İletişim öldü, insan hakları canlanacak!

İki gündür medya ve sosyal medya çalkalanıyor.

Başlık "Fahrettin Altun görevden alındı!"

Yazılan yorumların eski Almanya'daki G harfli Bakanla ve bir zamanların "en makbul cemaat"i ile ve kanunla kurulup KHK ile kapatılan bir üniversite ile ilişkili olması bulmaca çözmeyi ve okumayı zevkli hale getiriyor.

Daha ilk günden, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının boşalmasının kötü etkileri böylece ortaya çıkmış oluyor!

Başkan Fahrettin Altun görevine devam ediyor olsaydı basın böyle manşetler atabilir miydi Sosyal medyada böyle densizlikler yayılabilir miydi Elbette hayır. Bir şekilde engellenirdi.

Demek çok önemli bir görev icra ediyormuş ve bu görev şimdi boşta kaldı. Umarız yerine gelen zat bu boşluğu bir an önce doldurur da medya iyice zıvanadan çıkmadan kötü gidişat engellenir!

Şaka bir yana...

Bir bürokratın görevden alınmasına muhalefetin açıktan sevinci yanında Ankara'daki AKP Bürokrasisinin de içten içe sevinmesi boşuna değil. Dedikodular da cabası...

İletişim Başkanlığını kendi şahsî reklamı için kullanan ve bunu defalarca bu köşeden de deşifre ettiğimiz bir "hatırlı bürokrat," maksadının aksiyle tokat yemiş ve kenara çekilmiş oldu.

Görünüşte "Başkan" olmaya devam ediyor. Birileri yine kendisine "Başkanım" diye hitap etmeye devam edecek.

Ama bu sefer "İnsan Hakları Başkanım!" ya da "Eşitlik Başkanım!" diye hitap edilecek.

Dört tarafı keskin ışın kılıcı artık elinden gitti.

Trol ordusunda binbaşılıktan onbaşılığa terfi...

Rütbesiz günleri de elbette gelecektir. Ama burada, ama orada...

"Baş ol da ne başı olursan ol" veciz sözü bu gibi durumlar için söylenmiştir herhalde.

Normal şartlarda olsaydık, İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu adındaki kurum gerçekten işe yarayan bir kurum olsaydı, bu görev değişikliği bir tenzil değil bir terfi olarak da değerlendirilebilirdi.