Ahmet Demirbaş

Türkiye

Dünyayı kalpten çıkarmanın ilacı

Dünya sevgisi, her cins kötülüğün başıdır. Dünyayı kalpten çıkarmanın da bir tek ilacı vardır. O da,Allah adamlarını sevmektir.Dünya fâni, âhiret bâki...Din büyüklerimiz buyuruyor ki: "Dünya sevgisi, her cins kötülüğün başıdır. Dünyayı kalpten çıkarmanın da bir tek ilacı vardır.İstediğin kadar ibadet yap, sabahlara kadar zikret yine de bu sevgiyi k

"Sırtın yere gelirse iman eder misin"

Rügâne isminde meşhur bir pehlivan vardı. Kimse sırtını yere getiremiyordu. Peygamber efendimiz onu Müslüman olmaya davet etti...Bir zamanlar Araplar vahşet içerisinde yaşıyorlardı. O vahşet içerisinde yaşayan insanlara Hazret-i Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi, onlara güzel ahlakın ne olduğunu anlattı, aynı insanlar, dünyanın en m

Namaz kılmayanın ibadeti ruhsuz cesede benzer!..

Ehl-i sünnet âlimleri söz birliğiyle buyuruyorlar ki:"İbadetler imandan parça değildir.Yalnız, namazdasöz birliğiolmadı."Namazsız hayat olmaz. Namazsız Allah'a da kavuşulmaz. Namaz kılmayanın ibadetleri ruhsuz cesede benzer, hiç sevap verilmez. Yani namaz kılmadığı hâlde oruç, zekât, hac gibi ibadetleri yaparsa sadece farz borcunu ödemiş olur, ama

"Maksudun, arzu ettiklerin senin mabudundur!.."

Kalbin en ağır hastalığı, Allah'tan başkasına bağlanmasıdır. Her ne Allahü teâlâya bağlanmasına engel oluyorsamabudu o olur!Geçenlerde şöyle bir sualle karşılaştım:"Tasavvuf büyüklerinin, (Maksudun yani arzu ettiklerin, mabudun olur) sözü ne demektir Bir kimsenin arzusu ev almak ve evlenmekse, mabudu bunlar mı oluyor"Kalbin en ağır hastalığı, Allah

Tövbe edince, büyük günahlar da affolur!

Bir farzı kasten yapmayan veya bir haramdan kaçmayan, açıkça günah işleyen kimsenin yaptığı nafile ve sünnetleri kabul olmaz, sevapverilmez.Geçenlerde bir okuyucumuz aradı ve"Günahlarımız var,sevap da işliyoruz.Müslüman olarak ölenlerin sevaplarıyla günahları tartılıp, sevapkefesi ağır gelenler doğrudan cennete gireceğine göre, şimdi günah işlesek

İman edip de salih amelişleyenler...

Salih amel, İslam'ın beş şartıdır. İslam'ın bu beş temelini, bir kimse hakkıyla kusursuz yaparsa, Cehennemden kurtulur...Bir arkadaşım geçenlerde şöyle sordu:"Salih amel nedir Bir komşum (Ancak bir mürşid-i kâmilin yaptıkları salih amel olur) diyor. Bu doğru mu, o zaman herkes nasıl mürşid-i kâmil olacak"Salih amelin mürşidlikle alakası yoktur. İma

İnsan başıboş yaratılmadı!

Allahü teala, başıboş yaratmadığı insanın, ne yapması gerektiğini, peygamberleri vasıtası ile, kitaplar göndererek bildirmiştir.Dinsiz kimse ölünce, kendi inancına göre, yok olacak!İslamiyet'e göre ise, o Cehennemde sonsuz azap görecektir. İnanan da, sonsuz nimetler içinde yaşayacaktır. Aklı, bilgisi olan bir insan, bu ikisinden elbette, ikincisini

Yaratıcı var demek yetmez!

"Yaratıcı var" demekle, Allah'a inanmak çok farklıdır. Yaratıcı diye, hayalî bir varlığa inanmanın ateistlikten hiç farkı yoktur.Ateistde,deistdedinsizdir!..Deist, bir yaratıcı var dediği hâlde, hiçbir dine ve peygambere inanmıyor. Nasreddin Hoca'nın, "Doğduğuna inanıyorsun da, öldüğüne niye inanmıyorsun"dediği gibi, "Ben öğrenciyim, ama öğretmene,

Dinin hükmüne uyarken...

Bir insan, kendi mezhebine göre yapamadığı bir şeyi, ihtiyaç olunca, başka bir hak mezhebe göre yapabiliyor. Bu ne büyük bir nimettir!Dinimizi yıkmak için yapılan, mezhepsizlerin demagojik taktiklerinden biri de İmam-ı a'zam hazretlerini kötülemektir... Ne İmam-ı a'zam hazretleri, hadis-i şeriflere aykırı hüküm verir, ne de Peygamber efendimiz Kur'

Dert ve belalar, usta bir kılavuzdur!..

Cahiller, ahmaklar, "Allah, dostlarına niçin bela gönderiyor da, nimet vermiyor"diyerek, bu sevgili kullara inanmıyorlar...Dünya, zevk yeri değil. Ahiret, bunun için yaratıldı. Dünyanın ömrü, ahiretin uzunluğu yanında, deniz yanında bir damla kadar bile değildir. Bunun için dostlarına merhamet ederek, sonsuz nimetlere kavuşmaları için, dünyada birk