Bediüzzaman sıkıntılı zamanlarda nasıl dua ederdi
Dünya hayatı inişli-çıkışlı ve sıkıntılı. Muzır maniler ve şeytanlar çok; ne yapmalı
Peygamberimizin (asm) varisi Üstad Bediüzzaman, tefekkür mesleğinin gereği öncelikle Risale-i Nur yanında her vasat ve şart altında dua, evrad ve münâcât ile meşgul olurdu. Bilhassa sıkıntılı zamanlarında vaktini daha çok ibadet ve dua ile geçirirdi.
Az konuşur, az uyur, çok tefekkür ve dua ederdi. Gündüzleri Risale-i Nur'un te'lif, mütalâası ve tashihi, geceleri de ezkâr ve dua... Yatsı namazından sonra yatar, iki-üç saat sonra kalkar, "Teheccüd" namazını kılar, sabaha kadar Kur'ân, tesbihat, Cevşen okur, hazin hazin dua ederdi. Kuşluğa kadar aynen devam ederdi.
"... Beliyyelerin istilâsı ve muzır şeylerin tasallutu, bazı duaların evkat-ı mahsusalarıdır ki, insan o vakitlerde aczini anlar; dua ile, niyaz ile Kadîr-i Mutlak'ın dergâhına iltica eder"1 Bediüzzaman, geceleri, Kur'ân-ı Kerîm'den vird edindiği sureleri ve Resul-ü Ekremin (asm) münâcât-ı meşhuresi olan Cevşenü'l-Kebîr namındaki münâcâtını ve Şah-ı Geylanî ve Şah-ı Nakşibend gibi eazım-ı evliyanın münâcât ve hizblerini ve salâvat-ı Nuriyeleri ve bilhassa Risale-i Nur'un menbaı olan "Hizbü'n-Nuriye"yi ve âyât-ı Kur'âniye'nin lemaatı olan ve bir silsile-i tefekkür bulunan ve Yirmi Dokuzuncu Lem'ada cem'edilen hizb ve münâcâtları okumuş, bunları tamam edince de yine Risale-i Nur'la meşgul olmuştur.2
Bir hadis-i şerifte Esma-i Hüsna'dan oluşan Dua-i İsm-i A'zam ile dua edildiğinde, Allah'ın (cc) bu duayı kabul edeceği"3 buyurulmuştur. Bu hikmete binaen Üstad Bediüzzaman namaz tesbihatının öğle, akşam ve yatsı namazlarına dahil etmiştir. Ayetü'l-Kübra'nın özeti "Hizb-i Nuriye" için şöyle der:"Şehadet-i tevhidiyesi parladı, manaları ziyalandı; ruhuma, kalbime, fikrime büyük bir inşirah vermeye başladı. Ben de en yorgunluk ve usanç zamanımda onu mütefekkirâne okudum, büyük zevk ve şevk hissettim."4