İsmail Kılıçarslan

Yeni Şafak

İngiltere iç savaşı ve ellerini ovuşturan Ümit Özdağ

İngiltere'de yaşanan ve pek çok insanın adını "iç savaş" olarak koyduğu olaylarla ilgili sosyal medyada karşıma çıkan onlarca gönderiden biri şu: "İngiltere, MOSSAD ve Birleşik Krallık Güvenlik Servisi Ajanı Stephen Christopher Yaxley-Lennon'dan ilham alan ayaklanmaların ardından bir iç savaşa uyandı."Lennon ya da kendisine sonradan verdiği isimle

"Ölüm bize ne yakın, ne uzak bize ölüm"

Ona, daha altıncı yaşının ilk günlerini yaşayan bu çocuğa, bir masalın büyülü atmosferinin içerisinde yürümek gibi gelmiştir eminim. Gecenin zifiri karanlığında, elektriğin hiç uğramadığı o mülteci kampında elinde bir kandille babasıyla birlikte usul usul mescide yürümeleri, babasının büyükçe bir anahtarla mescidin kapısını açması, çok büyük ihtima

Çağrını duyduk, kabul ediyoruz

"Dini eğitimimi babamdan aldım" demişti katıldığı bir söyleşide. Babası bir şeyh, sufi ve müezzindi. Mülteciydi evet. Bir mülteci olarak, 1963'te, Gazze'deki Elşati Kampı'nda doğmuştu. Hamas kurucusu Şeyh Ahmet Yasin'in özel kalemi idi. Yasin'in şehadetinden sonra Hamas'ın kilit ismi olmuş, Gazze, Kudüs ve Filistin için onurla ve şerefle çalışmış,

Bu bir savaş ilânıdır

Paris Olimpiyatlarının açılış töreninde sergilenen "LGBT performansı", hemen bütün dünyanın gündemine oturuverdi. Macron, "bizim vergilerimizi bu saçmalıklara harcadıklarına inanamıyorum" diyen milyonlarca Fransız vatandaşının aksine, "Fransa budur" diyerek aslında meselenin ne olduğuna dair bir işaret fişeği de yakmış oldu. Tören boyunca ortaya çı

Mavzer

Öfkeliydi.Ne gece kalkıp kıldığı teheccüd, ne cemaatle eda ettiği sabah namazı dindirebilmişti öfkesini. Rahmetli anasının öğrettiği gibi önüne bir bardak su koymuş, 19 kez sekine duası okumuş, her sekinenin ardından suya doğru üflemiş, dua bitince suyu üç yudumda içmişti ama çare bulamamıştı öfkesine. Hanımı "sabah ekmeği hazır" diye kapının eşiği

İngiliz Yahudi medeniyetinin ölümü kimin eliyle olacak

"İngiliz-Yahudi medeniyeti" tanımı malum, büyük düşünürümüz, rahmetli Teoman Duralı'nın kavramsallaştırdığı bir tanım. Meraklısı mutlaka okumalı hocanın "Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti" kitabını. Duralı çok temel bir soru sorar bu kitabında: "Bugün, dünyayı ve insanlığı sarmış dev sorunların halledilmesi için elzem gözüken çağdaş İngiliz-

Bu bir Mustafa Sarıgül yazısı değildir

"Ahlakı, hayat tarzı, dünya görüşü ne olursa olsun her insanın, insan olmak bakımından insan onurunu korumak gerekir. Hicret edeceği gece Efendimiz (s.a.v)'in evinin önünde suikast için bekleyen müşriklerin biri perdeyi açıp içeriye bakmayı teklif edince, diğerleri bunu şiddetle reddeder ve bunu öğrenirlerse Arapların kıyamete kadar kendilerini ayı

"Alırsın kıymetin bilmen, dükkân önün toz edersin"

"İnsan dediğinin ömrü, hayal kırıklıklarının toplamından ibarettir" diyen adamı hatırlamasan da olur. Ama şunu hatırla: "İnsan sıfatında çok geldim gittim bülbül oldum Firdevs bağında öttüm bir zaman gül için zara düş oldum"Belki yirmi, belki yirmi beş yıl oldu. Çanakkale'nin o küçük kasabasının o küçük taş evinde kalırken ev sahibemiz olan yaşlı

Geçtik beş artı biri, stereo bile değil artık

Leman dergisinin sokak köpekleri tartışmaları bağlamında yayımladığı "Patili Devrim" kapağı, uzun süredir üzerinde düşündüğüm bir konuyu dağınık da olsa yazma şansı verdi bana. Uzun süredir meclislerde mahfillerde önemli bir konu olarak konuşulan "kaht-ı rical, adam yokluğu, insan kalitesinin yetersizliği" başlıkları bence bizatihi insanla değil, d

15 Temmuz ile hesaplaşma biçimleri

Türkiye'de 15 Temmuz öncesi süreçte, 17-25 sonrası yükselen tansiyon döneminde yani, Ankara'da bir arkadaşımla şu şakayı yapmaya bayılıyorduk: "Merak edilecek bir şey yok. Devlet cemaatin içine sızmayı başarmış." Şüphesiz bu şaka, o zamanlar adına "cemaat" denilen sümüklüler ordusunun gücü ile ilgili olarak bir hakikati ifade etmesi bakımından komi