Hırs ve Tamah

Hırs; sözlük anlamı itibarı ile arzu etme, ona aşırı derecede tutkun olma, sonu gelmeyen istek aç gözlülük demektir. Ahlaki bir terim olarak; belli bir amaca erişme hususunda kişinin bütün benliğini saran arzu ve istek. Hz. Peygamber Efendimiz (SAS) yöneticilik ihtiras taşıyanları yermiş, yani ihtiras sahibi olan yöneticileri ihtirasları yer, tüketir. "İnsanoğlu yaşlanırsa onda iki şey genç kalır hırs ve haset." (Ahmed III115). Hz. Peygamber Efendimiz (SAS) "İnsanoğlunun iki vadi dolusu altını olsa mutlaka bir üçüncüsünü ister. Onun gözünü ancak toprak doldurur. Tevbe edenlerin tevbesini Allah kabul eder." (Buhari, Rıkak, 10). Tamah ise: "Aç gözlü davranmak, haddinden fazla istemek, gözü doymamak, şiddetle istemek, ifrat derecede arzulu olmak.". Peygamber Efendimiz (SAS) bir hadisi şerifinde ise şöyle buyurmaktadır: "Bir koyun sürüsüne salıverilmiş iki kurdun koyunlara verdiği zarar, servet ve mevki düşkünlerinin dinine verdiği zarardan daha büyük değildir." (Tirmizi, 30). Aşırı hırs ve tamah insanı felakete götürür. Ölçülü hırs ve tamah ise insanı meşru yoldan çalışıp kazanmaya sevk eder. Peygamberimiz (SAS) bir hadisi şerifinde ise şöyle buyuruyor: "Men tema'a zelle, men kanea azze". Şayet bir kimse tamahkar olursa zelil (rezil) olur. Bir kimse kanaat ederse o insan şerefli ve güçlü olur. Kur'an-ı Kerim'de şöyle bildirilmektedir: İbrahim (AS) Cenabı Hakk'a şöyle dua etmektedir: "Ya Rabbi beni ve çocuklarımı puta tapmaktan koru!". Puttan maksat gerçek putlar olduğu gibi, aşırı derecede para sevgisi olarak da ifade edilmektedir. Çok çok ileri derecede parayı sevmek bir nevi parayı put yapmak gibidir. Kur'an-ı Kerim'de Cenabı Hak şöyle buyuruyor: "De ki; Eğer Rabbimizin rahmet hazineleri sizin olsaydı, tükenir korkusuyla yine de vermeyip cimrilik ederdiniz. Gerçekten insan çok cimridir." (İsra, 100). Mübarek Peygamberimiz (SAS) bir hadisi şerifinde şöyle buyurmaktadır: "Her sabah iki melekten biri "Ya Rabbi infak edene karşılığını ver!" diye, diğeri de: "Cimrilik edenin malını helak et!" diye dua eder" (Buhari). Bu hususla alakalı olarak Hz. Ali (RA) şöyle buyurmaktadır: "Hırsın kökü açgözlülük meyvesi ise kınamaktır.", "En helak edici şey açgözlülüktür.", "Dindarlığın başı tamahı terk etmektir.". Yabancı düşünürlere göre: "Dünya herkese yetecek kadar büyüktür. Onun için, başkasının yerini kapmaktansa, çalışarak gerçek yerinizi bulun." (Charlie Chaplin), "Hırs ve tamahın başladığı noktada saf duygular sona erer." (Balzac), "İnsanların hırsı ve tamahı, mesut olmamalarının tek sebebidir" (Ferebn), "Hırs ve para düşkünlüğü, belki de bütün diğer ihtiraslardan daha fazla suç sebebidir" (Aristotes). Hırs ve tamahla alakalı İslam büyükleri ve diğer düşünürler tarafından geçmişte söylenmiş çok güzel sözler var. Bazılarına ehemmiyetine binaen burada yer verelim: "Tamahta zillet (aşağılık durumuna düşmek) vardır." Hz. Ali (RA), "Tamah yüzünden Hak, sana batıl gözükür Tamah yüzünden sende yüzlerce körlükler artar." Hz. Mevlâna, "Tamah akıllı adamın basiret gözünü bağlar. Kuş ile balık, tamahla tuzağa düşerler." Sadi, "Kıskanç insan huzur ve rahat yüzü göremez." Hz. Ali (RA), "Nereye makam ve para girerse, orada kıskançlık ve düşmanlık olur." Hz. Ömer (RA), "En hakiki düşmanlarımız kalbimizde yaşayan şu üç şeydir: Hırs, haset ve kıskançlık." Abdulkadir Geylani, "Hırs başta karar eyleyince, akıl baştan firar eder." (Atasözü), "Hırsın başladığı yerde, saf duygular biter." (Balzac), "Hırsı kaldırın, adalete karşı koyacak hiçbir güç kalmaz." (Goethe). Hırs, tamah ve kıskançlık gerçekten insanlar için çok kötü manevi