Abdüllatif Uyan

Türkiye

Emr-i mâruf yapılmazsa!

Behâeddîn Zekeriyyâhazretleri "rahmetullahi aleyh" Hindistan velîlerinden olup, kabr-i şerîfi Mültan'dadır.Henüz çocukken kalbi "ilim öğrenmek" aşkıyla yanıyordu.Şihâbüddîn-i Sühreverdî hazretlerinden çok istifâde etti.Bu velî'den aldığı "feyzleri" saçtı insanların kalbine.Hocası, insanları irşâd için Mültan'a gönderdi onu.Ancak oranın halkı isteme

"Doğru bir kitâbı yüz defâ oku!.."

Behâeddîn Zekeriyyâ"rahmetullahi aleyh", Hindistan'da yetişen velîlerdendir.Biri sordu ki, bu zâta:"Hocam! İnsanlar tarafından sevilmemenin sebebi nedir"Büyük zât;"Bir kimsenin gönlünde 'dünyâ sevgisi' varsa, onu hiç kimse sevmez. Eğer bu sevgi yoksa, herkes sever"buyurdu.Ve ekledi:"Başkalarının eline, avcuna bakanın îtibârı olmaz. Veren sevilir, i

"Herkes, yanında olandan verir"

Behâeddîn Zekeriyyâ"rahmetullahi aleyh", Hindistan'da yetişen velîlerden olup, kabr-i şerîfi Mültan şehrindedir.Bir gün, bir kimse geldi bu velî zâtın yanına ve;"Hocam! Durduk yerde hakâret edenler oluyor, bunlara karşı ne yapmalıyım" diye sordu.Mübârek zât;"Îsâ aleyhisselâm gibi yap!"buyurdu cevâben.O kişi sordu ki:"O nasıl yapmış hocam""Anlatayım

Kavga yapınca kesilen su!..

Balıkesir'in Sındırgı kazâsının, Hisaralan köyünde yatan bir Allah dostubüyük zât var.İbrâhim Dede"Rahimehullah"Şiddetli bir kuraklık olmuştu o köyde!Bütün köy halkı kırılmaya başlamıştı bu susuzluktan.İbrâhim Dede;"Üzülmeyin ben burada su çıkarırım"dedi onlara.Çok sevinip;"Sahi mi" dediler"Evet, ama bir şartım var.""Emret, her neyse yaparız.""Kavg

"Bu, bizim sahana benziyor!"

Balıkesir'in Sındırgı kazâsının, Hisaralan köyünde yatan "Allah dostu" bir büyük zât var.İbrâhim Dede..."Rahimehullah"Vaktiyle bu zât, hizmetini yapardı zenginbir ağanın.Ağa, hacca gitti bir sene.Ve bir gün canı helva istedi.Onun bu arzusu İbrâhim Dede'ye mâlûm olunca, koştu hemen Ağa'nın hanımına.Ve ricâ etti ki:"Bir sahan helva yapar mısın"Kadınc

"Oğul Paşa"nın duası...

Bugün Balıkesir-Bigadiç'e bağlı, İskele kazâsında yatan bir "Allah dostundan" bahsedeceğiz.Oğul Paşa'dan.(Rahmetullahi aleyh.)O devirde bir kadının doğan çocukları yaşamıyordu.Bebekken ölüyordu.Kadın da üzülüyordu!Yine çocuğu olacaktı.Bir gün kendi kendine;"Eğer bu doğacak çocuğumuz yaşarsa, onu, büyüdüğünde Oğul Paşa'nın hizmetine vereceğim"diye d

İmtihana geldi, talebesi oldu!

Fevzi Dede, "rahmtullahi aleyh", Balıkesir erenlerindendir...Kalp gözü açık bir velîydi.O devirde bir kişi vardı ki, bu zâtın büyüklüğüne inanmıyordu.Kendi kendine;"Bu zât için evliyâ bir zât diyorlar. Gidip bir bakayım, doğru mu"diye düşündü.Aklı sıra imtihan edecekti bu Allah dostunu.Ama nasılDüşündü taşındı.Ve bir yol buldu.Helâlden kazandığı "b

Çölde yalnız kalan talebe!

Anadolu erenlerindenYâren Dede'nin talebesinden biri, hacca gitmek için katıldı bir kâfileye.Ama bir müddet geçti.Bindiği at hayli yoruldu.Ve bir yerde çöküp kaldı.Diğerleri beklemeyip gittiler.Çölün ortasında kalakaldı yalnız başına!..Kaldıramadı hayvanını.Çok sıkıldı, bunaldı...Çâresiz açtı ellerini.Ve"Yâ Rabbî! Sevdiğin bir kulunu bana imdâda gö

Yâren Dede'ninduâsıyla...

Balıkesir'in Sındırgı kazâsı, Pürsünler köyü yanındaki tepenin üstünde bir türbevar. Allah dostlarındanYâren Dedeyatıyor burada.Bir gün, bir kimse, hanımı ve on yaşlarındaki çocuğuyla, geldi bu zâta.Çocuk çok sevimliydi.Onu bu zâta gösterip;"Efendim, bu çocuğumuz âmâdır. Gitmediğimiz tabip kalmadı. Çocuğumuzun göz nûruna kavuşması için bir duâ etse

"Kişi, sevdiğiyle beraberdir"

Bahşî Halîfe, Anadolu'da yetişen velîlerdendir.Amasya'ya bağlı Taşova'nın Uluköy kasabasında doğdu. 1523'te Amasya'da vefât etti...Bu zât şöyle anlatıyor:Bir gün Eshâb-ı kirâmdan biri ağlıyordu!Efendimiz gördüler.Ve yanına giderek;"Niçin ağlıyorsun"diye sordular.O sahâbî, içini çekerek "Yâ Resûlallah! Sizi çok seviyorum. Bu dünyâda huzûrunuza rahat