Demokrasinin kolonları

Demokrasi Ülkesi'ne kolay gidilmez; bir gidildi mi daha dönmek istemezsin.Orada sen hem padişah hem kölesin. Finlandiya, İsveç, Norveç, Almanya, Japonya'ya baksana! Orda yürümek, konuşmak, slogan, pankart kısaca insanlık serbest; kabalanmak, babalanmak, kanunsuz, hukuksuz iş yapmak yasak! En iddialı olduğumuz, en hassas mesele inşaatta durum bu... yıkılıyoruz. Niye Hürriyet, demokrasi, adalet kolonlarından bi' "karot" alalım; her şey ortaya dökülür. Cehalet kanseri bütün vücudu sarmış. Çare Çığlık çığlığa her köşe başında, ülkenin toprağında taşında her renk sanat... Sanat baharı çiçek açsın gör! Bir baharda kendimize uyanırız. Aşk u muhabbete, tebessüme, marifete, kardeşliğe boyanırız. Şuraya kitapları yığın. Oyuncaklarımız enkaz altında... Gökyüzüne bakmayı unutmuştuk. Taksitler taksit taksit öldürmüş bizi. Hepsi çamur oldu; bak! Yasaksız, Konuşan Türkiye'ye daha çok var mı ey Hürriyet Kaptan! Deprem bölgesi tamam da... öteki üniversiteler niye kapatılır ve rektörler niye susar! Rektör, okul müdürü değil ki... Ah, ekmek mi hürriyet mi! Hürriyet yoksa ekmek de yok, oturulacak ev de... çadır çatarsan şükret! Gördük işte! Bu zelzele bize gösterdi ki hepimiz insanız... Dünya artık barışa daha çok hazır... Konuşacağız; göz göze, insan insana... Gecikse de geliyor demokrasi. Haber gönderdi; yoldaymış. Ortalığı toparlarım, demiş! Taa, Namık Kemal'in beklediği... Âkif'in, Fikret'in hattâ... Said Nursî'nin "lisanı muhabbet" dediği... "Demokrasi" diyorsanız onun gerekleri var. İşte Almanya... Japonya... Kuzey Kore değil; güney Kore... Adamlar parayı koyacak yer bulamıyor. Onların televizyonları her gün aynı şeyleri konuşmuyor. Demokrasi aynı zamanda para demek. Gelin, kendimize bunca kıydığımız yetsin de hürriyet bayrağını artık dalgalandıralım. Hayat çok kısa; bunu da dedi ki demişkiyle geçirmeyelim. Yüzümüzde tebessüm, dilimizde güzel kelimeler, elimizde bir iş olsun. Almanya'da olduğu gibi; caddelere yazalım vergilerin nereye gittiğini. Hukukun, demokrasinin yanında