Hastalar Risalesi'ni Anlamaya Doğru: On Birinci Deva

"Ey sabırsız hasta kardeş! Hastalık hazır bir elemi sana vermekle beraber, evvelki hastalığından bu güne kadar, o hastalığın zevalindeki bir lezzet-i manevîye ve sevabındaki bir lezzet-i ruhiye veriyor. Bu günden, belki bu saatten sonraki zamanda hastalık yok; elbette yoktan elem yok. Elem olmazsa teessür olamaz. () Sen, Cenab-ı Hakkın sana verdiği bütün sabır kuvvetini böyle sağa sola dağıtma; bu saatteki eleme karşı tahşid et, "Yâ Sabûr" de, dayan."Bu devada, yoğunlaşan negatif düşüncelere karşı, sabır ve tevekkülün sağlayacağı manevî destekler nazara verilmektedir. Bunun yanında, hastalık dolayısıyla lütfedilen sevaplardan hasıl olan psikolojik rahatlama, ruhanî lezzet ve hafifleme duygularını coşturarak, sabır, şükür, tevekkül ve ibadetin yüksek derecelerine ulaşılabilir. Hastalıkların başlangıç noktasında, olumsuz düşüncelere odaklanıldığında, PSİKOLOJİK DENGENİN bozulması sonucu, organizmada da başlayabilecek dengesizlik ve bozulmalardır. Ruh ve beden sağlığındaki dengesizlik de, birçok kronik hastalığa çağrı olabilmektedir. Hastalıkların, olumsuz düşünceler penceresinden değerlendirilmesi, insanın psikolojik dünyasına PANİK ATAK, DEPRESYON, obsesif-kompulsif bozukluk (vesvese kaynaklı, kontrolü güç olumsuz düşünce ve davranışlar) ve çeşitli fobilerin saldırısına neden olabilmektedir. Bediüzzaman Hazretleri'nin açıkladığına göre, geçmişte yaşanan sıkıntılı günleri düşünüp, üzülmenin ve gelecek zaman diliminde çekilebileceği düşünülen hastalık elemlerinden sıkılıp dertlenmenin, evham ve kuruntulardan kaynaklandığını, günümüzdeki bilimsel araştırmalar da desteklemektedir. Aslına bakıldığında, sıkıntılı ve elemli günler geride kaldığından, sevinmenin, psikolojik rahatlamanın dengelenmesinde önemli bir destek sağlayacağı ve tedavinin başarılmasında atılabilecek sağlam bir adımdır. İnsanı hastalıklar karşısında en fazla yıpratan, BEDEN-RUH dengesinin zayıflamasına neden olabilen, davranış ve düşünce hali ise; olmayan bir hastalığın olumsuz varsayımlar üzerinden, evhamlarla beslenerek kesinlik kazandırılmasıyla, beyine üşüşen negatif hayâl ve düşüncelerin olumsuz etkisidir. Oysa ki, hastalık olmadığı gibi, yaşanacağı düşünülen zorlu günler de, gelmediği gibi, gelme garantileri kesin değildir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, olmayan bir hastalık ve henüz gelmemiş günlerin sıkıntılarıyla, kendine olumsuz TRAJİK SENARYOLAR kurgulayarak, üzüntü kaynaklarını kabartmak, insanın kendine verebileceği en büyük zararlardan birisidir. Adeta "Dereyi