Demokrasilerde muhalefet

Demokrasi ile idare edilen memleketlerde bir iktidar partisi bir de ana muhalefet ve muhalefet partileri olur. Şu an ülkemiz demokrasi ile idare edilmektedir. Demokrasi gelişmiş mi gelişmemiş mi, ileri derecede demokrasi var mı İnsan haklarına tam olarak riayet ediliyor mu edilmiyor mu Bunları medeni bir şekilde tartışabiliriz. Yahut herkese göre ayrı ayrı izah da edilebilir... Kimilerine göre ülkemizde tam gelişmiş demokrasi var. Kimilerine göre demokrasi ve insan hakları yok Bazılarının söylediği: "Bu nasıl demokrasi" diyenler olabilir... Şu bilinen bir gerçektir ki, demokrasi ile idare olan ülkelerde bir iktidar partisinin taşıdığı önem kadar muhalefet partilerinin önemi vardır... Hele hele ana muhalefet partisinin taşıdığı önem çok çok daha fazladır. Ben bir siyaset bilimcisi değilim, bu hususta uzmanlığım da yok. Epeyce uzun bir zamandır yurt dışında yaşadım. Demokrasi ile idare edilen birçok ülke gezdim. Ülkenin iktidar ve muhalefet partilerinin nasıl çalıştıklarını, iktidar ve muhalefet partileri olarak meclis içinde ve dışında nasıl bir diyalog içinde olduklarını, nasıl milli meselelerinde hemen birleştiklerini dikkatle izledim. Bir defa batılı bütün devletlerin çok uzun vadeli bir dış politikaları vardır. Ülke menfaati öne çıktığı zaman, iktidar ve muhalefet partileri hemen bir araya geliyor ve birleşiyorlar. Ülkenin geleceği ve menfaatleri doğrultusunda anlaşıyorlar. Bir anda, iktidar ve muhalefet birleşiyor. Bizdeki gibi her bakan geldiğinde kesinlikle eğitimle oynamaz, uğraşmaz, değişiklik yapmaya kalkmaz. Devletin köklü bir eğitim politikası var. Kim gelirse gelsin onu tatbik etmeye çalışır. Ya bizde Bizde muhalefet geleneği iktidar ne yaparsa yanlıştır ekseni üzerine oturmuş durumda... İktidar beyaz mı dedi, o halde muhalefet yapmak için muhalefet partileri hep bir ağızdan ona kara demeli, yanlış demeli, kanunsuz, hukuksuz demeli. Şu an için bizim ülkemizdeki muhalefet durumu bu. Bizde aynen öyle iktidar ne yaparsa yanlıştır. İnceleme, araştırma yapmadan hemen red ve elin tersi ile itilmeye çalışılır. Bu yönde kamuoyunu etkilemek için muhalefet gerçek olmayan, üzerinde araştırma yapmadığı konuları yalan, yanlış bilgiler vermeye kalkışırlar. Ülkemizde şu an yapılan bu. Bunun adına da muhalefet diyorlar. Muhalefet partilerinin ülkemizde yürüttükleri kavgalı, dövüşlü, devlete hakaret içeren toplantılarını gelsinler de Avrupa Birliği ülkelerinde yapmaya kalksınlar bakalım. Mümkün mü Devlet hayır diyecek. Ben yapacağım diyeceksin, kesinlikle böyle bir hürriyet ve demokrasi yok. Devletin polisi hemen karşına çıkar. Sen devletin en küçük bir ağacına, asfaltına, taşına zarar verirsen ilgili birimler yakana yapışırlar. Senden verdiğin zararı hemen tazmin ederler. Hiçbir surette kaçamazsın. Kurtuluş ve af yok... Buyurun AB ülkelerini gerçekçi bir gözle inceleyiniz. O ülkelerde meclislerin, iktidarların, muhalefet partilerinin çalışmalarına ve parlamenterlerinin (iktidar, muhalefet) üsluplarına bakınız Bizde muhalefet her gün kan kaybediyor, büyük küçük muhalefet partileri bunun maalesef farkına varamıyorlar bile... Bazı muhalefete mensup sayın milletvekilleri, muhalefetin mecliste kavga ile olacağını düşünüyor, böylece halk tarafından sevileceklerini zannediyorlar. Onlar necip milletimizi hiç mi hiç tanıyamadılar. Bazıları ise hatibi susturmakla halk nazarında puan toplayacaklarını düşünüyorlar. Bu muhalif milletvekilleri A-B-C Partisine mensup hiç yapılan istatistikleri incelemiyorlar mı (Para ile yaptırılan ve sonu lehte çıkan istatistikleri kastetmiyorum.) Muhalefetin fikir üretmekle, yol göstermekle, alternatif sunmakla olacağının farkında değiller mi Sadece "istemezuk" demekle muhalefet olur mu Dünyanın hangi parlamentosunda böyle bir muhalefet ya da ana muhalefet vardır İşin garibi şiddetli muhalefet edenler iktidara geldiğinde muhalefet yaparken söylediklerini unutuyorlar. Bir zamanlar istemezuk, demokrasiye aykırıdır dedikleri işleri demokrasi(!) adı altında bu defa allayarak, pullayarak, cilalı sözlerle süsleyerek kendileri yapmaya çalışıyorlar Geçmişte örneklerini çok gördük. Beyler millet sizi televizyonlardan izliyor. En ufak bir yanlışınızı not ediyor. Günü gelince sandıkta cezasını veriyor. Son günlerde Mecliste ana muhalefet partisinin sergilediği muhalefet hiç ama hiç hoş olarak dışarıdan gözükmemektedir (Durup dururken neden milletin dinine kitabına, diyanetin açtığı Kur'an kurslarına saldırıyorsunuz). Sayın muhalefet liderleri kendilerini bir kahraman sanıyorlar, bağırmakla, çağırmakla meydan okumakla, yakarım, yıkarım sözleri, ona buna hakaret etmekle, yuh çektirmekle milletten teveccüh bekliyorlarsa çok daha boşa bekleyecekler. Bugün insanımız birlik istiyor, beraberlik istiyor. Sevgi ve saygıya dayalı diyaloglar istiyor. Kavgadan, yakmadan, yıkmadan, asarım, keserimli sözlerden şiddetle nefret ediyor. Sayın muhalefet liderlerine konuşmalarından sonra kendilerini bir defa daha dinlemelerini, izlemelerini tavsiye ediyorum. Milletimiz sözleri, dikkate aldığı gibi, en ufak mimikleri bile gözden kaçırmıyor. Ülkemizde bir saygı ifadesi olarak sayın yerleşmiş, eskiden muhterem denirdi. Tüm siyasi liderler ve milletvekilleri kendilerini izleyen ilk, orta, lise, yüksekokul talebelerinin olduklarını hatırlarından çıkartmamalıdırlar. Hepsinin gençlerimize güzel örnek olmaları lazım. Muhatabına en nazikane hitap şekillerini sayın, muhterem bey, beyefendi gibi kelimeleri kullanmaları gerekir. Unutmayınız ki, güneş tepeden vurur. Millet meclisinde ikide bir iktidar, muhalefet partileri milletvekilleri birbirlerinin yakasına yapışırsa biz gençlere karşılıklı saygı ve sevgiyi nasıl anlatacağız, nasıl öğütleyeceğiz Sizlerden nasıl örnekler vereceğiz Sayın muhalefet liderleri; belki siz unuttunuz ama milletimiz unutmadı. Lütfen ülkemizdeki benzin kuyruklarını hatırlayın. Büyük şehirlerdeki çöp yığınlarını hatırlayın. Elektrik olmadığı için tam kapasite çalışamayan fabrikaları düşünün. Elektrik kesiminde jeneratör devreye girinceye kadar ameliyat masası ve yoğun bakımlarda bekleyen hastaları hatırlayınız. Her gün büyük şehirlerdeki su kesintileri aklınızda mıdır Arabalarla oralardan, buralardan