Hakkı Yalçın

Takvim

Tanık!

TREN garlarında "yazıyo yazıyo!" diye haykırıp gazete satardı yalınayak çocuklar. Doktor ve çocuk arasındaki depresyon ilaç köprüsü kurulmamıştı daha! Tekel fabrikaları vardı, fabrikada tütün saran kızlar. Mahallenin büyükleri demli çayın yanında bütçesine uygun filtresiz sigarasını yakardı. İnsanlık ölmemişti henüz. İp atlarken eteği havalanan min

Bahardan yaza!

KENDİNİ hissettirmeyen bahar geldi de gidiyor bile. Sonbaharda ölümle dans eden yaprakların yeniden hayat bulmasına kaç kişi göz ucuyla baktı Kaç kişi çocuğunun adına ağaç dikti Kışlıkları kaldırmadık ama kış mevsiminde şapkasından güneş çıkaran tabiat ananın bizlere gönderdiği mesajı unuttuk! "Ağaçlarımı yakarsanız sizlere aralık ayını mayıs gibi

Koca yürekli kız!

ÖLÜME sebebiyet verebilme ihtimali büyük olan bir kazanın kamera görüntülerini izledim de "bazı sürücülerin yatacak yeri yok" dedim. Adı Sara Nas Çorlu. 10 yaşındaki kız çocuğu, Sakarya'da öğrenim gördüğü özel okulun önünden yolun karşısına geçiyor. Soldan gelen ilk otomobil kendisine yol veriyor, Sara Nas eliyle teşekkür ediyor, sonra ikinci otomo

Annelerim!

İNSANLIK ölmeden önce güzelliklerin yaşadığı mahallelerde büyüdük. Top oynarken kırılan camların parasını ödeyen annelerin çocuklarıyız biz. Bir gecekondu mahallesi. Mahallenin ortası çocuklara ayrılmış bir oyun alanı, karşımızda tren yolu. Tren yolunun kenarında bir sokak çeşmesi. Anneler naylon bidonlara ya da kovalara doldurdukları suyu hem içer

Çağın gerçeği!

BAKMAYIN teknolojik masallara, hayatın yalanlarına. Gerçekte uzatmaları oynuyoruz. Eskiden ayıp olanlar ayıp değil artık. Adını küçük düşürmek bile büyüklük sayılıyor. Şiddetin ağzı kulaklarında nefretin potansiyeli her geçen gün biraz daha güçleniyor. Ne çocuklara sevgi kaldı ne büyüklere saygı ne de merhamet. Paranın kokusu her şeyi bastırıyor. B

Talih!

TARİH kitaplarında yazar. 1400 yıl önce Hint imparatoru Pers imparatoruna hediye olarak satranç oyununu gönderir. Yanına da not düşer. "Kim daha iyi biliyor, daha derin düşünüyor ve daha ileriyi görüyorsa o kazanır. Hayat budur." Pers imparatoru akıllı veziriyle bu notu paylaşırken, kendisinden bu hediyeye karşılık başka bir oyun icat etmesini iste

Zuladaki mermi!

ELMAYA giren kurt elmayı çürüttü, eve giren teknoloji sosyal medyayla geleneklerin şahdamarını kesti. Hukuka giren şüphe güveni azalttı, komşuluğa giren dedikodu toplumu çürüttü, ekmeğe giren hile haramı yüceltti, erkekliğe giren iftira delikanlılığı bozdu. Cebe kolay giren para insanları baştan çıkardı, futbola giren bahis futbolu erkek oyunu olma

Vicdan!

HANGİ babayla konuşsam çocuğunun geleceğinden endişe ediyor. Eğitimde parası olanın avantajlı durumda olduğu bir sistemde en kötü dershanenin fiyatı bile el yakıyor. "Hep dertleri yazıyorsunuz" diyor eski okuyucularımdan biri. "Gül bahçelerindeki ayak izlerimi de yazıyorum" diyorum. Mahzun mahzun bakıyor! Hangi markete girsem fiyatlar bir hafta ön

Nostaljik masalcı!

ÇOCUKLUĞUMDA gecelerin akvaryumu gibi görürdüm gökyüzünü. Aydede saçlarımı parlatarak doğardı bulutların arasından. Ben dilime takılan kelimeleri hizaya sokardım. Aydede oralı olmazdı da ben yine de selam çakardım. Yalansız mavi, dumansız hava sahaları, her mahallede top sahaları. Her akşam aynı saatlerde yola çıkardım. Aydınlık düşlere kurmuştum

Mazi yolcusu!

ARKASI horozlu aynaları cepte taşımanın modası geçti. Birçoklarının aynaya bakacak yüzü kalmadı. Ama içtiği sigarayı yere atıp ayaklarıyla söndüren insanların modası hiç geçmedi. Yere tükürenlerin de kadınlara gözleriyle nişan alanların da! Onlar sosyal medyada fenomen oldular. Spor ayakkabılar moda olmadan önce ayakkabı boyacıları olurdu da o boy