Ali Ferşadoğlu

Yeni Asya

Sözünüz, özünüz bir olsun ki...

Hakperest hakikati söyler hece hece bıkmaksızın her gün, her gece! "Cahil karı" kocayı deli, "sâlihat-ı nisvân" veli eder! Ulemâdan etse eğer istibdat sudûr, ulemâüssû'dur, müteffin su'dur! Hizmetler yüzünden ne gelirse gelsin başımıza, bereket katar aşımıza, işimize, yaşımıza! Hileli çileli, hilesiz çilesiz olur! Mal peşinde midir hâlâ mal, m

Güvende miyiz

Hayat ve hürriyetimizi muhafaza için temel ihtiyaçlarımızı karşılamalıyız, yahut karşılanmalıdır.Bunlar genel olarak, nafaka, yani geçim şartları: Yiyecek, oturulacak ev, giyim ve temel ev eşyası, mal, sanat ve mesleğe ait alet, binek, ilim için kitap ve yayınlardır. Zirâ, "İnsanın vazife-i fıtriyesi taallümle tekemmüldür fıtrî, yaratılışının gereğ

Bediüzzaman sıkıntılı zamanlarda nasıl dua ederdi

Dünya hayatı inişli-çıkışlı ve sıkıntılı. Muzır maniler ve şeytanlar çok; ne yapmalıPeygamberimizin (asm) varisi Üstad Bediüzzaman, tefekkür mesleğinin gereği öncelikle Risale-i Nur yanında her vasat ve şart altında dua, evrad ve münâcât ile meşgul olurdu. Bilhassa sıkıntılı zamanlarında vaktini daha çok ibadet ve dua ile geçirirdi. Az konuşur, az

"Dualarımız niçin kabul olmuyor"

Bir kardeşimiz, "İçten dua ettiğimiz halde niçin bâzıları kabul olmuyor" diye sordu.Bu suâlin cevabından önce tarifine, mahiyetine ve çeşitlerine bakalım. Dua isteme, çağırma, sevk etmek, demektir. Terim olarak, "İnsanın her türlü halini söz, duruş, beden diliyle Cenab-ı Hakka sunması ve için yakarmasıdır." Risale-i Nur'da dua ile ilgili şu temel k

Müfsidlerin hilelerini teşhir etmeli

Müslümanın temel özellikleri doğruluk, hakperestlik ve adalettir. Zira, Kur'ân'da meâlen, "Hakkı Allah için ayakta tutan, adâletle şahitlik edenler olun."1 diye ferman edilir.Peygamberimizin (asm), "Bir kötülüğü gördüğünüzde elinizle, elinizle düzeltemezseniz dilinizle düzeltiniz. Dilinizle de düzeltemezseniz kalbinizle buğzedin..."2 direktifini de

Gönül ve ülkeler kelâm ile fethedilir

Fâtır-ı Hakîm insana, akıl, hâfıza, zekâ, kalb ve hayâl gibi onlarca temel duygu ve yüzlerce his vermiştir. Ve bunları kullanma rehberi ve kılavuzu da göndermiştir.Duygularımızın en genişi1; en süratlisi2; aklın ve kalbin hizmetçisi, yardımcısı, tasvircisi3, hayâlimiz olmasaydı gerçeklere ulaşamazdık. Ne var ki, kimileri diğer duyguların fonksiyonl

"Menfaat üzerine dönen siyaset canavardır"

"Siyasalcı dindar" iktidar ve muhibleri, "Bizi İslâm kurtaracaktır!" sloganıyla dindar kesimleri uyuta geldi.Bu genel ifadenin altı boştu zaten. Zirâ, başta adalet, hak, hürriyetler, yeme, içme, uyuma, gezme, evlenme, kardeşlik, akrabalık, komşuluk gibi beşerî münasebetlerle ilgili temel farz ve sünnetler hayatın dışına atılmıştır. Meselâ, "Kur'ân'

Meşveret ve istişare esastır

Bazıları hâlen lider, şeyh, hoca olarak tek adamların peşinde giderek eski çağların köşelerinde yaşıyor!Bir millet, ülke, toplumu "Kişi ihya eder veya batırır!" gibi fasit bir anlayışın zebunu olmuş! Halbuki, bu hikmet ve imtihan dünyasında her ilim dalı, sanat ve mesleğin kendine has kuralları ve bunlara uyma mecburiyeti var! Trafik kurallarına uy

Hizmet meydanına koşmak

Birçoğumuz farkındayız ki, başta iman, ibadet, ahlâk, ukubat (cezaî müeyyideler), adalet, hak, hürriyet, cihad, belâ, musibet, tuzak, iyilik ve şer ve her şeyle imtihan ediliriz. Başımıza türlü türlü haller, belâ ve musibetler gelir.Şaşkınlık, yılgınlık ve ümitsizliğe düşmemeliyiz asla! Farkına varmalı ve kendimize çeki düzen vermeliyiz. Zira, bili

Allah, bütün tuzakları boşa çıkarır

"Size ne oluyor ki, Allah yolunda, ayrıca, baskı altına alınıp çaresiz bırakılarak: 'Rabbimiz! Ahâlisi zâlim olan şu memleketten bizi kurtar. Bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!' diye yalvarıp duran zavallı erkekler, kadınlar ve yavrular uğrunda savaşmıyorsunuz"1"Ey iman edenler! Allah yolunda cihâd için sefere çıktı