya yalnız gelmez. Daha ilk nefesinde, yanında görünmez bir kalabalık belirir: akraba ordusu. Bu ordu bayramlarda, düğünlerde, taziye evlerinde ve elbette miras davalarında ortaya çıkar. Ancak bu kalabalığın içinde, farklı bir tür vardır: akbabalar. Bunlar da akrabaların içinden çıkar, ama kan bağına değil, mal bağına bağlıdırlar. Ak

Kadınların süper güçleri

Çorap bulma gücü: Evde kaybolan çorabı kokusundan tanıyabilir. Kumanda dedektörü: Koltuğun arkasında mı, halının altında mı anında bulur. Detay mikroskobu: Saçını 1 cm kestirsen "Sen kestirdin mi" diye sorar. Hava durumu hissi: "Üşürsün" der ve gerçekten üşürsün. Telepati mesaj okuma: "Sorun yok" yazılan mesajın yüzde 100 sorun içerdiğini çöze

"Ben sana layık değilim"

İlişkiler tarihi boyunca en fazla kullanılan, en fazla içi boşaltılmış, en fazla "yalan olabilir" kategorisine giren cümlelerden biri şüphesiz ki: "Ben sana layık değilim." Bu cümle aslında bir "aşkın KDV'si" gibidir: Ödemenizi yaparsınız ama tam olarak nereye gittiğini asla bilemezsiniz. CÜMLENİN EVRENSEL ÇEVİRİLERİ "Ben sana layık değilim" = "Sık

Dünyada hesap ödeme şekilleri

TÜRKİYE: Hesap gelince "garsonu köşeye çekme" sporu başlar. Kazanan, kartı gizlice verendir. ABD: "Split the bill" kültürü. Herkes kendi yediğini öder. "Ben sana 2.35 dolar borçluyum" ayrıntısı bile olur. JAPONYA: "Warikan" sistemiyle herkes eşit öder. Kimin ne yediği tartışılmaz. ÇİN: Hesap kavgası ciddi prestij işidir. Bazen arkadaşlıklar bu yüzd

Yalakasyuslar

"Şimdi, insan doğasının en ilginç türlerinden birinin gizemli dünyasına yolculuk ediyoruz..." Kamera, loş bir ofis koridorunda sessizce ilerler. Kapının önünde pusuya yatmış bir silüet görünür. "İşte karşınızda: Yalakasyus. Onlar, doğal ortamlarında çoğunlukla otoritenin birkaç metre çevresinde bulunur. Her an atılacak bir fırsat cümlesini beklerl

Kendinle kavga etmek

Kendi kendine trip atmak: "Sen bana bunu yapmayacaktın!" (Ama o da sensin.) Sessiz kalma cezası: İç sesinle konuşmuyorsun, ama aynı kafadasınız. Kendi mesajını görmezden gelmek: "Ben yazmadım sanki..." diye üç nokta bırakmak. Küs yatağa yatmak: Sağ tarafın sol tarafına dargın... Battaniye ikiye bölünmüş. Kendi özrünü kabul etmemek: "Özür diler