İrfan Özfatura

Türkiye

YİRMİSİNDE DEVRİMCİ, KIRKINDA BURJUVA: PANÇO VİLLA

Jose Doroteo Arango Arambula, 1878 doğumlu bir köylü çocuğudur. Fukaradır, mektebe gidemez, okuyup yazamaz, hesap yapamaz. Babası Agustin ve annesi Micaela yarı köledir, toprak sahiplerine çalışırlar.Babası ölünce para kazanmanın başka yollarını arar. Amerikan demir yolu şirketinde çalışır, katırcılık, duvarcılık, kasaplık yapar, bir ara madende te

İstanbul'un iki yeşili vardı: Bostan ve kabristan

Çocukluğumuzun Üsküdar'ında Selimiye pazarına gidilirdi her çarşamba. Lakin marul, maydanoz, taze soğan için beklenmez, bifilal (sandaletsiz) koşarsın bostana. Bazen bahçıvanın iyi tarafına gelir, "Git kendin topla" der, oyun çıkar sana. Şöyle bir sepetine bakar "Filan kuruş ver tamam" hesabı yuvarlar oracıkta. Evet Caddebostan'da bostan vardır. Ey

Teknofest gençliği bugünün ötesinde... Hepsi ateş gibi

Biz altmışlı yıllarda mektebe başlayan altmışlıklar geri kalmış (hadi gelişmekte olan diyelim) ülkenin çocuklarıydık. Lisan öğrenemedik, derslerimiz boş geçerdi zira. Sınıf gürültüsü koridoru taşınca idman muallimi gelir, çocuklar yüz defa "what is this" yazın der gider. Bir başka günde de sayfalar dolusu "it is a pencil" yazdırır, öğrenirsin güya.

İstanbul Boğazı'dan üç devir üç gemi

11 Kasım 1944. Washington Büyükelçimiz Mehmed Münir Ertegün hayatını kaybeder, ancak Cihan Harbi yıllarıdır, naaşı Arlington Mezarlığı'nda muhafazaya alınır. Ortalık sakinleşince USS Missouri Zırhlısı ile yola çıkarılır. O günlerde Missouri dendi mi akla ne nehir, ne de şehir gelir. Pasifikte can yakan ünlü zırhlı Amerikalıların kahramanıdır. Halkı

Tekkeler kapatılınca

Cüzzam korkulan bir hastalıktır. Ağır geçen vakalarda saçlar dökülür, burun tabanı çöker, kollarda bacaklarda kabarmalar olur, basil sinir uçlarını tutar, görme ve his kaybı başlar, hatta felce yol açar. Ateş, hâlsizlik, kas, baş ve boğaz ağrıları vardır, ıstırablıdırlar. Üstüne üstlük baskı altında kalır, aşağılanırlar. Süheyl Ünver'in çizimi ile

Para niçin var Dağıttıkça artar

Kisra, Şah, Şehinşah, Padişah, Han, Hakan, Sultan, Firavun, Necaşi, Tubba gibi unvanları duymuştuk. Meğer bir de Mensa varmış devletlüler arasında.Nerede Afrika'da. Mandingo dilinde kralların kralı, melikü'l-müluk, emir-ül umera. Elbette koltuğa çok mensa oturur ama biri iz bırakır aralarında. "Mensa Musa!"Efendim Mali İmparatorluğu'nun temelleri 1

Şeker değil şükür bayramı

Çocukluğumuzda medyamız, medeniyetimize mesafeliydi, "Ramazan-ı şerif" kelimesini ağızlarına almaz "Müslümanların oruç ayı" der geçiştirirlerdi laf arasında. Tiyatrolar, kumpanyalar, Direklerarası'nda göz süzenler, bıyık buranlar... Aziz mübarek günü kantocu muhabbetine bağlar, bayat manilerle içinizi bayarlar. Yok davulumun ipi kaytan... Kalmadı

Aslan yattığı yerden... Kentine iyi bak

İslam beldeleri umumiyetle bir külliye etrafında şekillenir. Önce sultan, hanım sultan, valide sultan, şehzade, vezir, paşa ya da herhangi sahibi hayrat bir cami inşaasına başlar. Külliyenin idamesi için yanına bir arasta açar. Etrafı evlerle sarılır ve bir belde neşvünema eder (gelişir) zamanla... Mesela Gazi İshak Bey, Fatih Sultan Mehmed adına H

Deprem paraları İnönü heykeline

1939 Zelzelesi tam Erzincan şehir merkezini tutar. 52 saniye sürer ve 7,8 büyüklüğünde sallar. Sadece ülkemizde değil yeryüzünde yaşanan depremlerin en büyüklerinden biridir...Hareket Erzincan dışında Amasya, Yozgat, Çorum, Tokat, Sivas, Erzurum, Elâzığ, Tunceli, Gümüşhane, Giresun, Ordu ve Samsun'da da hissedilir. Resmî kayıtlara göre can kaybı 32

Merkez üssü Asya

Son bir asır içinde yaşanan bütün zelzeleler kayıt altında. Merkez üssü, yönü, derinliği, şiddeti ama neyi varsa.. Peki ya daha önceleri Tarihçiler yıkıcı olanları yazar, vasatları kaale almazlar. Mesela "MS 856 İran- Damghan" ve "MS 893 İran-Erdebil'i atlamazlar. Şaka değil cem'an 350 bin kayıp. On tane savaşa bedel tek başına. Halep 1138 yılınd