'Milli' Eğitim Bakanı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, son bir aydır muhalefetin eleştirilerinin merkezinde yer alıyor. Memleketimizde alanı dışındaki her şeyin uzmanı olan bir profesör tarafından yazılan küstah bir mektupla, "ülkemizin geleceği için açık ve büyük bir tehdit" olmakla bile suçlandı.
Bakan Yusuf Tekin'i mankurtlaşmış çevrelerin hedefe oturtmasının nedeni, ülkemizde faaliyette bulunan çoğu Alman ve Fransız menşeli bazı yabancı okullar.
Normal bir ülkede eğer Milli Eğitim Bakanı, yabancı okullar için eleştiriliyorsa onlara imtiyaz verdiği için eleştirilir. Ancak maalesef bizde milli hassasiyetlerden yoksun bir muhalefet olduğu için söz konusu bu yabancı okulların imtiyazlarını kaldırmak istediği için hedef tahtasında...
Konuyu kısaca özetlersek: Lozan Antlaşması kapsamında açılan azınlık okulları dışında örneğin Almanya ve Fransa, ülkemizde başka okullar da açıyor. Bu okullar uluslararası anlaşmaya aykırı olarak Türk öğrencileri de alıyor.
Hatta okul nüfusunun çoğunluğunu Türk öğrenciler oluşturuyor. Ancak bu okullardan mezun olan Türk öğrenciler, "yabancı öğrenci" statüsünden faydalanarak üniversite sınavına giriyorlar.
Dahası bu okullarda okuyan Türk öğrencilerin kaydı Milli Eğitim Bakanlığı'nda yok. Yetmedi, bu okullar Milli Eğitim Bakanlığı'ndan gelen müfettişleri de kabul etmiyorlar!
Bakan Tekin de daha MEB Müsteşarı iken düzeltmeye çalıştığı bu garabeti bakanlık görevine geldiğinde tekrar gündemine alıyor. Misal, Fransız Büyükelçiliği ile görüşülüyor, talep edilen süreler veriliyor, ancak hiçbir adım gelmeyince bakanlık harekete geçiyor.
Ülkemizde eli kalem tutan Batı müstemlekelerinin kıyameti de o zaman başlıyor. Yusuf Tekin'in yabancı