Kur'an sofrasından tefekkür meyveleri - 2

İnsanlar senin için binalar ve mekanlar yaparlar ve oralarda Allah'ın ilhâmıyla çeşitli çiçek ve bitkilerden elde edilen kandillerden evler yap diye bilgi verdi.

Ki bu evleri belirlemek ve saymak bizim bilgimizin gücünün üstündedir. Hepsi kenarları ve köşeleri arasında herhangi bir fark olmayacak şekilde birbirine eşit altıgen şeklindedirler. Öyle ki en usta MÜHENDİSLER bile bu evleri tasvir etmekten acizdir. Nasıl olsun da hakikatini idrak edip vakıf olsunlar. Allah'ın ulûhiyeti sahasında aklın bakış ve görüşleri şaşkındır.

Ev yapma işin tamam olduktan sonra yenmesini ilhâm ettiğimiz meyvelerin her birinden ye ve onlardan bal edinmen için Rabbinin sana kolaylaştırdığısenden meydana gelebilecek herhangi bir tasarrufa gerek kalmaksızın hikmetine uygun ayarlanmışyayılım yollarına gir; herhangi bir sapma ve kayma olmadan Rabbinin sana girilmesini ilhâm ettiği yoldan gir.

Ey iman ve marifetleri elde etmekle mükellef olanlar! Bal arısı kendisine vahyedilen ve ilhâm edilenin gereğini yapınca size onların, karınlarından renkleri çeşitli, beyaz, siyah, yeşil ve sarı, bir şerbet çıkar ki, onda insanlar için ŞİFA vardır; birinci derecede balgama dair hastalıklara ve ikinci derecede diğer hastalıklara faydası vardır. Elbette bu nazarî ve ilmî güçte en mütekâmil akılları bile aciz kalacakları işleri zayıf bir arıya ilhâm, vahiy ve sunmada ve bu arının da emredildiği şekilde hiçbir şey kaybetmeden emre imtisal edip işe koyulmasında düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır. İşler hakkında tedebbür eden ve künhüne vakıf olmak için işlerin dış kısmı hakkında derinleşen kişiler için, çok bilen ve her şeye gücü yeten varlığın kudretini ve ilhâm eden ve emrettiğini emreden Sâni-i Hakîm'e dair açık delil ve kesin burhan vardır." (1)

Arıya vahiy edilmesine dikkat çekilirken: "Yüce Allah tarafından arıya bal yapmak ruh ve sanatı şaşmaz bir gereklilik ve isabetle verildiği gibi, peygamberlere gelen vahiy de zorunlu ve ledünnî (Allah'ın ihsanı olan) bilgidir. Ve buna işaret edilerek "Senin Rabbin" buyurulmuştur. Bundan dolayı arıya vahyin mânâsı ona, o ruh ve fıtratı vermek ve açık bir vasıta olmaksızın gizli bir şekilde terbiye ederek ona, o duygu ve sanatı kesin bir MÜKEMMELİYETLİKLE öğretip belletmek demektir." (2) şeklinde tefsir edilmiştir.