Emre Kongar

Cumhuriyet

İktidarın vicdanı

Padişahların ve kralların tarihi, beni hep çok cezbetmiştir.Osmanlı tarihi kadar Dünya tarihi de bu açıdan çok ilginçtir.Özellikle tek bir bireyin kişisel özelliklerinin bütün bir imparatorluğu ve o imparatorluk aracılığıyla insanlık tarihini etkilemesi, siyasal başarı ve başarısızlıkların kişisel özelliklere bağlı olarak bütün insanlığı biçimlendi

Korku ile yönetim olmaz; olamaz!

Seçmenden korkan politikacılar:Kendileri korktukları için herkesi korkutarak susturmaya çalışırlar!Sürekli korku içinde yaşayan, hayatlarını korku üzerine inşa edenler, seçmeni aldatarak iktidara geldiklerinde, kendileri korktukları için ülkeyi yönetirken de korku faktörünü kullanmak isterler.Çünkü seçmeni aldatmışlardır!Demokrasilerde, politikacıl

İmamoğlu'nun adalet mücadelesi

İktidar'ın İmamoğlu'na karşı yargı aracılığıyla giriştiği kabul edilemez saldırı, "kabul edilemez" ama "şaşırtıcı" değil. Bakın bu konuda, daha 14 yıl önce ne yazmışım! 14.05.2011 tarihli yazım. BİR SİYASAL OKSİMORON ÖRNEĞİ OLARAK ADALET VE KALKINMA PARTİSİ Sevgili okurlarım, bugünkü yazıma, her şeyden önce size teşekkür etmekle başlamak istiyorum:

Ayşe Barım olayı

Ünlü dizi oyuncularının temsilciliğini yapan bir sanatçı ajansı yöneticisi Ayşe Barım önce "Tekelcilik" suçlamasıyla gözaltına alındı, sonra 12 yıl önceki "Gezi Parkı Direnişi" dolayısıyla suçlandı. Arkasından televizyon dizilerinde oynayan ünlü sanatçılar da sorguya çağrıldı. Akla, mantığa, hukuka aykırı bu olay, tam da Zafer Partisi Genel Başkanı

Uğur Mumcu Türkiye için öldürüldü!

Sevgili okurlarım, bugün Uğur Mumcu'nun Emperyalistlerce desteklenen Dinci Faşistler tarafından alçakça katledilmesinin 32. yıldönümü.Doğumu: 22 Ağustos 1942.Alçakça katli: 24 Ocak 1993.Değerli gazeteci, yazar, benim hem dostum hem de ideal arkadaşım Uğur Mumcu, Türkiye'yi bugünlerdeki karanlığa getirmek isteyenlerce öldürüldü:Uğur'un katledilmesi,

Devlet çökertilince!

İçlerinde tatil döneminde eğlenmek ve dinlenmek için otele giden ailelerin ve çocukların çoğunlukta olduğu 79 yurttaşımızın canını alan "Kartalkaya Yangını Faciası", bir "Devlet Yapısı"nın "çökertilme sürecinin" sonucudur:1) İktidar önce yargıyı, "Ayak Bağı" olarak suçladı ve kendi emrine aldı.2) Sonra, yargıyı kullanarak sivil ve asker bürokrasiyi

'Yeni açılım süreci' tutmadı, 'yeni Silivri' mi

Erdoğan'ın egemenliğini sürdürmek amacıyla gündeme getirilen "Yeni Süreç", toplumdan destek görmedi ve özellikle Cumhur İttifakı seçmeni arasında tepki doğurdu.Bunun üzerine, sadece DEM Parti yöneticilerinin benimsediği ve sürdürdüğü "Yeni Süreç", siyaseten de işlevsel olarak da gündemden düşmüş görünüyor.Zaten bu "Yeni Süreç"in gerekçeleri olarak

Demokratik rejim için direnmek anayasa emridir!

Cumhuriyet'in dünkü "Olayların Ardındaki Gerçek" yazısı "İktidarın, Rejim'e ve Muhalefet'e karşı saldırısını", bunun sonucu olarak Ekrem İmamoğlu'nun ön plana çıktığını ve CHP'nin bu saldırıya boyun eğmeyeceğini net olarak vurgulamıştır. Özgür Özel'in "Savaş İlanı" dediği, Ekrem İmamoğlu'nun ise asıl hedefin kendisi olduğunu açıkladığı, İktidarın b

Bu gidişe 'Dur!' demeyenlere sorular...

Adalet olmadan Barış olur muAdalet olmadan Demokrasi olur muEy AKP'liler de dahil tüm politikacılar, ey iktidarla iş yapanlar da dahil bütün iş insanları, Adalet olmayınca kimsenin can ve mal güvenliğinin kalmadığının farkında değil misiniz"Birinci Silivri Trajedisi" ile yıkılan Devlet yapısının yerine oluşturulan "Şahsım Devleti Rejimi"nin Adaleti

'Yeni süreç' için 'yeni Meclis!'

İktidar, terör örgütü PKK lideri, müebbet hapse mahkûm olan Öcalan'ı, Bahçeli'nin, TBMM'de konuşma yapmaya çağırmasıyla, yeni bir "Süreç" başlattı...Ama eskiden adına "Çözüm Süreci", "Açılım Süreci", "Demokratik Açılım" veya "Kürt Açılımı" denilen bu "Süreç", 2015 yılında büyük bir fiyasko ile sonuçlandığı için, adını bir türlü koyamıyor...Bu neden