Abdülbaki Çimiç

Yeni Asya

Allah'ın vazifesine müdahale emek - Kapanması gereken kapılar - 14

Münazarat'taki "Zindan-ı atalet" bahsinde, şevke binmiş himmetin önündeki manilerden birisi de "Allah'ın vazifesine müdahale" olarak kabul edilen dinsiz düşmandır. Bu maniye karşı iki reçete gösterilir.Bunlardan biri "Emrolunduğun gibi dos doğru ol" emr-i İlâhîsi; diğeri "Efendine amirlik taslama" düsturudur. Demek ki, diğer manilerde olduğu gibi,

Allah'ın vazifesine müdahale etmek - Kapanması gereken kapılar - 14

Münazarat'taki "Zindan-ı atalet" bahsinde, şevke binmiş himmetin önündeki manilerden birisi de "Allah'ın vazifesine müdahale" olarak kabul edilen dinsiz düşmandır. Bu maniye karşı iki reçete gösterilir.Bunlardan biri "Emrolunduğun gibi dos doğru ol" emr-i İlâhîsi; diğeri "Efendine amirlik taslama" düsturudur. Demek ki, diğer manilerde olduğu gibi,

İşi birbirine bırakmak (Havalecilik) - Kapanması gereken kapılar - 13

"Neme lâzım, başkası düşünsün" ahlâk-ı seyyienin menşeidir. Aynı zamanda istibdadın yadigârıdır.Müslümanlar millete, din ve devlete nâfi olan her şeye ya taraftar olmalı, yâda fili olarak hizmet etmelidir. Yoksa karşısına "Acz ve nefsin itimatsızlığından neş'et eden ve işi birbirine bırakmak olan düşman-ı gaddar geliyor. Himmetin elini tutup oturtt

Başkasının tekâsülünden etkilenmek... - Kapanması gereken kapılar - 12

Hamiyet ve hizmet erbabına ehemmiyetli bir mani de "Başkasının tekâsülünden, görenek fırsat bulup, hücum edip, belini kırar."1 Yani başkasının noksanlarını görüp kolaycılığa kaçarak, çalışmadan neticeye ulaşmak ve bunu da makul bir davranış kabul ederek helâl yoldan çalışmanın belini kırmaktır. Bu düşmana karşı "Tevekkül etmek isteyenler, sadece Al

Fikr-i infirâdî ve tasavvur-u şahsî - Kapanması gereken kapılar - 11

Bir başka kapanması gereken kapı da ben bilirim, benim fikrim güzeldir, bu işi benden başkası bilemez, benim düşüncemden daha isabetli fikir yoktur türünden, fikr-i infirâdî ve tasavvur-u şahsî olarak da tarif edilen şahsî tasavvur ve hayâlî kuruntulardır.Bu maniye karşı da insanlar adedince kabiliyetler olduğu, herkesin bir düşüncesi olabileceği,

Acûliyet kapısı - Kapanması gereken kapılar - 10

Ehl-i hamiyeti zindan-ı atalete düşüren manilerden birisi de "İlel-i müteselsiledeki terettübü atlamakla müşevveş eden acûliyet çıkar, himmetin ayağını kaydırır." 1Aculiyet, bir şeyde acele edip, tertip ve sıralamayı gözetmeden, birden hedefe gitme hâlidir. Bu vaziyet insanı, beklediği sonuca ulaşmadan yaptığı işten vaz geçirir. Hâlbuki şu hikmet d

Meylü't- tefevvuk kapısı - Kapanması gereken kapılar - 9

Meylü't tefevvuk, başkalarına nispetle üstünlük elde etme meyli ve isteğidir. Aynı zamanda meylü't tefevvuk, hırs-ı kâzip ve re's-i riyâdır. Yani aldatıcı hırs ve riyanın başıdır.Mazi asrının mükümferma olan mergup ahvâlidir. Çünkü o mazi asrında hükümferma olan hissiyat ve meyilleri ortaya çıkaran ve kuvvet veren meylü't-tefevvuktur. Meylü't-tefev

Ye'is (ümitsizlik) kapısı - Kapanması gereken kapılar - 8

Bediüzzaman, "Ye'is, aczden gelir. Ye'is, mâni-i herkemâldir."1 der. Ayrıca "Ye'is en dehşetli bir hastalıktır. Ümmetlerin, milletlerin "seretan(kanser)" denilen en dehşetli bir hastalığıdır. Ve kemâlâta mâni ve "Ben kulumun zannı üzereyim yani kulum Beni nasıl tanırsa, ona öyle muamele ederim"2 hakikatine muhaliftir; korkak, aşağı ve âcizlerin şe'

Tenkit kapısını kapamak - Kapanması gereken kapılar - 7

Bediüzzaman tenkidi müsbet ve menfi olarak ikiye ayırır."Tenkidi nasıl görüyorsun Hususan umûr-u diniyede." sualine; "Tenkidin sâiki, ya nefretin teşeffisidir, veya şefkatin tatminidir."1 Der. "Evvelâ, umur-i uhreviyede haset ve müzahemet ve münakaşa olmadığından, bu cemiyetlerden hangisi münakaşaya, rekabete kalkışsa, ibadette riya ve nifak etmiş

Kıskançlık kapısı - Kapanması gereken kapılar - 6

Lemaat'te geçen Arabi bir fıkrada "Cemiyetteki tesanüt, en durgun şeyleri dahi tahrik eden bir vasıtadır. Cemiyetteki haset ve kıskançlık ise her türlü hareketi durduran bir alettir."1 ifadesi yer alır.Kıskançlık; bizden farklı olana, dikkati dahâ çok çekene, sahip olamadığımıza sahip olana, dahâ huzurlu, dahâ mutlu yaşayana karşı istimal edilen me