Bediüzzaman Şam'da ne zaman bulunuyor

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler (167)Bediüzzaman'ın Şam'a seyâhati ile alâkalı "Vaktâ Meşrûtiyetin ikinci yaşında, İstanbul'un temsil ettiği asırdan tarihvârî bir nazar ile göçüp, kurûn-u vustâya karşı aşağıya inmekle, aşâir-i Ekradın içinde cevelân ile bahardan güze bir rıhlet-i sayfiye, güzden bahara bilâd-ı Arabiyeden bir rıhlet-i şitâiye ettim." 1 Cümlesindeki "Bilâd-ı Arabiye'den bir rıhlet-i sayfiye yaptım" ifadesinin ma'nâsı, açık şekli ile ele alınırsa, ilkbaharda Arap memleketlerinden ayrıldığını ifade etmektedir. 2 Burada, Bediüzzaman'ın Şam'a ne zaman, yani hangi ayda muvasalât ettiğini gösteren kuvvetli bir tahmin ve ihtimali söyleyebiliriz. Bediüzzaman, Nurşinli Hazret Ziyâ'üddin (ks) ile Hacc'da buluşmak üzere mektuplaşmaları olduğu için, başlattığı bu seyâhatini çok çabuk bitirerek Kurban Bayramından evvel Hacc mevsimine ulaşmak üzere gitmektedir. Nurşinli Hazret Ziyâ'üddin'e Bediüzzaman'ın üstâdı olan Şeyh Fethullah'ın oğlu Şeyh Muhammed Alaaddin de eşlik etmektedir. 1910 yılının Hacc mevsimi, yani Kurban Bayramı ise, Aralık ayı başındadır. Eğer Bediüzzaman'ın Van'dan çıkarak başlattığı seyâhati Ekim başında olmuşsa ve onun beyânı ile bu seyâhat acele olarak kırk elli gün içinde gerçekleşmiş ise, o zaman her halde Kurban Bayramı'nda Hacc'a ulaşamayacağını anladığı için, Şam'a Kurban Bayramı'ndan sonra gitmiştir. Kuvvetli bir rivayet ve tahmine göre ki Nurşinli Hazret Ziyâ'üddin'i Hacc dönüşünde Şam'da karşılamış Kurban Bayramı'ndan bir ay sonra Şam'a varmış olması lâzımdır. O ise, Aralık ayı sonundadır. Lâkin Hazret Ziyâ'üddin'in Hacc dönüşünün ne zaman olduğu, yani Kurban Bayramı'ndan ne kadar zaman sonra Şam'a gelmiş olduğu malûm değildir. Ama o zamanın şartlarına göre, her halde yolculuk dâhil Şam'a ulaşması, hac mevsiminden bir ay kadar sonra tahakkuk etmiş olması gerektir. 3 Bediüzzaman Şam'da Sâlihiye Mahallesi'nde kalır Bediüzzaman Hazretleri Nurşinli Hazret Ziyâ'üddin'i Şam'da karşılamış ve hatta bir gün Emeviye Camii'nde bir namaz vakti, halk camiden çıkarken, Camii'n avlusunda yüksekçe bir sekinin üstüne çıkarak avluda toplanan Müslüman halka, Nurşinli Hazret'i büyük senalarla takdim ettiğini, onların Şark'taki İslâm'a büyük hizmetlerini anlattığını, kendisinden onun çok üstün olduğunu anlattığını bizzat hâdiseyi idrak etmiş ulemâdan duyan Şam Sâlihiye semti, Kiki mahallesi Molla Kasım Camii İmâmlığını yapan Bitlisli Molla Abdulaziz bizzat anlatmıştır. 4 Bu duruma göre Bediüzzaman'ın kış ayları ortasında değil, belki güz mevsimi sonlarında Şam'a vardığı tahakkuk etmiş oluyor. Bediüzzaman Sa'id-i Kürdi ismiyle, şöhreti Şam ulemâsınca da duyulmuş olacak ki; Şam'a vardığında, Sâlihiye mahallesi Kasyon Dağı eteğinde medfun bulunan Mevlânâ Hâlid Hazretleri'nin türbesi civarında bir medresede mi, bir evde mi bilmiyoruz, misafir kalmış. Bediüzzaman Hazretleri 1947 tarihli bir mektubunda bu konuda izahat yapmıştır. Şöyle: "Şam'da hususan Sâlihiye Mahallesi'nde, ben orada bulunduğum zaman benimle görüşen ve hayatta kalan ahbablarıma ve Hazret-i Mevlânâ Hâlid'in makberesinin civarındaki hemşerilerimize pek çok selâm edip duâlarını ricâ ediyoruz. İnşâallah Kardeşim Molla Abdülmecid, sen bu vazife-i Nuriyeyi görsen, otuz seneden beri medresede ilme ve Nur'a çalışmışız gibi, Eski Sa'id'in yüksek bir talebesi olduğun misillü, Yeni Sa'id'in hakâik-i imâniye hizmetinde de mükemmel bir kardeşi ve arkadaşı olursun." 5 Şam halkı ve ulemâsı Bediüzzaman'ı ziyarete geliyor