Abdüllatif Uyan

Türkiye

"Kul için en kıymetli şey nedir efendim"

Büyük velî Kutbüddîn Bahtiyâr Kâkîhazretleri, ömrünün son "yirmi beş" yılında, rahatça yatıp uyumadı yatağında.Âşıkları, kendisinigörmeye gelseydi;"Allah'tan çok korkunuz! Resûlünü de çok sevip Ona tâbi olunuz. Zîra bütün saadetlerin başı, o Resûle uymaktır"buyururdu.Onlara böyle derdi.Tekrar aşk-ı ilâhîylekalbini dağlardı!Sonra, bu sevgiylegeçerdi

Resûlullah Efendimizin şerefine...

Kutbüddîn Bahtiyâr Kâkîhazretleri birgün şunu anlattı sevdiklerine;Gâyet fakîr bir kimsenin acele beş yüz dirhemparaya ihtiyâcı olmuştu.Ama kimden istesinEl açıp yalvardı Allaha.Gece yatınca ResûlullahEfendimizi gördü rüyâda.Resûl-i ekrem ona"Nişâbur'da Ebül Hasan adında zengin bir kimse var. Ona benden selâm söyle. İstediğin parayı versin. Rüyâna

"Allah'ın kullarını sevindirin"

Büyük velîKutbüddîn Bahtiyâr Kâkîhazretlerine, birisi bir hediyegetirip arz etmişti.Ancak o reddedip;"Alamam"buyurdu.Isrâr ettiyse de;"Hayır, ısrâr etme"buyurdu.Adam çok şaşırdı!"Niçin almıyorsunuz"diye sordu.Büyük zât;"Bizim büyüklerimiz; kimseden bir menfaat kabul etmediler ki, ben de alayım. Eğer kabul edersem, yarın mahşer gününde büyüklerimizi

"Bir daha böyle bir teklîfle gelmeyin!"

Bir gün, saray nâzırı,Kutbüddîn Bahtiyâr Kâkîhazretlerininhuzûruna gelerek;"Efendim! Falan falan köylerin bütün gelirlerini, izninizle size bağlamak istiyoruz. Siz de talebenize sarf edersiniz"dedi.Ancak kabul etmedibu teklîfi büyük velî.Nâzır şaşırdı!Çok da merak etti.Ve sordu hemen:"Bağışlayın hocam, neden istemiyorsunuz acabâ""İhtiyâcım yok da o

İbâdeti kusurlu görmek, kıymetini artırır!

Kutbüddîn-i Bahtiyâr Kâkîhazretleri, fakîrâne bir hayat yaşardı. Hâlbuki Sultân bile emrini bekliyor,"Bir işâret buyurun, kâfi"diyordu.Buna rağmen kimseden bir şey istemezdi.Mübârek hanımı, bakkaldan borç olarak bir şeyler almak istediğinde; bakkalın hanımı onu üzecek şeyler söylemişti.Akşam eve geldiğindebeyine, anlattı olanları.Büyük velî;"Ey han

Rezil rüsva olan iftiracı kadın!

Kutbüddîn-i Bahtiyâr Kâkîhazretleri bir gün, o yerin Sultânıyla kol kola dolaşıyor, devlet erkânı da az geriden onları tâkip ediyordu.Derken ağlayıp feryat edenbir "kadın" çıktı önlerine!Ve sultâna yaklaşıp;"Efendim! Lütfen bizi nikâhedin. Çok zor durumdayım"diye dert yandı.Hükümdâr sordu:"Kiminle nikâhlanmak istiyorsun"Kadın, Kutbüddînigöstererek

Bir sarhoşun ibretlik tövbesi!

Kutbüddîn Bahtiyâr Kâkîhazretleri bir gün şunu anlattı:Bir arkadaşla sefere çıkıp, bir nehrin kenarında mola verdik. Ancak garip bir hâdise oldu orada.Şöyle ki;Biz orada otururken koca bir akrep, hızlı hızlı gidiyordu. Ben, arkadaşıma;"Bak, bu akrep süratli gidiyor. Onun bu gidişinde bir hikmet olsa gerek" dedim.O da hak verdi bana.Tâkip ettik o ha

"Onlar yoksa kitapları var!"

Kutbüddîn Bahtiyâr Kâkîhazretleri, büyük velîlerdendir. Delhi'de yaşayıp 633 (m. 1235) senesinde Hindistan-Delhi'de vefât etti.Bir buçuk yaşında iken,babası ayrıldı dünyâdan.Onun yetişmesiyle annesi meşgul oldu.Daha sonra Muînüddîn-i Çeştî adında bir evliyâ zâtbir gün bir vesîleyle oraya gelmişti.Kutbüddîn, on yediyaşındaydı o zaman...Bu zâtı görün

"Bunda bir hikmet var!.."

Muhammed Bâkî Billâhhazretlerinin yaşı kırka erince, hiç kalmadı dünyâya rağbeti.O günlerde hanımına;"Yakında benim için büyükbir hâdise olacaktır"derdi.Bir gün de elinebir ayna aldı ve;"Gel beraber bakalım"buyurdu.Kadıncağız onu aynada pîr-i fâni, ihtiyar olarak görünce, anladı yakında vefât edeceğini.Bu hâli, talebesinebildirmek gâyesiyle;"Velîle

Onu gören, Allahü teâlâyı hâtırlardı...

Büyük velîMuhammed Bâkî Billâhhazretleri, giyinmede sâdeliği severdi.Ve her gün, aynıyemeği getirseler;"Başka yemek getiriniz!"demezdi.Hep abdestli olmaya çalışırdı.Zayıftı, ama yine de çok ibâdet yapardı.İbâdet yaparken yorulsa, kalkıp abdestini tâzeler ve ibâdetine devam ederdi...İslâmiyetin her emrineriâyet eder, tam uyardı.Bir edebi bile yapmak