Kemâlpaşa-zade'nin "Âhnâme"si

İbn Kemâl diye de tanınan Kemâlpaşa-zâde (1468-1534) 16. yüzyılın ilk yarısında en büyük Osmanlı âlimi olarak bilinir. Anadolu kazaskerliği, şeyhülislâmlık gibi önemli görevlerde bulunan ve ömrüne Arapça, Farsça, Türkçe 200'den fazla eser yazmayı sığdıran şair-bilgin-tarihçi Kemâlpaşa-zâde'nin Türkçe eserlerini Nihal Atsız şöyle sıralar: 1-Tarih-i Âl-i Osman 2-Divan ve Şiirleri 3-Kasîde-i Bürde Tercümesi 4-Yusuf u Zelîha 5-Fetvalar 6-Nasâyih 7-Tercüme-i Rucû al-şayh ilâ sibâh fi'l-kuvva alâ'l-bâh 8-Dakâık al-hakâık 9-Câmî el-Fürs 10-Risâle-i Yâ'iye 11-Risâle-i Kâfiye 12-Rumeli Kazaskeri Fenârî-oğlu Mehmed'in bir hüccetini tenkid 13-Dünyanın ömrü, Deccal'ın çıkışı ve güneşin batıdan doğması hakkında 14-Risâle-i Tılsım 15-Levh-i Mahfuz hakkında 16-Necât el-Mütehayyirîn 17-İran şahı I. Tahmasb'a yazılan mektup 18-Manzum darb-ı meseller 19-Akaid risâlesi Kemâlpaşa-oğluna aidiyeti şüphelidir. (bk. Atsız, "Kemâlpaşa-oğlunun Eserleri", Şarkıyat Mecmuası, VI, İst. 1966, No:18, s. 75-82.) Görüldüğü gibi Kemâlpaşa-zade'nin Türkçe eserleri arasında "Âhnâme" diye bir risaleden bahsedilmiyor. Ancak, biz "Münşeaât-ı Azîziye" adlı münşeat mecmuasında "Müti's-sakaleyn merhum Kemâlpaşa-zade'nin âh âh âhnâmesidir" başlığı altında bir metne rastladık. Metnin devamında -muhtemelen- mecmuayı tertip eden zatın bu sözlere dair kısa bir yorumu yer almaktadır. (Sütunumuzun hacmi sınırlı olduğu için biz bunu yayımlamıyoruz.) Yaratılış ve Allah'ın kudreti karşısında insanoğlunun acziyetinin dile getirildiği söz konusu metin müstakil bir risale midir, yoksa müellifin herhangi bir eserinden alınmış bir parça mıdır, bilmiyoruz. Biz her hâlükârda kayda geçsin diye adı geçen metni yayımlıyoruz: (Âyetlerin ve Arapça ibarenin Latin alfabesine çevrilişi, anlamları ve künyeleri bizim tasarrufumuzdur.) Kemâpaşa-zade'nin "Âhnâme"si İlâhî! Âdem oğlanı miskîn ü bîçâre ve âvâre vü bî-mikdâr ne kemâl eylesün. Oğlanlık henüz bestelikdir, yiğitlik ise mestlikdir. Pîrlik ateh ü süstlükdür. Eger aç olur ise dîvâne olur. Eger tok olsa bigâne olur. Uyur ise cîfe vü gâfil olur. Eger uyanık ise mütehayyir ü bî-mikdâr olup acz hemîşe karîni ve havf dâimî mükârini olur. Eger ma'rifete çalışsa hitâb gelür ki "Mâ-kaderu'llâhe hakka kadrihî" (Onlar Allah'ın kadrini hakkıyla ölçemediler. Hac sûresi 22, âyet: