Bediüzzaman'ın fedâkâr talebeleri

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler (218)Ermenilerin Şark'taki isyan hareketleri, maalesef 1876 tarihli Berlin Andlaşması gerekçe gösterilerek başlamıştır. Bu taşkınlıkların, Bediüzzaman'ın gençlik yıllarında bile Nurs Köyü'ne kadar uzandığını arşiv belgelerinden anlamaktayız. Nurs Karyesi'ne iltica eden birkaç Ermeni müfsidi ile asâkir-i şâhâne ve Kürdler arasında vuku' bulan mücadeleye dair Hâriciye müsteşârı tarafından Meclis-i Meb'ûsân'da vuku' bulan beyânat bunun en büyük delildir.1 Bitlis hâdisesinin (Şeyh Selim hadisesi) meydana geldiği aynı sene içinde Ermeni hâdiseleri artmaya başlar. Ermeniler, ecnebi devletlerin tahrikleriyle komiteler ve çeteler kurarak, bir Ermenistan vücuda getirme hevesiyle harekete geçerler. Ermeni isyanlarının Şark'taki bu hareketleri çok açıktır. Bediüzzaman Hazretleri de kendi talebelerine mavzer tüfekleri te'min ederek bir nevi silahlanmış durumundadır. Medresesi bir askeri kışlayı andırır. Erek Dağı'na veya kır gezilerine talebeleriyle çıktıkları zaman, silâhlarıyla çıkıyorlar. Bu rivayetleri talebelerinden Vanlı Ali Çavuş, Molla Münevver ve kardeşi Molla Abdülmecid'den duymaktayız.2 Hâdiseyi bir de Bediüzzaman'ın kendisinden dinleyelim: "Aziz sıddık kardeşlerim! Dünkü gün sualinize benzer kırk sene evvel olmuş bir sual ve cevabı size hikâye edeceğim. O eski zamanda, Eski Sa'id'in talebeleri Üstâdlarıyla şiddet-i alâkaları, fedâilik derecesine geldiğinden, Van, Bitlis tarafında Ermeni komitesi, Taşnak fedaileri çok fa'aliyette bulunmasıyla, Eski Sa'id onlara karşı duruyordu. Bir derece susturuyordu. Kendi talebelerine mavzer tüfeklerini bulup, medresesi bir vakit asker kışlası gibi, silahlar kitaplarla beraber bulunduğu vakit, bir asker feriki geldi gördü, dedi: "Bu medrese değil, kışladır." Bitlis hâdisesi münasebetiyle evhâma düştü, emretti: "Onun silahlarını alınız!" Bizden ellerine geçen onbeş mavzerimizi aldılar. Bir iki ay sonra Harb-i Umûmî patladı. Ben tüfeklerimi geri aldım her ne ise... Bu haller münasebetiyle benden sordular ki: "Dehşetli fedaileri bulunan Ermeni komitesi sizden korkuyorlar mı ki, siz Van'da Erek Dağı'na çıktığınız zaman, fedailer sizden çekilip dağılıyorlar, başka yere gidiyorlar... Acaba sizde ne kuvvet var ki böyle oluyor"