Abdülhamit Kıbrıs'ı nasıl kaybetti (1)

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet'teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti:

"KKTC seçiminin sonucu, 'iki devletli çözüm' ile 'federasyon' arasında bir tercihi değil, AKP'nin ve Erdoğan'ı izleyen Tatar'ın politikalarının reddedildiğini gösteren net bir mesajdır.

Bu mesajın doğru okunması ve Cumhurbaşkanı Erhürman ile uyum içinde olunması öncelikle Türkiye'nin çıkarları gereğidir.

Koca bir imparatorluğu, ülkesinin ve halkının çıkarlarını koruyamayacak hale getirip, tahtını kaybetmemek için Kıbrıs Adası'nı İngiltere'ye veren II. Abdülhamit'in durumuna düşmek, Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılabilecek son kötülüktür."

Umar'ın bu uyarısı üzerine, bugün, Abdülhamit'in Kıbrıs'ı İngilizlere nasıl verdiğini anımsatmak istiyorum.

***

Unutmayalım, II. Abdülhamit, Rusya tehdidine karşı Kıbrıs'ı 1878'de, İngiltere'den destek almak amacıyla imzalanan gizli bir antlaşma yoluyla verdi.

Rusya 1877-1878 savaşı sonrasında Doğu'da Erzurum'u işgal etmiş, Batı'da, Yeşilköy'e kadar gelmişti.

Abdülhamit, izlediği denge politikası gereğince, İngiltere'den savunma desteği isteyince, İngiltere de bu desteğin bedeli olarak Kıbrıs'ın idaresini ve işgalini istedi.

2 Mayıs 1878'de İngiltere, İstanbul Büyükelçisi Henry Layard aracılığıyla İngiltere'nin teklifini iletti:

Rusya'nın Asya'daki Osmanlı topraklarına (Anadolu ve Suriye) saldırması halinde İngiltere silahlı destek verecek ancak Kıbrıs İngiltere tarafından işgal edilip yönetilecekti.

16 Mayıs'ta İngiliz Kabinesi teklifi onayladı.

23 Mayıs 1878'de Layard'a gönderilen talimatta, II. Abdülhamit'e 48 saatlik bir ültimatom verildi:

Teklifi kabul etmezse İngiltere dostluğunu çekecek ve bu, Osmanlı'nın parçalanmasına yol açacaktı.

Ültimatom, gizli tutuldu ve Kıbrıs'ın yıllık giderlerinden kalan gelirin Osmanlı'ya ödeneceğini belirtiyordu.

II. Abdülhamit 25 Mayıs 1878'de bu antlaşmayı kabul etti.