Ahmet Battal

Yeni Asya

Nur topu mu zulüm ve zulmet topu mu

Milletvekili Can Atalay krizinden sonra istikbale ufunet saçacak ve tarihe mal olacak zulmet topu gibi büyük bir krizimiz daha var artık: Yargı darbesi krizi.Gelecekte adına İncek Boşluğu Krizi de denecek olan bu krizde, İncek'e yeni taşınan Yargıtay'ın Üçüncü Ceza Dairesinin Başkanı Muhsin Şentürk ile Üyeler Hakan Yüksel, Mustafa Doğru, Şerafettin

Kudüs'ün yeniden fethinin iştirakçileri

Dış siyasetten anladığımızı iddia edemeyiz. Özel ilgi alanımızda değil ve sizin için takip de etmiyoruz. Dolayısıyla başlık sizi yanıltmasın. Yazımız iç siyasetle ilgili.Çoktandır RTE olarak da okunabilir hale gelmiş olan TRT yeni bir tarih dizisine girişti. Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyübî'yi anlatacakmış. Diriliş ve benzeri, uzak tarihi, Selçukluy

Kendisiyle konuşan bürokrat

Bugün size ilginç bir bürokrasi hikayesi anlatacağız.Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nin Hukuk ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerini Ankara'yı bilenler bile bilmeyebilir. Ama Gazi Üniversitesinin Hukuk ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerini sorsak herkes bilir. Hatta yerini de. Aslında ikisi aynı. Hacı Bayram Veli Üniversitesi 2018

"Türkiye geçilmez" oldu mu

''Çanakkale geçilmez" meşhurdur."Birinci Cihan Harbinde geçmek isteyen bunu başaramadı, bundan sonra deneyecek olan da başarmakta zorlanır" manasındadır. Bu sloganın doğruluğu ayrı mesele ama neticede bir hamaset söylemidir ve kendi çapında anlamlıdır. İletişim Başkanlığı bir süre önce bu slogandan kinayeyle "Türkiye geçilmez" diye bir slogan uyd

Meşru sosyalleşmeleri de siz tarif edin!

15 Temmuz 2016 sonrası yapılan terör örgütü üyeliği yargılamalarında bir şekilde mahkûm edilmiş olan kişilerin çoğunun aslında masum olduğunu hep yazıp söyledik. Nihayet AİHM de tescil etti ve şimdilerde Yargıtay da nasıl bir yeni rota izleyeceğini bulmaya çalışıyor.Bugün biz işin başka bir tarafını "bu kişilerin sosyalleşmelerinin sınırı var mıdır

Cumhuriyetin bayrağı da bayramı da bizimdir-7

Bugün Cumhuriyet'in ilanının yüzüncü yılını kutluyoruz. Bayrağı da bayramı da coşkusu da hepimizindir.Dün, cumhuriyeti kendi tekellerine almaya çalışan laik cumhuriyetçilerin cumhuriyetçiliğinin aslında manasız, isim ve resimden ibaret bir rejime taraftarlık durumunda olduğunu anlattık. Serinin son yazısında bugün demokrat ve dindar cumhuriyetçile

Cumhuriyetin bayrağı da bayramı da bizimdir-6

Bu seride bugün M. Kemal'in inkılapçılık ideolojisine taraftar olan Kemalist laik cumhuriyetçileri teşhis ve tarif edeceğiz.Ama öncelikle bu konuda arasatta (arafta) kalanları ayırıp saf dışı edelim. Öncelikle, sevmek de nefret etmek de tanımakla ve bilmekle olur. Kimi neden sevdiğini bilmeden birilerini seven ya da sebebini bilmeden birilerinden

Cumhuriyetin bayrağı da bayramı da bizimdir-5

Türkiye'nin yakın mazisinde Bediüzzaman kadar yanlış anlaşılıp anlatılan başka bir kişi daha yoktur.Bu yanlış anlatma işi devlet alet edilerek yapıldığı için, doğruları anlatmaya çalışmak, akıntıya karşı kürek çekmek gibi zor bir iş. Bediüzzaman'ı saltanatçı ve hatta Abdülhamitçi sananlar ya da cumhuriyet düşmanı bilenler vardır. Said Nursi'yi Şey

Cumhuriyetin bayrağı da bayramı da bizimdir-4

Nahoş bir mecburiyetten ortaya çıkan krizin iyi bir kriz yönetimiyle atlatılması sonucu Pazar günü az sayıda dinleyici huzurunda ve ayrıca ONLİNE olarak icra edilen "Adalet, Meşveret ve Hürriyet Temelinde DEMOKRATİK BİR CUMHURİYET ÖNERİSİ" Panelindeki konuşmaları siz de okuyorsunuz.Biz bugün ilk üç yazıda neden M. Kemal'e de yer vermediğimizi soran

Cumhuriyetin bayrağı da bayramı da bizimdir-3

Bugün 13:30'da ONLİNE olarak yapılacak olan "Adalet, Meşveret ve Hürriyet Temelinde DEMOKRATİK BİR CUMHURİYET ÖNERİSİ" adlı Panele davetimizi yenileyelim.Serinin devamı olarak da bugün cumhuriyetin fazilet boyutunu yazalım. Cumhuriyetler devrinin başlangıcı sayılan 1900'lü yılların başlarında kurulan ve adında "cumhuriyet" bulunan Sovyetler Birliği