Hüseyin Öztürk

Yeni Akit

İnebolu ve İstiklal Yolu

Cennet Mekân II. Abdülhamid Han'ın İttihatçılar tarafından tahttan indirildiği tarih olan 27 Nisan 1909'dan sonra Türkiye, hızla Batılılar tarafından kültürel, siyasi, idari ve silahlı olarak işgal edilmeye başlamıştı. İlk koparılan coğrafya Kuzey Afrika, Balkanlar, ardından Birinci Dünya Savaşı ve büyük toprak kayıplarından sonra 783 bin metrekar

Tarihin Yaşadığı Şehir Kastamonu

Kastamonu için açık hava müzesi denilir. Maddi gözlükle baktığımızda doğru olabilir lakin buradaki tarihi eserler yaşamaktadır. Dolayısıyla "tarihin yaşadığı şehir" demek lazım gelir. Müze denilince bakılır-görülür geçilir, aidiyet hissedilmez. Günlük hayatın devam ettiği mekânlara müze gözüyle bakılırsa, oradaki gaye anlaşılmaz, aidiyet duyulmaz.

Kadim Şehirlerin Manevi Bekçileri

"Gelişiniz güle güle, gidişiniz güle güle, her işiniz güle güle" (Şeyh Şaban Veli Hz.leri). Topraklarımız, maddi ve manevi olarak ikibin yıldır Kelime-i Tevhid sancağının yere düşürülmeden korunduğu bir coğrafyada vatan edilmiştir. Selçuklu Beylikleri, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde; milli birliğimiz belli aralıklarla kesintiye uğrasa da milletim

Geçmişini Unutturmayan Şehir Kastamonu

Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır atanı; Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı. Elbet sadece tarihini-geçmişini-kültürünü-medeniyetini unutturmayan şehir Kastamonu değil ama bunların başında Kastamonu'nun geldiği de bir hakikat. Kastamonu, bütün ülkem

Korkma

"Ey Cemaati Müslimin! Milletler; topla-tüfekle-zırhla-ordularla-tayyarelerle yıkılmıyor, yıkılmaz; milletler ancak aralarındaki rabıtalar koparılarak; herkesin kendi derdine, hevasına, kendi menfaatini temin etme hırsına kapıldığı zaman yıkılır". Yukarıdaki ifadeler, İstiklal ve İslam Şairimiz Mehmet Akif'in, Kastamonu Nasrullah Camii'nde, 5 Kasım

Betona veya toprağa odaklanmak

Ülke olarak geliştikçe ve büyüdükçe, betona daha çok odaklanıyor ve toprağı ihmal ediyoruz. Bu vakıayı görmek için zihnimizi-gözümüzü-kulağımızı biraz Anadolu'ya çevirmeli. Mesela tarımla uğraşan ailelerde yaş sınırı 60'a dayanmış vaziyette. Gençler şehirlere, betonlara akarken, çift-çubuk-tarla-bağ-bahçe ve çalışma, bu yaştaki insanımıza kalmakta

Toprak işlenirse bereketlenir

Hareket bereketin ana dinamosudur. Toprak işlenirse bereketlenir. Toprak insan gibidir. Kendisiyle ilgilendikçe insanın yüzüne güler; kişinin kesesine-midesine-evine bereket yağar. Toprak el ister, alet ister, emek ister. Öte yandan -inananlar için söylüyorum- bizim topraklarımız "Besmele" topraklarıdır. Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya, "Besmele e

Tarım ve Hayvancılık Bağımsızlık Sigortamızdır

Tarım ve hayvancılık, devlet yönetimi dışında; planlı, programlı ve bile isteyerek belli kesimlerce modası geçmiş olarak görülmekte ve belli medyada da çanak tutmakta. Tarım ve hayvancılık, bizim bağımsızlık sigortamızdır ve vazgeçilmemizdir. Hatta her gün hem hükümet tarafından hem topraklarımızı vatan edinmeyi dünyevi ve uhrevi şart bilen aklıse

Dut Diyarı Göynük

Ülkemizin zenginlik kaynaklarından birisi de meyve ağaçlarıdır ve bunların başında da dut gelir. Pek çok yöremizde olduğu gibi dut zengini şehirlerden birisi de Göynük'tür. Malum iki "Göynük" şehri vardır. Birisi Antalya'da, diğeri Bolu'da. Biz Bolu Göynük'ten söz etmekteyiz. Göynük esas olarak Akşemseddin Diyarı diye anılır ve öyledir. Bir seferl

Liderlikte Nezaket

Ne muhteşem bir kelime. İçinde insanlık adına pek çok şey barındıran belki bir kitabın yüzlerce sayfasını dolduracak erdem dolu muhtevalı bir kelime. İşte bu hafta tanıtmaya çalışacağımız kitap böyle bir eser. "Liderlikte Nezaket" ismini taşıyor. Üstelik Garp'tan, Garplı yazarların anlatımıyla gerçekleştirilmiş bir çalışma. Oysa nezaketin ve kural