Nakli esas alan kitapları yaymaya çalışmalıdır...

Ehl-i sünnet âliminin eserlerinden hazırlanmış"Tam İlmihâl"kitabınıokuyup öğrenen kimse âlim olur. Tatbik eden ise velî olur...

İlim öğrenmenin ve öğretmenin fazileti çok büyüktür.Mesela bin kadar Ehl-i sünnet âliminin eserlerinden hazırlanmış"Tam İlmihâlSeadet-i Ebediyye"kitabını okuyup öğrenen kimse âlim olur. İçinde bildirilenleri ihlâsla tatbik ederse, Allahü teâlânın rızasına da kavuşur. Kitabı başkasına vermek de, ilmi yaymak, ilmi öğretmek olur...

Emr-i maruf, farz-ı ayn değil, farz-ı kifayedir. Yani, herkese farz değil, gücü yetene farzdır.Maruf, dinimizin emrettiği, münker ise, dinimizin yasakladığı işlerdir. Emr-i maruf yapılmazsa, ilim yok olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Fitnebid'at, sapıklık, küfüryayıldığı zaman, hakikati, doğruyu bilen bir kimse,imkânı nispetinde, söz ile, yazı ile, gazete, dergi, radyo, tv ilebaşkalarınamümkün olan her yere ve herkesebildirsin,imkânı var iken, bir engel de yok iken bildirmezse,Allahü teâlânın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun!)Deylemi

Kitap dağıtarak dini yaymak günümüzün cihadıdır ve bildirilen faziletlere kavuşturur. Birhadis-i şerif meali şöyledir:

(Bütün ibadetlere verilen sevap, Allah yolunda cihadasavaşaverilen sevaba göre, deniz yanında bir damla su gibidir. Cihad sevabı da, emr-i maruf ve nehy-i anil-münker sevabı yanında, denize nispetle bir damla su gibidir.)Deylemi
Görüldüğü gibi, ibadetlerin sevabı Allah yolunda savaşmanın sevabına göre çok azdır. Bu cihad sevabı da emr-i marufun yanında denizde damla kalıyor. Emr-i maruf yaparak çok sevapkazanmak isteyen, nakli esas alan muteber din kitaplarını yaymaya çalışmalıdır...

Büyük İslam âlimi Hüseyin Hilmi Işık "kuddîse sirrûh" buyurdu ki: