Abdüllatif Uyan

Türkiye

"Kıtlıkta ucuz sat, hayır duâ al!.."

Seyyid Ahmed Bedevîhazretlerinin Şeyh Rekin adında çok sevdiği biri vardı ki, buğday ticâreti yapardı. Büyük velî onu çağırıp;"Ey Rekin! Bana ilham oldu ki; yakın zamanda bu diyârda büyük bir kıtlıkolacak"buyurdu.Ve ekledi:"Sen şimdi bol miktarda buğday alıp biriktir. O kıtlıktainsanlara ucuza satıp hayır duâlarını alırsın.""Peki efendim" dedi.Ve y

Boğanın boynuzundaki bebek!

Seyyid Ahmed Bedevîhazretlerinin bir talebesi vardı ki, adı Abdül'âl idi.Bu dünyâya geldiğinde annesi onu kundakladı, sonra kucağına alarak,bağa gitmişti.Olacak bu ya; bitişik bağdan bir boğa geldi. Ve orada dolaşmaya başladı. Bebeğin yanından geçerken yavrucağın "kundak bağı", nasıl olduysa, boğanın boynuzuna takıldı.Bebek, asılı kaldı.Annesi görü

Süt kabındaki zehirli yılan!..

Seyyid Ahmed Bedevîhazretleri; yanına gelenlere, konuşmadan önce bir kere teveccüh eder, çok câhil biri de olsa, o 'nazar'la bütün dereceleri geçirirdi.Yâni senelerce riyâzet çekilerek kavuşulan mânevî makamlara, bir anda kavuşurdu o kimse.Ve yine o kimseyle hiçbir şey konuşmadan, "mutlak icâzetini" verir, gönderirdi.● ● ●Bu zâtı seven bir kimse, s

"Bu, canına mal olabilir evlat!.."

Mısır evliyâsındanSeyyid Ahmed Bedevîhazretleri; gece gündüz Rabbini düşünür, Onun muhabbetiyle kendinden geçer ve hareket edemezdi âdeta.Böyle durumlarda gözlerini semâya, göğe diker, kırk gün veyâ daha çok kalırdı o hâlde.Gözlerinin karası,"ateş koru" gibiydi.Mübârek sîmâsında öyle bir heybet vardı ki, bakmak için kimsede cesâret olmazdı!Onun içi

"Ey Ahmed! Uyan da Rabbini an!"

Mısır evliyâsındanSeyyid Ahmed Bedevîhazretleri, sülâle-i Resûl'den olup, kerâmetleri meşhurdur.Hem seyyiddir, hem de şerîf.Gençliğinde babasıyla Mekke'ye gitti.Beytullaha yakın bir yerde uyuyordu.Ve bir "ses" duydu.Gâipten geliyordu..."Ey Ahmed! Uyan da Rabbini an. İnsan uyumakla Allah'a yaklaşamaz"diyordu kendisine.Kalktı abdest aldı.Ve tekrar uy

"En büyük düşman, nefsimizdir!"

Hindistan evliyâsının büyüklerden olanAbdullah-ı Dehlevîhazretlerinin vefâtı yaklaşınca, talebelerini huzûruna çağırdı.Vasiyet olarak;"Evlâtlarım! Kalbinizde Allah dostlarına olan sevgiyi çoğaltın. Güzel ahlâkla amel edin. Allahın kullarına hizmete ehemmiyet verin, ibâdet bilin"buyurdu.Ve tembîh etti:"Eğer ölürsem, cenâzeminardından şu beyti okuyun

Murâdına ermek isteyen genç...

Hindistan evliyâsının büyüklerden olanAbdullah-ı Dehlevîhazretlerinin sözü ve nasîhatiöyle tesirliydi ki, insanları doğru yola çekmek için bir nazarı kâfiydi.Bir gün huzûruna genç birigelip "Efendim, ben de büyüklerin yoluna girmek istiyorum"diye arz etti.Büyük velî;"Peki evlâdım, mâdem öyle, sen de her talebe gibi başla çalışmaya"buyurdu.Fakat gen

"Arsam, dergâhınıza hediyemolsun"

Hindistan evliyâsının büyüklerden olanAbdullah Dehlevîhazretlerinin dergâhının yanında, dergâha bitişik arsası vardı bir kadının.Talebeler çoğalınca, dergâh dar gelmeye başladı.Yâni genişletilmesi gerekiyordu biraz.Bitişik arsayı da medreseye katmayı düşündüler. Ancak arsasını satmıyordu bu kadın.Isrâr ettiler."Hayır, satmıyorum!..Siz başka arsa ba

"Önce lâzım olan, doğru bir itikaddır!"

Hindistan evliyâsının büyüklerden olanAbdullah-ı Dehlevîhazretleri, bir gün yanına birini alıp akrabâsından ihtiyar bir kadıncağızın ziyâretine gitti.Hanımın kızı vefât etmişti...Tâziye için gitmişti evine.Tesellî için;"Üzülme bacım. Rabbimiz, onun yerine sana daha iyi bir evlât verir"buyurdu.Kadınceğız, başınıolumsuzca sallayıp;"Nerede hocam, ben

Hristiyan gencin îmânı...

Abdullah-ı Dehlevîhazretleri, çok büyük evliyâdır. Nice fâsık, günahkâr kimseler, hattâ kâfirler, onun bir teveccühüyle hidâyete kavuşurlardı.Meselâ güzel, yakışıklıbir Hristiyan genç vardı.Bu genç, her nasılsa bu zâtın dergâhının önünden geçerken merak edip içeri girdi...Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, o sırada bâzı talebesiyle sohbet ediyordu...O