Hasan Yavaş

Türkiye

Kurtuluşun,dünyadaki son sözüne bağlıdır...

Her fırsatta Kelime-i tevhid söylemelidir. Eğer iman bozuksa, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiğine uygun değilse ibadetlerin faydası olmaz, imanla ölmek çok zor olur!Allahü teâlâ bir hadis-i kudsîdebuyurdu ki:(Ben gizli bir hazineydim, bilinmek için mahlûkatı yarattım.)Bunun için herkesin,(Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah)diyerek, Allaha ve

Her gün çok dua veistiğfar etmelidir...

Her zaman, ölülere de, dua ve istigfâr etmekle, onun için sadaka vermekle yardım etmek, imdâtlarına yetişmek lâzımdır.Her gün kendimiz ve sevdiklerimiz için çok dua etmelidir. Dua, istemek demektir. Aç bir adamın, iştahlı olduğu bir zamanda yiyecek istemesi gibidir. İman ile ölenlerehatm-i tehlîlyapmak, yani yetmiş bin Kelime-i tevhîd okuyup, sevâb

Her zaman çok istiğfârokumalıdır

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "İstiğfâr duasına devam edeni, Allahü teâlâ dertlerden kurtarır ve ummadığı yerden rızıklandırır."Evliyanın büyüklerinden Muhammed Ma'sûm-ı Fârûkî hazretleri buyuruyor ki:Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:(İstiğfâr duasına devam edeni, Allahü teâlâ dertlerden kurtarır ve ummadığı yerden rızıklandırır.)Bu fakîr [Muhammed Ma'

Müslüman, her gün imanını tazelemelidir

Her Müslümanın, bilmesi lâzım olan şeyleri öğrenmesi farzdır. Bilmemesi özür değil, büyük günâhtır.Îman,Muhammed aleyhisselâmın Allahü teâlâdan getirdiği söz birliği ile bildirilmiş olan şeylerin hepsini kalbin tasdîk etmesi, yani inanması demektir. Allahü teâlânın var ve bir olduğuna, tekrâr dirileceğimize, namaz kılmanın, ramazan ayında oruç tutm

İmanı korumak için ne yapmalıdır

Bir farzın yapılmasına, bir haramdan sakınmaya ehemmiyet vermeyenin imanı gider, kâfir olur. Kâfir olarak ölen kimse, kabirde azapçeker.Erkek olsun, kadın olsun, her insanın, her sözünde, her işinde, Allahü teâlânın emirlerine, yani farzlara ve yasak ettiklerine [haramlara] uyması lâzımdır. Bir farzın yapılmasına, bir haramdan sakınmaya ehemmiyet v

Rabbimiz dilediğine iman nasip eder...

Kur'ân-ı kerimde buyuruldu ki:​"Allah, dilediğine hidayet verir (İslamiyet'e ulaştırır), dilediğini dalalette bırakır."Hidayet,hakkı hak, batılı batıl olarak görüp doğru yola girmek, doğru yola iletmek, dalâletten ve batıl yoldan uzaklaşmak, iman etmek, Müslüman olmak, yol gösterici, Kur'ân, tevhid gibi anlamlara gelir.Hidayet, doğru yolu gösterme,

İslâmiyet ilim dinidir...

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Âlim ile âbid (çok ibadet eden)arasında yüz derece vardır. İki derecenin arası yetmiş senelik mesafedir!"Kur'an-ı kerim'in birçok yerinde ilim emredilmekte, ilim adamları övülmektedir. Mesela, Zümer Suresi dokuzuncu ayetinde(Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olur mu Bilen elbette kıymetlidir)buyruluyor. Resûlullah (salla

"Sizin perhiz yapmanıza lüzum yok efendim!.."

Eski zamandaki valilerden biri çok zengin olunca ölçüyü kaçırır. Hayatını yeme içme üzerine kurar. Yedikçe şişmanlar. Ve bir gün...Kıyamet derdini bilseydik, dünyada dert diye bir şey tanımazdık. Bütün geçimsizlikler, ölümü unutmaktandır. Ölümü hatırlamak, en büyük nasihattir. Her iman sahibi kimsenin, ölümü çok hatırlaması gerekir. Ölümü çok hatır

Dinimizin temel bilgileri nereden öğrenilir

Her Müslümânın Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı"İlmihâl"kitaplarından birini okuyup öğrenmesi ve çocuklarına öğretmesi lâzımdır.Kur'ân-ı kerîmin hakiki manasını anlamak isteyen bir kimse, din âlimlerinin kelâm, fıkıh ve ahlâk kitaplarını okumalıdır. Bu kitapların hepsi, Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i şeriflerden alınmış ve yazılmıştır."Kur'ân Tercüme

Hazreti Dıhye'nin iman etmesi...

Dıhyeisminde zengin, yakışıklı bir genç vardı. Resulullah efendimizonun iman etmesini çok istiyordu. Ve bir gün...Kur'ân-ı kerimi, Peygamber aleyhisselâma, Cebrâil aleyhisselâm getirir ve ekseriyâ insan şeklinde gelirdi. Sahabe arasında,Dıhyeisminde bir genç var idi. Gâyet zengin, yakışıklı, beyaz ve güzel idi. Cebrâil aleyhisselâm, çoğu kere onun