Kâzım Güleçyüz

Yeni Asya

"Rast gelsem sille vuracağım"

Saltanat, meşrutiyet, cumhuriyet, demokrasi. Said Nursî, siyasî tarihimizin bu dört devresini de yaşamış ve her birinde, Kur'ânî prensiplere dayalı tavizsiz duruşunu korumuş bir âlim, müfessir, mütefekkir ve aksiyon adamı.Fikirlerinin gücünden ve sağlamlığından o kadar emin ki, "Asr-ı Saadet mahkemesine de celb olunsam, üç yüz sene sonra kurulacak

Sanki yeni yazılmış gibi

Meşrutiyetin ikinci defa ilân edildiği 1908'den bu yana geçen 110 yılı aşkın sürecin başından itibaren Bediüzzaman'ın eserlerinde kayıt düştüğü parametreler ve dile getirdiği ölçüler, demokrasi serüvenimizin bundan sonraki aşamalarında da hepimize ışık tutup yol gösteren birer deniz feneri hükmünde.Divan-ı Harb-i Örfî ve Münazarat başta olmak üzere

İslâm birliğinin anahtarı

Üstad Bediüzzaman'ın, dinle bilimi, vahiyle aklı buluşturup kaynaştıran, medeniyetleri buluşturan, Avrupa'yı Kur'ânî değerlerle tanıştıran, ırkçılığı reddedip kardeşliği esas alan, cehalet, fakirlik ve ihtilafı eğitim, kalkınma ve ittifakla ortadan kaldırmayı öngören Medresetüzzehra projesi, devrin Osmanlı idaresine ilettiği 1900'lü yılların başınd

O proje gerçekleşseydi...

Üstad Bediüzzaman'ın çok büyük bir önem verdiği ve hayatı boyunca tahakkukuna çalıştığı Medresetüzzehra üniversitesi eğer vaktinde kurulmuş olsaydı, bu topraklardaki bütün unsurlar gibi, bölgede çoğunlukta olan Kürtleri de kucaklayacağı için, özellikle Türk-Kürt kaynaşması sağlanır ve sonraki yıllarda gerek Türkçü, gerek buna tepki olarak gelişen K

Sivil ve hür bir üniversite

Üstadın kurduğu Risale-i Nur Üniversitesi, binası, tesisleri, resmî kadro ve bütçesi olmayan, ama eserlerin okunduğu her ev ayrı bir şube, derslerin yapıldığı her salon müstakil bir anfi gibi hizmet veren, gönüllülük esasına dayalı, risaleleri okuyan herkese hem talebe, hem deanlama derecesine görehoca vasfı kazandırarak kısa zamanda toplumun derin

Çözüm o projede

"Bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilaftır; bu üç düşmana karşı sanat, marifet, ittifak silahıyla cihad edeceğiz" diyen Bediüzzaman'ın en büyük ideallerinden biri, doğuda Medresetüzzehra adıyla bir üniversitenin kurulmasıydı.İlim ve eğitimde de istibdadı reddedip hürriyeti esas alan bir anlayış temelinde din ilimleriyle modern fenlerin kaynaştı

Ortak bağ

"Genelde Kürtler dindardır. Sünnî Kürtler Türkiye ortalamasına göre daha dindar ve muhafazakârdır. Kürtlerin tercihlerinde din faktörü çok ağırdır, etnik kökenin önündedir."Bu sözlerin sahibi, bir Kürt siyaset adamı: Merhum Şerafettin Elçi. 1980 öncesinde AP'den milletvekili seçilip bakan dahi olan, ama Kürt olduğunu söylediği için şimşekleri üzeri

Reçete Bediüzzaman'da

Konunun bir kez daha gündeme gelmesi üzerine, Bediüzzaman'ın güncelliğini şimdi de koruyan yaklaşımını tekrar hatırlatmak istiyoruz.Onun bilhassa Eski Said döneminde yazdıkları, özellikle de Münazarat isimli kitabı, bu meselede çok isabetli ve orijinal görüş ve tesbitler ihtiva eden bir "reçete" niteliğini haiz. Dindar halkın kolayca anlayıp benims

Said Nursî'siz çözüm olmaz

2014 başında "çözüm süreci" adıyla ikinci kez gündeme getirildikten bir buçuk yıl sonra yine tıkanıp rafa kaldırılan proje daha önce 2009 yazının sonlarında evvelâ "demokratik açılım," sonra "millî birlik ve kardeşlik projesi" adıyla başlatılmış, ama sınırdan geçip ülkeye giren teröristlerin adeta resmî karşılama ile "ağırlandığı" Habur olayı ile,

Ramazan'da Kur'ân ve tefsir okumak

Üstadın, talebelerinden Refet Beye yazdığı mektuplardan birinde Üç Aylar ve Ramazan'da ne gibi meşguliyetler içinde olunması gerektiği bahsinde çok dikkat çekici ve orijinal bir tavsiye yer alıyor:"Bu Şuhur-u Selâse Üç Aylar çok kıymettardır; Leyle-i Kadrin Kadir Gecesinin sırrıyla seksen sene bir ömrü kazandıracak bir vakitte en iyi, en efdal şeyl