İdeolojik dayatma ve takiyye

Takiyye; Arapça bir kelime olup muhaliflerin zararlarından korunmak ve onlarla iyi geçinmek için kendini gizlemek, olduğundan farklı görünmek, sakınmak, çekinmek anlamlarına gelir. (Osmanlıca-Türkçe Lügat, Yeni Asya Neşriyat)

Takkiye, Şia Mezhebinde yer alan, Ehl-i Sünnet mezheplerinde doğru kabul edilmeyen bir meseledir. Ahrardemokrat iktidar süreleri hariç, Türkiye'de doksan küsur yıldan bu yana yaşanan en büyük sıkıntılardan biri; Anayasa, kanun, tüzük ve yönetmenlikler yoluyla bir şahsın ideolojisinin bürokrasi ve topluma zorla dayatılmasıdır.

Bu durum, devletin hışmına uğrama korkusu duyan siyasî kesimleri, özellikle idareci ve bürokratları, devletle iş birliği yapan grupları takiyye yaparak; Kemalizm'i içinden benimsemediği halde, dışından benimsemiş gibi görünmeye mecbur etmektedir. Bu da, bir kısım fertleri içi dışına uymayan, çift kişilikli insanlar haline getirmektedir.

HUKUKTA KİŞİYE ÖZEL KANUN OLMAZ

Türkiye, İran ve Kuzey Kore haricinde dünyanın hiçbir ülkesinde devlet, vatandaşlarına Anayasa ve kanunla bir kişiyi ve ideolojisini zorla empoze etmemektedir. Evrensel hukuka göre anayasa ve kanunlar, istisnasız bütün fertlerini kapsar. Kişiye özel kanun olmaz. Ne yazık ki ülkemizde M. Kemal, 5816 Nolu kanunla özel koruma altına alınmıştır. Onu sınırsız methetmek serbest, hatalarını eleştirmek yasaktır ve cezayı gerektirir.

Ülkemizde resmî bayramlar, devletin Kemalizm propagandası için uygun fırsatlar kabul edilmektedir. Bu garip ve hukuka aykırı dayatma, belli aralıklarla darbe yaparak demokrasiyi askıya alan askerî darbeciler ve onlarla iş birliği yapan siyasî yönetimler tarafından yapılmaktadır.

Hakiki demokrat olmayan bazı kesimler de, Kemalizm'den kendilerine adeta bir "meşruiyyet" hakkı elde etmeye çalışmaktadırlar. Geçmişte dindar kimlikli siyasî akımın lideri, "M. Kemal hayatta olsaydı bizim partiden olurdu" diye iddia etmişti. Bugünün hâkim siyasîleri "Atatürkçülüğü asıl biz temsil ediyoruz", "Beni birisine benzetmek istiyorsanız, Atatürk'e benzetin" demişlerdir.