KAR YAĞDI, İŞARET VE İŞARETÇİLERE DİKKAT: Çekme halatı takoz, zincir

Beylikdüzü, Büyükçekmece yolunun her kilometresi kesif kar yağışı ve beceriksizlik sebebiyle kapanmış olup... skiden hava durumu cekli caklı sunulurdu; olacak, yağacak. Ya güzelim tahmin desene şuna, olur ki ıskalarsın, bari lafın altında kalma. Şimdi imkânlar daha iyitabii, haberleşme ağı, uydular Ve dili daha yumuşak. "Akşam saatlerinde yağması bekleniyor" Haşşöle hizaya! Kar yağınca muhabirler görüntü avına çıkar, kilitlenen trafik, saçı, başı, kaşı kara boyanmış insanlar Kasvetli bir üslup tutturur "beyaz bela" diye manşet atarlar haşa.Ulen o beyazlık olmasa dana otlatırsın barajlarda. Bozkır obruk obruk delinir,taban suyu dibe kaçar. Göller, dereler kurur, mümbit araziler, gümrah ormanlar elimizden çıkar. Sonra oturup "eyvah çölleşiyoruz" haberi yaparsın, ağlaya zırlıya... KARYOLA YAĞDI! Odun kömür yakıldığı günlerde erkenden yatardık, arkası yarını bile dinlemeden, oda sıcakken daha. Camlar hep buğulu olur, dışarısı muamma.Doğuda camın buzu aylarca kalkmaz, tırnağınla kazırsın para kadar bir alan açılır anca.Olmadı elma sürersin, hohlarsın, tuzla ovarsın, kolonya, lavanta Kar özletmiş bekletmiştir. Gözünüz yollarda. Bir sabah ananız müjdeler "Gel bak ne göstereceğim sana!" -Kar mı yağmış yoksa -Ya ne ya! Babanız camiden gelir, paltosu bembeyaz. Kahvaltınızı pencere önünde yapar, sobaya kalın meşe odunları atar kudurtursunuz karın hatırına. Maşa üzerine ekmekler dizilmiş, çay filiz ve tomurcukla demlenmiştir. Güğümdeki su kaynamalı olmuştur, inceden iç çeker, nağmeli nağmeli cızıldar. Sobanın demi okkalı olur, buruk lezzeti damağınızı sarar. Ya da köydesinizdir, yeni sağılmış sütü bırakırsın sobanın alnına. Kaynayınca alır dinlendirirsin, kaymağıters çevirirsin iki fıkır daha... Çıtırlavaş,tulum peyniri, yumurta, eee bir de bal varsa yanında. Sobada yemek pişirmek keyiftir. Kuzine üzerine üç tencere koyabilirsiniz yan yana, kuru fasulye, pilav, çorba Fırına börek çörek de atabilirsiniz ayrıca. Eğer külüne patates gömerseniz şahane kumpir olur; bıçakla yarın, bir kaşık tereyağı bırakın arasına. Tuz, biber, baharat, artık nasıl hoşunuza gidiyorsa. LAPA LAPA Bazen mektep dönüşü tipiye yakalanırsınız. İnce ince ve sert sert atar, zemin tutar, sonra yumuşayacak dökülecektirlapa lapa.Annem rahmetli "bu tanelerin her birini bir melek atıyor" derdi "ve kıyamete kadar ona sıra gelmeyecek bir daha" Eski evler genellikle tek katlı ve hemzemin olur,rüzgar karı kapıya yığar. Sabah açarsın, içeri dolar. Bi çıkarsın dizine kadar Ha senin dizin sıkıntı değiltabii, boyun üçbuçuk karış olunca. Ama bazen belimizi de bulur, çukurları örter, bilmeden basanı boylar. Çocukların aklı oyunda, oynaşta, büyüklerin derdi bacayla tesisatla, aman sular donmasın, borular patlamasın da... Eğer kerpiç evde oturuyorsanız dama çıkmalı, karı kürümelisiniz aşağıya. Mübarek pamuk gibi görünür ama kurşun gibi ağırlaşır, çatır çatır çatıları kırar. Toprak damlı evlerde tavan kavak tahtası ile (çok gevşektir) kapatılır, araya bir kaç uyduruk hatıl atarlar. Üzerinde en az iki kamyon toprak vardır, sızdırmasın diye lovla (taş silindir) ezer sıkıştırırlar. Yine de çare olmaz damlar, sağa sola galveniz leğenler koyarlar. Şıp şıp şıp. Gecenin sessizliğinde yankılanır, sinirinizi bozar. Tavan bu kadar ağır olmasına rağmen duvarlartel maşa, bi çökse var yaAllah muhafaza SAHA MALZEME OLSA... Bazı babaların eline yakışır, oğullarına kızak yapar, altına kavisli demir çakarlar. Kışın uzun geçtiği yerlerde "at hızekleri" olur, hem mahrukat (yakacak), zerzevat çeker hem de fayton gibi kullanırlar. Kızaksız tıfıllar dikçe bir yokuş bulur, eze eze karı sıkıştırır, akşamdan su döker dondururlar. Pırıl pırıl parlayan bir kayak pistiniz olur, ayakkabınız köseleyse kanatlanırsınız âdeta.Ha arabalar çıkamaz,teyzeler düşer o başka. Sonra efendim birihtiyar gelir, kovasındaki külü itinayla serper buza. Gitti güzelim tesis.Ah be amca! Maarif'inÜniteDergisi vardır, kardan adamı adamdan sayar. Yok havuç burun, kömür göz, ev ödevi gibi bir şey aslında.Amaan yapalım bi' tane, bakarsın örtmenin soracağıtutar. Doğu çocukları eksi onlarda boğuşur durur, yanakları al al yanar.Ayaklarında naylon terlik, üstlerinde yamalı hırka İstanbul ööle diildir ama. Isı nakısa düştü mü çenelerin