Türk bayrağı

DEĞERLİ KARDEŞLERİM:

Şehit kanları ile sulanmış güzel vatanımızın bazı vilayetlerinde 31 Mart 2024 tarihinde yapılan mahalli seçimlerde kazanan ve dışarıdan yönetilen, bir türlü teröriste terörist diyemeyen bir kısım belediyelerde seçimler sonuçlandıktan sonra akıl almaz işler oluyor.

Nice sahabinin, nice Allah dostunun yattığı büyük bir vilayetimizin büyük şehir belediye başkanı seçilen zat ilk iş olarak belediye meclis salonlarından Türk bayrağını kaldırması oldu.

Bunun gibi;

Bazı belediyeler Türk bayraklarını kaldırıyor.

Bazı belediyelerde ise İstiklal Marşının okunmaması oylanıyor. Ve öylece marşımızın okunmaması için kararlar alınıyor. Yani anlayacağınız Türk bayrağı ve İstiklal marşı Türkiye Cumhuriyeti devletinin bazı belediyelerinde yasaklanıyor!...

Bakın hele şu yapılanlara

Bu doğrudan Türk devletine, Türk adliyesine başkaldırmak, kafa tutmaktan başka bir şey değildir.

Elbette ki ülkemizde helal süt emmiş, vatanını, bayrağını milletini seven, tarihine saygılı hâkimler ve savcılar, hukukçularımız vardır.

Bekleyelim. Görelim

Allah aşkına ısrarla biz; "İttifak yapmadık" diyenler:

Türk bayrağının belediyelerden kaldırılmasına ne derler acaba

Hiç mi vicdanları sızlamaz...

Daha da önemlisi: Solu ve DEM'i, bebek katillerini destekleyen cemaat mensupları, tarikatçılar kimlere hizmet ettiniz, kimlerle beraber oldunuz biraz olsun at gözlüklerinizi atarak düşünüp, görebiliyor musunuz...

Türk bayrağını, İstiklal Marşını yasaklayanları desteklediğiniz ve desteklettiğiniz için vicdanen rahat mısınız Kimlere destek verdiniz, kimlerle beraber oldunuz...

Bu vebal size yeter!....Yeter!.... ve artar bile

Bakalım bunun hesabını nasıl vereceksiniz...

Bu vatan için, o şerefli bayrak için, kanlarını ve canlarını feda eden şehit ve gazilere nasıl hesap vereceksiniz

Onların kefensiz, kanlı elbiseleri içinde kemiklerini sızlattınız Yazıklar olsun sizlere

Allah aşkına söyleyin;

Dünyanın hangi batılı ülkesinde devletine, hukuk sistemine, devletin bağımsızlığını sembolize eden değerlere karşı çıkılsa o insanlara müsamaha ederler.

Kendilerini alkışlarlar...

Bayrağımızı belediyelerden kaldıranlar;

Türkiye düşmanlarının maşalarıdır.

Öyle veya böyle ülkeyi karıştırıp, hukuk yakalarına yapışınca da, mağdurluk politikası uygulayacak insanlardır.

Bunların gayretleri bir kısım belediyelere kayyım atansın, biz de ondan sonra daha şiddetli propaganda yapalım diyedir..

Bu milletin ekmeğini yiyorlar. Bu milletin okullarında okudular, yine bu milletin koltuklarında oturuyorlar. Utanmadan, sıkılmadan, bu millete ve bu milletin değerlerine hakaret etmeye kalkışıyorlar.

Çünkü ağababalarından bu yönde talimat alıyorlar da ondan

Milletçe cesur olmalıyız

Suçu kim işledi ise devlet olarak, hukuk olarak yakasına yapışmalıyız

Unutmayalım;

Bu vatan, bu bayrak bizlere ecdadımızdan, şehitlerimizden birer kutsal emanettir.

Ülkemiz sınırları içinde yaşayan cebinde T.C. nüfus cüzdanı veya pasaportu olan herkes bu bayrağa saygılı olmalıdır

Kahraman ve şerefli ecdadımızı incitmeye hiçbirimizin, hiçbir kuklanın, hiçbir maşanın hakkı yoktur.

Türk bayrağı ile alakalı çok geniş bilgi ve malumatlar var. Ancak kısaca şanlı şerefli, uğruna nice insanımız kan döktüğü bayrak hakkında kısa bir malumat vermeye çalışalım;

Türk Bayrağı'ndaki Hilal ve Yıldız'ın sembolik anlamı için pek çok teori ileri sürülmüştür.

Bir görüşe göre; Türk Bayrağı'ndaki hilal İslamiyeti; yıldız ise Türklüğü temsil eder.

Kırmızı renk ise toprağa karışan kanı temsil eder.

Bir başka görüşe göre, Ay-Yıldız Orta Asya'dan gelen Türklüğü, kırmızı zemin ise vatanı temsil etmektedir

Ancak bu rivayetler arasında en önemlisi;

Kosova Savaşı esnasında şehit askerlerin kanıyla oluşan kan gölünün üstüne yansıyan hilal ve yıldız görüntüsüne yapılan ithaflar nedeni ile Türk bayrağının kan renginde olduğu bu bayrağı ve devleti savunmak için insanların kanlarını döktükleri düşüncesi yaygın olarak kabul görür.

Türk bayrağının kutsal kabul edilmesinin nedeni budur.

18. yüzyılda III. Selim döneminde bayrağımız bugüne benzer şeklini almaya başlamıştır.

Yıldız sekiz köşelidir ve zaferi temsil eder.

Sultan Abdülmecid döneminde bayraktaki yıldız beş köşelidir.

Bu da insanı temsil eder.

Cumhuriyet döneminde 29 Mayıs 1936'da 2994 Sayılı Türk Bayrağı Kanunu ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal bayrağı olarak kanunlaşmıştır. 22 Eylül 1983'te 2893 Sayılı Türk Bayrağı Kanunu ile bayrak ölçütleri belirlenmiş ve bayrak son hâlini almıştı

Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiiri:

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidiminsonörtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar;
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün
Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.