Hilâl Kaplan

Sabah

Bir imkânsızlık siyaseti olarak 'iki devletli çözüm'

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dün gerçekleşen Filistin oturumu, uzun zamandır diplomasi kulislerinde konuşulan "tanıma dalgası"nın resmen ivme kazandığını ortaya koydu. Fransa'nın, İngiltere'nin, Kanada'nın ve Avustralya'nın ardından Portekiz, Malta, Lüksemburg gibi ülkeler de Filistin'i devlet olarak tanıdıklarını ilan etti. Üstelik bu kez

Avrupa, Filistin'i neden 'tanıdı'

Uluslararası siyasetin en sancılı meselelerinden biri olan Filistin davası, uzun yıllardır diplomasi masalarında çözüm arayışına sahne oluyor. Ancak son haftalarda yaşanan gelişmeler, esas sonuç veren mücadelenin yine önce sahadan geçtiğini gösterdi. 7 Ekim 2023'te başlayan Aksa Tufanı'nın ikinci yıldönümüne yaklaşırken İngiltere, Kanada ve Avustra

Doğu Akdeniz'de yeni satranç tahtası

Türkiye son yıllarda Doğu Akdeniz'de yalnız bırakılmaya çalışıldı. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi, AB şemsiyesi altında Mısır ve İsrail'le deniz yetki anlaşmaları yaparak Türkiye'yi Antalya Körfezi'ne sıkıştırmak istedi. Buna karşı Ankara, 2019'da Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti ile imzaladığı deniz yetki anlaşmasıyla oyunu bozdu.

BM'den geç de olsa bir ilk çıkış

Önümüzdeki hafta gerçekleşecek olan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK), Filistin meselesi açısından pek çok ilke tanık olacak. Malumunuz Genel Kurul, iki devletli çözüm için New York Bildirgesi'ni onaylayan tasarıyı 142 "evet" oyuyla kabul etmişti. Önümüzdeki hafta da Filistin Devleti'ni tanıyacağını ilan eden Fransa, Avustralya, Birleşik Kral

Mesele Hamas'tan öte...

Ortadoğu'nun yeni bir eşiğe sürüklendiği günlerden geçiyoruz. İsrail Savunma Bakanı Israel Katz'ın son açıklamaları, bölgeye yönelik niyetlerini açıkça ortaya koyuyor: "Gazze'yi birkaç gün içinde yaşanmaz hâle getireceğiz, Hizbullah'a nefes aldırmayacağız, Husiler sırada, Katar'ı şaşırttığımız gibi yeni sürprizler hazırlıyoruz." Bu cümleler yalnızc

Zamanı biz belirleyeceğiz

İsrail terör devleti, son 10 gün içinde Yemen'in başbakanını öldürdü, Gazze'ye yardım götüren gemiyi Tunus'ta bombaladı ve Katar'daki müzakere masasına saldırı düzenledi. Bir kuduz köpek üzerinden Ortadoğu yeniden şekillendirilmek isteniyor. Washington ve Tel Aviv'in yürüttüğü bölgesel stratejiler, 1916 Sykes- Picot Antlaşması'nın güncellenmiş bir

Gökyüzüne çekilen çelik perde

Türkiye'nin son yıllarda en çok gurur duyduğum alanı sorarsanız, hiç düşünmeden "savunma sanayii" derim. Çünkü bu alanda kat edilen mesafe, yalnızca askeri kabiliyetlerimizi değil, ulusal özgüvenimizi de büyüttü. Son örneği, geçtiğimiz günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren Çelik Kubbe hava savunma sistemi oldu. Dünya basınına yansıyan

'Kurucu parti'den polis barikatlarına

Cumhuriyet Halk Partisi, yıllarca "devletin kurucu partisi" kimliğiyle anıldı; bu kimlik ona siyasette ayrıcalık kazandırdı. Ne var ki İstanbul İl Kongresi süreciyle başlayan gelişmeler, bu itibarı yerle bir eden bir tablo ortaya koydu. Süreç, dışarıdan müdahale değil, partililerin itirazlarıyla başladı. Delegeler "Bu kongre şaibeli" diye haykırıyo

TikTok'tan Kongre'ye çıkan yol

Donald Trump'ın "İsrail savaşı kazanıyor olabilir ama halkla ilişkiler savaşını kaybediyor" sözleri aslında günümüz siyasetinde askerî gücün tek başına yeterli olmadığını anlatan çarpıcı bir örnek. Trump bu değerlendirmeyi yaparken aynı zamanda İsrail lobisinin Washington'daki eski gücüne de dikkat çekiyor: "İsrail, Kongre'de herhangi bir oluşum, o

CHP ve Hamas

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı hararetli konuşma ses getirdi. Pek çok şey söyledi Özel ama en temel noktayı yine ıskaladı. Hamas'ı terör örgütü olarak görmediklerini ve böyle görülmesine neden karşı olduğunu anlatmayı es geçti. Zira daha önceki pek çok açıklamasından biliyoruz ki CHP, Filistin'in varlık ha