Hüzünlü bir bayram idrak ediyoruz

Değerli kardeşlerim; Cenab-ı Hakk'ın lütfu keremi ile yeniden bir Ramazan-ı Şerifi idrak ettik, uğurluyoruz. Alem-i İslam'a mübarek olsun. Peki, nasıl bayram ediyoruz Hikmeti ilahi; sıkıntılı ve hüzünlü bir bayram ediyoruz dersek, herhalde hata etmiş olmayız, çünkü birçok İslam ülkesinde kan var. Zulüm var. Soykırım var Aylardır süren ve Ramazan-ı Şerif'te de devam eden, dünyanın seyirci kaldığı Filistin ve Gazze'deki soykırım devam ederken bizler bayram ediyoruz!... İslam aleminin mübarek ayı Ramazan-ı Şerif'te dahi; on binlerce Filistinli ve Gazzeli kardeşimiz Siyonist, katil İsrailliler tarafından alçakça, hunharca şehit edilirken, evleri yakılıp, yakılırken, yerlere dökülen unları tırnakları ile toplayan çocuklara en modern silahlarla katiller tarafından ateş açılıp, şehit edilirken, onlarca bebek açlıktan ölürlerken, Müslümanlar olarak bizler bayram yapacağız öyle mi TV'lerden Filistinli kardeşlerimizin evlerinin bombalandığını, din kardeşlerimizin, yaşlıların, bebeklerin hunharca şehit edildiğini, hava raporu dinler gibi heyecanını kaybetmiş alışmış, bana ne der gibi izleyerek bizler bayram yapıyoruz. Şayet buna bayram denirse ve bizim böyle bir ortamda bayram yapma durumumuz varsa... Havadan atılan kumanyalardan biraz un veya bir şişe su kapmak için denizde din kardeşlerimiz boğulurken, karada insanlar izdihamdan can verirken bizlerin gerçekten bayram yapmaya hakkımız var mı Allah rızası için biraz düşünelim lütfen İftar ve sahur sofralarımızı İsrail malları süslerken, bilmem ne (. Bakslarında) keyifli keyifli gençlerimiz ve orta yaşlı insanlar kahvelerini yudumlarken bizler bayram yapacağız öyle mi Bilmem bayram yapmaya haklarımız var mı... Bayram sebebi ile bir kısım utanmaz, korkak, kişiliksiz ABD'nin kölesi durumundaki sözde İslam liderleri bayram tebrikleri(!) yayınlayıp, ülkelerindeki Müslümanların bayramlarını kutlayacaklar öyle mi! Bütün dünyadaki medya kuruluşları, özellikle İslam ülkeleri birkaçı istisna dillerini yutmuş halde Gazze'de sürdürülen vahşeti seyrediyorlar. İslam ülkelerinin liderlerinden en ufak bir tepki, bir kınama, mazlum Filistinlilere destek çıkma diye bir şey var mıdır Yok. (Elbetteki istisnalar var onları kastetmiyoruz.). Herkes zevki sefasında. Zaten birçok sözde İslam devlet başkanları İsrail'le gizliden anlaşmış durumda Bir kısım dünya kuruluşları ve dünya devletleri tam olarak net bir şekilde İsrail'i kınayamıyor, yuvarlak sözlerle işi geçiştirmeye çalışıyorlar. Her türlü silah ve para yardımını yapmaya devam ediyorlar. Hani dünya çapında dini lider olan Papa, patrik ve diğer dini liderler Neden bu soykırıma ve akan kana, yapılan zulümlere dünyadaki bütün dini liderler(!) kesin tavır koyamıyorlar Hepsi dillerini yutmuş. Sesleri bile çıkmıyor!!... Müslümanlar asla yapmazlar! Farzedelim ibadet esansında bir kilise, bir havra veya sinagog Müslümanlar tarafından basılıp ibadet edenlere bombalarla, mermilerle saldırsalar dünyanın tavrı nasıl olurdu O zaman dünyadaki devlet başkanları, dini liderler şimdiki gibi susarlar mıydı... İsrail zulmünün sahte kınamalarla durmayacağı artık kesindir. Tüm dünya kesin tavır alarak, artık bu zulmü sonlandırmalıdırlar. Aksi halde insan hakları ve demokrasi sözleri hiçbir mana ifade etmez. Seyirci kalmaya devam eden devletlerin: Sadece çifte standart uyguladıklarının tescili olur. Irak'taki, Suriye'deki teröristleri kimler destekliyor On binlerce tır silah niçin, kimlere karşı kullanılmak üzere teröristleri veriliyor!... Bugün İslam âleminin en kutsal bayramlarından birini idrak edip uğurlarken, dünyanın birçok yerinde mazlum Müslümanların kanları akıtılıyor, neden Neden Müslümanların gerektiği gibi tepkileri yok... Neden dünyanın birçok ülkesinde Müslümanlar doğup büyüdükleri vatanlarından kovuluyorlar Zulme uğruyorlar... Yollar da denizlerde boğulup gidiyorlar Doğu Türkistan'da olup bitenleri tam olarak bilebiliyor muyuz Orada da Müslüman kardeşlerimize akıl almaz zulüm ve işkencelerin her çeşidi vardır Tam olarak orada yapılan zulümleri biliyor musunuz Sızan haberlerden öğrendiğimiz kadarı ile birçok Müslüman Türk kızı zorla Çin askerleri ile ve Çin polisleri ile evlendiriliyor Hatta bazı Müslüman ailelerin yanına erkek Çin gözlemciler konuluyor. Evlerinde dini ibadetlerini, gelenek, göreneklerini engellemek için. Hatta bazı duyumlara göre Müslümanlara zorla oruç açtırdıkları haberleri de geliyor. Bir eli balda, bir eli yağda olan İslam dini uğruna hiçbir zorluk çekmeyen insanlar, Müslümanların dertleri ile dertlenmeyenler, vicdanları sızlamayan, gözleri yaşarmayan zengin iş adamları ve İslam devlet başkanları bayram edecekler öyle mi Gerçekten sizin gibi riyakarların, korkakların bayram etmeye hakları var mı... Bütün dünya Müslümanları ağlarken, çok azınlık miktar da insanlar (Sözde Müslümanlar) Parayı put edinen insanlar vicdanları huzur içinde bayram yapacaklar öyle mi Size bayram yapmak haramdır Yazıklar olsun sizlere Uzatmadan anlatmaya çalışalım: Hindistan'da, Pakistan'da, Keşmir'de, Irak'ta, Suriye'de, Filistin'de, Kıbrıs'ta, Batı Trakya'da, Arakan'da, Myanmar'da, Cibuti'de, hele hele günümüz Yemen'inde ve özellikle Gazze'de daha birçok az gelişmiş Müslüman olan veya Müslüman olmayan ülkelerde insanlar açlıktan, susuzluktan kırılırken, yaşlılar ilaç, bebekler süt ve mama bulamazlarken, birçokları kötü beslenme yüzünden ölürken, birilerinin de utanmadan İslam aleminin Ramazan-ı Şerif bayramlarını kutlamaya hakları var mıdır Utanmadan, sıkılmadan bir de demeçler vererek Müslümanların bayramlarını kutlamaya kalkışacaklar!... Veyl!... Olsun sizlere Epeyce uzun bir zamandan beri bu mübarek ayda dahi evini terk eden Diyarbakır annelerinin seslerine kulaklarını tıkayanların, onların feryatlarını duymayanların, teröristlerle iş birliği yapan sözde siyasetçilerin bayram etmeye hakları var mıdır Elbette ki herkes evladını sever. Peygamber olmasına rağmen Yakup (AS) oğlu Yusuf (as) için kayıp olduğu zaman ağlaya ağlaya gözleri kör olmadı mı Kur'an-ı Kerim böyle haber veriyor. (İsteyenler Sure-i Yusuf'u baştan sona okuyabilirler). Diyarbakır'da nöbet tutan anaların, babaların ciğerleri yanıyor!... Hepsi evlat ateşi ile yanıp tutuşuyor Ey zenginler, iş adamları, mesleki kuruluşlar, meclis içindeki ve dışındaki siyasi partiler, belediye başkan ve siyasetçiler; söyler misiniz Diyarbakır anaları için neler yaptınız O elleri öpülecek anneleri, babaları, ziyaret etmekten dahi korktunuz. Terörist sevdalılarını incitiriz diye Şimdi de sahte, ruhsuz, bayram tebrikleri yayınlayarak, demeçler vererek, yüzünüz kızarmadan bayram kutlayacaksınız bu nasıl bayram kutlama... Bu arada biz Müslümanları en çok üzen dini tekellerinde sayan ülkemizdeki, sayısız dini cemaatlerin, tarikatların liderleri, cemaat mensupları, vakıflar, dernekler, mesleki kuruluşlar mazlumlar ve Diyarbakır anneleri için sessiz kalışlarıdır! Bu saydıklarım ne yazık ki; herkesi tatmin edecek, hatta coşturacak Filistin ve Gazze içinde gözle görülür etkili, tepkili bir hareket sergileyemediler (İstisnalar kastımızın dışındadır). Hadi çıkın anlatın, paylaşın neler yaptınız Bizler de sevinelim, sizlere de Allah razı olsun diyelim. Kendinizi bir sorgulayın, bayram yapmaya hakkınız var mı yok mu Sizin, bizim çocuklarımız dağa kaçırılmış olsaydı. Geceleri rahat uyuyabilir miydik, neşeli, neşeli bayram yapabilir miydik... Yazımı bir alıntı yaparak bitirmek istiyorum. Yedi düvel Osmanlı üzerine çöreklenmiş vatanımızı parçalamak ve almak için birleşen haçlı orduları ile ecdadımız dişe diş mücadele ederken Muhammed İkbal Lahor'daki Badşahi Camii'nde 250 Müslümana şöyle hitap ediyordu: "Yeryüzünde sekiz yüz milyonu (O zamanki dünya Müslümanların sayısı bu kadardı.) Mütecaviz Müslüman İslam âleminin en büyük bayramı için toplanmış bulunuyor. Kurban Bayramı için toplandığımız şu anlarda bütün İslam dünyası ile beraber hepimizin çok bedbaht günler yaşadığı bir hakikattir. Hilafet merkezimiz olan İstanbul, Avrupalı emperyalist güçlerin işgali altındadır." Devamla: "Türkler on asır müddetle İslam'ın şerefini yükseltmek için savaşan ve on asır müddetle İslam dinini Avrupa'ya üstünlüğünü ve hilalin salibe üstünlüğünün temsil etmiş olan büyük bir milletin çocuklarıdır. Bir zamanlar dünyanın üçte ikisini kudretle idare etmiş olan büyük bir milletin varisleridirler. İslam'ın on asır müddetle siyasal ve askeri liderliğini yapmış büyük bir kavmin çocuklarıdırlar." Devamla İkbal şöyle diyor: "Yeryüzündeki İslam aleminin en büyük bayramını yaşıyoruz. Ancak bu bayram, zuhur-u İslam'dan beri Müslümanların yaşadığı en acı ve en hazin bayram durumundadır. Asırlardan beridir Kâbe yollarında gözlenen Sürre alayı ilk defa yola çıkmıyor. On binlerce Müslüman, Peygamberimizin (SAS) ravzasına yüzünü sürmeye koşarken, Hira dağına tırmanmaya hazırlanırken, İslam'ın son askerleri mübarek kanlarını son toprak parçalarını korumak için oluk oluk akıtıyorlar. Dua edelim kardeşlerim Allah(cc), Ehl-i İslam'ı, ehli salibe karşı asırlarca müdafaa eden Türk askerlerini muzaffer kılsın. (Destansı Hüzün. S. 39-40-41). Ey İslam âlemi! Ey İslam devlet başkanları! Ey Müslümanlar! Peygamber Efendimizin (SAS) Mirac'a çıktığı, Müslümanları ilk kıblesi Kudüs'ü Şerif için sizler de Muhammed İkbal gibi ayağa kalkın!... Filistin'de, Gazze'de mübarek Ramazan-ı Şerif ayında ve bayramda akan kanı durdurulması için elinizden ne geliyorsa onu yapmaya çalışın Hiçbir şey yapamıyorsanız dualar ederek, İsrail mallarına boykot ediniz. Ülkemizde üretilen olsun ithal edilen olsun hiçbir İsrail malını almayın, almayalım Akan kanı durdurun ve durduralım ki, bayram etmeye hakkımız olsun Aksi halde yarın huzuru mahşer de günahsız yere şehid edilen bebeklere, kadınlara, yaşlılara cevap veremezsiniz. Veremeyiz Cenab-ı Hakk'ın rahmetinden, Resulü Muhammed (SAS) Efendimizin şefaatinden mahrum kalır, dünyada dost ettiğiniz kâfirlerle beraber cehennemi boylarsınız (Allah korusun). Cümleniz Mevla'ya emanet olunuz