Abdüllatif Uyan

Türkiye

"Git, İmâm-ı Câfer'i bana getir!"

Câfer-i Sâdıkhazretleri, İslâm âlimlerinin göz bebeğidir. Zamânın hükümdârı, bir gece vezîrine"Git, İmâm-ı Câfer'i bana getir. Onu öldüreceğim"dedi.Vezîr, ona;"Amân hükümdârım! Gece gündüz ibâdetle meşgul olan ve devlet işlerine karışmayan bu kimseyi öldürmekten vazgeçin!" dedi.Ve epey dil döktü.Ama iknâ edemedi.Mecbûren gidip çağırdı.O arada hüküm

Abdest alan râhip!..

Câfer-i Sâdıkhazretlerine, bir gün "iki genç" gelip, "Efendim, bize abdestin fazîletinden anlatır mısınız" dediler.Büyük velî, "peki" dedi.Şu hadîs-i şerîfi nakletti:(Ümmetimin abdest uzuvları, mahşer karanlığında öyle nûrlu olur ki, etrâflarına ışık saçar. Başkaları onlara gıbtayla bakıp, keşke biz de bu ümmetten olsaydık diye hayıflanırlar.)Sonra

Hâlis tövbe eden sarhoş!..

Şam'da dünyâya gelenEbû Bekr-i Sûsîhazretlerinin kabr-i şerîfi de bu şehirdedir.Bir gün talebesiyle sohbet ediyordu.Bir ara dergâhtaniçeri bir genç girdi.Elbisesi kir pas içindeydi.Üstelik de "sarhoş"tu.Ayakta duramıyordu.Talebeler tiksindiler ondan.O genç, nihâyet birkenara yığılıp kaldı!Büyük velî, derse ara verip"Evlâtlarım! Onu böyle görünce ha

"Namaz, dînin direğidir"

Kalender Baba, Gelibolu'yu nurlandıran bir Allah adamı.Bu zâtı sevenlerden biri, onu ziyâret için bindi katırına, düştü yola...Ama bir mola yerinde kaçtı hayvanı.O ıssız yerde bineksiz kalakalmıştı...Çâresizdi!..Ellerini açıp;"Yâ Rabbî! Kalender Baba hürmetine bana yardım et"diye yalvardı.O esnâda, hayvanınınilerden geldiğini gördü.Hem de Kalender

Kurtarıcıaslan!..

Kalender Baba, Gelibolu'yu nurlandıran bir Allah dostudur.Bir gün birkaç sevdiği huzûruna gelip "Efendi Baba! İzninizle sefere çıkacağız" dediler.Mübârek zât;"Hayhay! Selâmetle gidin, bir sıkıntıya düşerseniz, hemenbeni hâtırlayın"buyurdu."Peki baba" dediler.Ve düştüler yola.Ancak bir yere geldiklerinde,"harâmîler" kestiler yollarını.Şaşırdılar.Çâr

"Sana yardıma geldim"

Şerbetçi Baba, Gelibolu'yu nurlandıran bir Allah dostudur. O devirde, yalnız yaşıyan biri vardı.Evinde ibâdetle meşguldü hep.Ancak bir ara hastalandı.Ve gitgide şiddetlendi.Bakacak kimsesi de yoktu.Çâresizdi!..Açtı ellerini."Yâ Rabbî! Bana bir yardımcı gönder"diye yalvardı.O anda aralandı kapısı.İçeri nûrâni bir zât girdi.Ve gülümsedi kendisine:"Ya

Dünyada en mühim şey...

Şerbetçi Baba, Gelibolu'yu nurlandıran bir Allah dostudur.O devirde genç bir âşık, bu zâtın büyüklüğünü işitip Gelibolu'ya geldi. Maksadı, ziyâret etmekti bu mübârek zâtın kabrini.Ancak çok aradı.Kabri bulamadı.Akşam olunca bir eve misâfir oldu.Bu zâtın sevdiği biri vardı.O, bir gece yattı.Rüyâda göründü mübârek.Ve ona;"Filân evde misâfir olan genc

"İslâmiyet, bir reçetedir"

Pîr Alî Efendi, Tekirdağ'a yakın Malkara'da yaşadı.Orada vefât etti...Nûrlu kabri oradadır.Her zaman olduğu gibi bu büyük zâtı çekemeyenler de vardı.Hattâ din adamlarıydı.Bu zâtı imtihan etmeye yeltendiler.Tefsîr ve hadîs ilminden zor suâller tesbit edip yazdılar bir kâğıda. Bunları ona sorup ilmî derecesini ölçeceklerdi gûya.Aralarında konuşup;"Eğ

"Bu bezikefen yaparsın!"

Pîr Alî Efendi, Tekirdağ'a yakın Malkara'da yaşayıp orada vefât etti...Nûrlu kabri oradadır.Bu mübârek zât uzun biryolculuğa çıkmıştı bir gün.Hanımı hâmileydi.Ayrılmadan önce çarşıdan bir parça patiska bezaldı.Hanımına uzatıp;"Hanım, al şunu"dedi.Hanımı merak etti.Ve sordu hemen:"Hayrola, nedir bu""Kefenlik bez. Ola ki, ben seferdeyken bir oğlumuz

"Bana İslâm'ı anlat!.."

Seyyidet Nefîsehazretlerinin bitişiğinde komşu bir "kadın" vardı.Yahûdî dîninde olup, "kötürüm" bir kızı vardı.Bir gün evden çıkarken;"Kızım sen evde otur, ben biraz sonra gelirim"dedi.Sakat kız annesine;"Anneciğim! Ne olur sen gelinceye kadar ben, komşumuzun evinde bekleyeyim"dedi.Annesi "peki" dedi.Ve izin alıp, sakat kızını Seyyidet Nefîse hazre