Yol gösterici ikazlar

Üstad Bediüzzaman'ın dua ederek, nokta-i istinat olarak destek verdiği, Ahrarların devamı olarak gördüğü demokratlara, bazı önemli ikazlarda bulunduğunu biliyoruz.

Bu yol gösterici ikazları da, "İslam kahramanı" olarak tavsif ettiği merhum Adnan Menderes'e yazdığı bir mektuptan öğreniyoruz.

Üstad'ın, merhum Menderes'e yaptığı mektuplarında ısrarla nazarlara verdiği, "Birisinin cinayetiyle başkaları mesul olmaz." (En'am, 164) şeklindeki, suçun şahsiliğiyle ilgili ayet-i kerimedir.

Geçmişten bugüne kadar, başta siyaset alanında olmak üzere birçok alanda, Allah'ın bu emirleri dikkate alınmadığından nice mağduriyetlere sebep olunduğunu, tarihî vakalar bize gösteriyor.

Bu durumu dikkate alan Üstad Bediüzzaman bu ayet-i kerime ışığında Menderes'e de özetle, "suçun şahsiliği" prensibi çerçevesinde hareket etmelerini, yani suçlunun yakınındaki veya uzağındaki hiç kimsenin mesul olmadığını; bu esaslar dikkate alınmadan, suçlunun yakınlarına da sanık muamelesi yapılarak onların da cezalara tâbi tutulmaları gibi hatalara tevessül etmemeleri noktasında Menderes'e ikazda bulunduğunu görüyoruz.

Başta ihvanlar olmak üzere, yıllar sonra tek adam rejimini tekrar getirmek suretiyle nice mağduriyetlere sebep olanların, kurunun yanında yaşı da yakmakta herhangi bir beis görmeyenlerin; şehit Menderes ile uzaktan yakından bir benzerliği var mı Şayet "benzerliği var" diyorsanız, uzunca bir zamandır dua ederek desteklerde bulunduğunuz lidere, Üstad'ın yukarıda nazarlara verdiğimiz ikazları gibi ikazlarda bulundunuz mu bugüne kadar

Üstad Bediüzzaman'ın, İslam kahramanı Menderes'e bir diğer tavsiyesi de, "Milletin efendisi, ona hizmet edendir." hadis-i şerifinin işaret ettiği üzere, memuriyetin bir dayatma ve tahakküm aleti değil bir hizmet aleti olduğunu hatırlatıyor.

Yine, başta Üstad'ı rehber olarak ittihaz ettiklerini zannettiğimiz ihvanlara soralım: "Dindarlıklarından dolayı taraftar olduğunuz bu siyasi kadro, gerçekten yukarıda nazarlara verdiğimiz hadis-i şerif doğrultusunda hareket ediyor mu

Yoksa, "Biz millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik." gibi içi boş sloganlardan sonra "İtibardan tasarruf olmaz." nutuklarının eşliğinde; sebep oldukları hayat pahalılığı altında ezilen milyonlar, perişan aileler varken, onlar şatafatlı yaşantılarına devam mı ediyorlar