Çare Risale-i Nur'da

Bazen, doğrudan şahsımızı ilgilendirmese de, haksız ve hukuksuz uygulamalar neticesinde ortaya çıkan, çevremizdeki insanların mağduriyetlerinden dolayı üzülüyoruz, hayıflanıyoruz. Ama duadan başka elimizden bir şey gelmiyor.

Bazen de maruz kaldığımız maddi veya manevi musibetlerden dolayı sıkılıyoruz, streslere giriyoruz

İşte aczimizden dolayı giriftar olduğumuz bu gibi sıkıntıların reçetesini de Üstad Bediüzzaman bakın nasıl nazarlara veriyor: "Kardeşlerim, ben Nurlarla meşgul oldukça sıkıntılar azalıyor. Demek vazifemiz Nurlarla iştigaldir. Ve geçici şeylere ehemmiyet vermemek ve sabır ve şükretmektir. (Şualar, s.549)

Manevi havanın bozulmasıyla, maddi hava da bozuluyor. Böyle ortamlar beraberinde birçok sıkıntıya sebep oluyor.

Helâket ve felâket asrı olan, ama birilerince medeniyet asrı olan lanse edilen ve belki de farkında olmadan çoğu insanın dünyevileşerek giriftar oldukları sıkıntılarla, problemlerle başbaşa kalarak perişan bir halde ömür geçirdiklerini biliyoruz.

Üstad Bediüzzaman'a kulak verelim: "Aziz, Sıddık Kardeşlerim! Risale-i Nur benim bedelime sizlerle görüşür, derse müştak yeni kardeşlerimize güzelce ders verir. Nurlarla ya okumak ve okutmak veya yazmak suretindeki meşguliyet tecrübelerle kalbe ferah, ruha rahat, rızka bereket, vücuda sıhhat veriyor." (Şualar, s.511)

Maruz kaldığımız sıkıntıların, stresin ve huzursuzlukların bir diğer önemli sebebi de; zaman zaman meydana gelen depremlerin, sel felâketlerinin ve yangınların sebep olduğu can ve mal kayıplarıdır. Bu ve benzeri felâketlerde evleri yıkılan, malları telef olan, daha da önemlisi bir veya birkaç yakınını kaybeden insanlar, hâliyle acılara ve üzüntülere maruz kalıyorlar. Bu gibi felaketlerin neticesinde bir de, kader boyutundan bîhaber çoğu insan, olup bitenlere, isyan ederek sıkıntılarının daha da artmasına sebep oluyorlar.