Gökhan Özcan

Yeni Şafak

Gönlün heyecanı, gözün neşvesi

İçimizde insanı, hayatı, iyiliği, güzelliği kollayan bir meleke var, olmalı. Tükenmeye her yüz tuttuğumuzda hatırlatmalı hakikatin enginliğini, heyecanını, neşvesini en gür sesiyle ya da sadece fısıltıyla bize. Ama neden her geçen gün duymakta biraz daha fazla zorlanıyoruz o sesi. Hayatımızı gürültülü şeyler, yıkıcı ezberler, zihin öğütücü tekerlem

Metnin silikleşmesi

İletişim araçlarının çoğalıp çeşitlenmesiyle yazarlar, şairler, yazılı eser ortaya koyan kalem erbabı daha fazla göz önüne gelir oldu. Eski zamanların aksine şimdi okuduğumuz metinleri kaleme alan isimlerin fiziksel görünümlerini, simalarını da biliyoruz. Bir çok yerde onlarla karşılaşma imkanımız var; fuarlarda, düzenlenen farklı etkinliklerde onl

Haymatlos

Kısa cümlelerle konuşuyor oluşumuz insanlığımızın uzun, zamana dayanıklı, yerini seven, kendi tınısında eğleşen sözlere güç, belki de yürek yetiremediğimizden."Bir şey mi söyleyecektin" diye sordu sesi gür çıkan. "Ben bütün hayatımı o eşikte geçirdim!" diye geçirdi içinden hiç bir şey söylemeyen.İçimizde birikip duran o kadar çok şey var ki, hangi

Nedir insanı ayakta tutan

Nedir insanı ayakta tutan Bunca sendeleyişten, bunca yıkılıştan sonra nedir bizi yeniden ayağa kaldıran Metruk binalar gibi aniden çöküp bir enkaza dönüşmeyenimiz var mı geçmiş zamanın bir yerinde. Ama bakın, bugün yine ayaktayız, yine istiyoruz, yine seviyoruz, yine arıyoruz ve yine olmuşlardan çok daha güzel şeylerin olacağı bir zamana dair ümitl

Dil kayboluyor

"Ben ne söylüyorum, sen ne anlıyorsun!" diye hafiften sitem etti yanındakine. "Benim ne anladığımı sen nereden biliyorsun!" diye geçirdi içinden yanındaki.Suskunluk artık bir arıza sayılıyor, bir eksiklik, bir aksaklık, insanı oyundan düşüren bir maluliyet. Konuşmadan olmadığına inanıyor demek herkes, en azından kahir ekseriyet. Dışarıya doğru konu

Sonsuz okyanus

"İnsan bilinci insan ruhunun ancak küçük bir bölümünü oluşturur. Bilincinde olduğumuz şeyler buzdağının sudan çıkan ucu gibidir. Su yüzeyinin -ya da bilinç eşiğinin- altında bilinçaltı ya da bilinçdışı yatmaktadır" diyor Jostein Gaarder, 'Sofie'nin Dünyası' isimli meşhur kitabında.Bilinç gizemli bir mesele... Onu gizemli kılan şey, her şeyi olgular

Yapayalnız bir soru

Önümüzdeki yılların en kritik ikilemi şu olacak muhtemelen: Dijital dünyaya taşınıp ortamlara akacak mısınız; yoksa bu dünyada kalarak akışın dışında kalmayı göze alacak mısınızElon Musk diye bir adam var, malum... Size yeni hayatın kodlarını anlatıp duruyor. Aslında sadece yeni bir hayat değil sözünü ettiği, yeni bir inanç sistemi... Hatta neredey

Bayram okumaları

"Bu dünyada iyilik de kötülük de nispidir. Sana kötü gelen şey başkasına iyidir. Zehir senin için memat, yılan için hayattır... Çiftçi yağmur bekler, tuğlacı ister ki güneş daha da kızsın. Kainatın mimarı her şeyi bir hikmetle yaratmış ve zıtlar arasında denge kurmuştur. Müminin değerini kafirle arttırmış, güzelin güzelliğini çirkinle çoğaltmıştır.

Geçip gidiyor mu, bizimle kalıyor mu

Günler her zamankinden daha başkaydı, daha feyizli, daha bereketli... Ne çok şey söyledi kim bilir bize rahmetle yıkanan, maneviyatla dolu şu paha biçilmez vakitler. Dinledik mi Duyabildik mi Duyup içimizde kıymetlendirebildik mi Kendimize iyiye doğru, hayra doğru, güzelliğe doğru biraz olsun değiştirebildik mi Hayatımıza bir şeyler ekleyebildik mi

Asıl ve asılsızlık

Hayata dair iddialarımızın içini ne kadar doldurduğunu kafasına takan, bunu bir mesela olarak gören, bunun muhakeme ve muhasebesini yapmaya gönüllü çok insan yok. Çoğumuz iddiaları yüksek sesle, özellikle kendimize duyurmaya çalışarak tekrar edip duruyoruz. Aslında sadece bunu bu kadar çok ve tekraren yaptığımız için işkillenmeliyiz aslında. Neden