Şiire sığınmak

-Selahaddin YAŞAR'a-Şiir, sen konuş bugün! Konuş ki daralıyor içim. Daralıyor yeryüzü, gökyüzü... Geçit vermiyor yollar. Şiir, sen konuş bugün! Yerime sen ağla; gülebilirsen gül! Her yan karanlık, ayrılık, ölüm kokuyor. Sorma; adımı bile unuttum! Şiir, sen konuş bugün! Biraz hürriyet ol, seyredeyim seni. Adalet ol; tartayım kendimi. İnsanlık ol da bulayım adresimi. Şiir, sen konuş bugün! Bu ne kadar ülfet ne kadar perde... Kör, sağır bir zamana düştüm. Derde dermansız fermana düştüm. Şiir, sen konuş bugün! Susmak bilmiyor kabalık. Kalabalık şehirlerde yalnız kaldım. Kara tren yok ki köye gideyim. Şiir, sen konuş bugün! Tren dedin de aklıma geldi. Akarsularla yarışı vardı rayların. Uzun ince yollara kimler dadandı! Şiir, sen konuş bugün! Köy kokan köylerimden haber ver. Sükûnet dayalı metruk evlerden... Kuzuların çıngırak muhabbetinden... Şiir, sen konuş bugün! Şu "dünyayı" çek gözlerimden; Ooh, dünya varmış, diyeyim. Usandım bitmeyen telâşesinden. Şiir, sen konuş bugün! Kelimelerim bitti; rüyalarım yarım... Bilmiyorum bir tuhafım, şaşkınım... Ölüler benden konuşkan... Şiir, sen konuş bugün! Yolda yokuşta kaldım. Kâh kuyu dibinde kâh uçurumlardayım... Kuşların hürriyetine muhtacım. Şiir, sen konuş bugün! Bugün efkârım üstümde yine! "Suskun Bir Hikâye" koy adımı istersen! İstersen hüzünlü bütün besteleri çağır! Şiir, sen konuş bugün! Ağzımın tadı kaçık, sofralar darmadağın... Ne sussam ne konuşsam