Üç yerde söylenen yalan meselesi...

Kapanması gereken kapılar - 30

Ayette "Pis putlara tapmaktan sakının, bir de yalan söz söylemekten sakının."1 emredilmiştir. Resûl-i Ekrem Efendimiz de(asm) şöyle buyurmuştur: "Halk arasını düzelten ve bunun için hayır kastıyla söz ulaştıran veya hayır için söyleyen, yalancı değildir."2 Esmâ Bintu Yezîd (ra)anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ey insanlar! Pervanenin ateşe atılması gibi sizi yalanın peşine düşmeye sevk eden şey nedir Halbuki, üç yer hariç yalanın her çeşidi âdemoğluna haramdır. Bu üç yere gelince: 1. Erkeğin, rızasını sağlamak için hanımına yalanı, 2. Harpte söylenecek yalan. Çünkü harp bir hileden ibarettir. 3. İki Müslümânın arasında sulhü sağlamak kasdıyla söylenen yalan."3 Bu üç yerde söylenen yalan tevriye kabilindendir. Tevriye, edebiyatta, birkaç mânâsı olan bir kelimenin en uzak mânâsını kast etmek demektir. Bu sanatı kullanmak suretiyle, mesela insanlar arasını ıslâh etmek veya harp esnasında düşmanı oyalamak, ya da herhangi bir hayır gözetmek mümkünken, düpedüz yalan söylemek câiz değildir. Erkeğin hanımına vaadde bulunması

Safvan İbnu Süleym ez-Zühri (ra)anlatıyor: "Bir adam: "Ey Allah'ın Resûlü! Ben karıma yalan söyleyeyim mi" demişti. Aleyhissalatu vesselam: "Yalanda hayır yoktur!" buyurdular. Adam: "Vaadde bulunmama, lehinde söylememe ne dersiniz" diye tekrar sordu. Aleyhissalatu vesselam da: "Öyleyse sana bir vebal yok!" buyurdular."4 Demek erkeğin, rızasını kazanmak için hanımına vaadde bulunması ve onun lehinde konuşması da yalan sınıfına dâhil değildir.

İki kişinin arasını düzeltmek

Ümmü Gülsüm Bintu Ukbe (ra) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı işittim, diyordu ki: "İki kişinin arasını düzelten, hayır söyleyip, hayır tebliğ eden kimse yalancı değildir."5 Meselâ iki kişinin arasını düzeltmek veya barıştırmak için; birine gidip, "O sana dâima duâ ediyor" dense ve bununla ötekinin, "Ya Rab, bütün Müslümanları afv-ü mağfiret eyle!" dediği kast olunsa; tevriye sanatı açısından yalan söylenmiş olmaz. Böylece adamın adâvet ve husûmet ateşini söndürmek ve kin ve garazını hafifletmek de mümkün olur. Görüldüğü üzere iki kişinin arasını düzeltirken hayır söylemek ve hayır tebliğ etmek de yalan kâbilinden değildir.

Harp hileden ibarettir

Harp esnasında düşman askerinin moralini bozmak ve gücünü zayıflatmak için, "Kralınız öldü!" denir ve bununla düşman askerinin eski krallarının öldüğü kast edilirse yine tevriye usûlü ile hem yalandan korunmuş, hem de düşman askeri zaafiyete uğratılmış olur. Yahut düşmana esir düşen birisinin, "Cephaneniz nerede" sorusuna, "Bilmiyorum!" diye cevap vermesi de tevriye açısından doğrudur. Yani bardağın susuz kısmı gösterilip, "bardağın yarısı boştur" demektense, bardağın dolu yanını göstermek ve "bardakta yeterince su vardır" demek mümkündür. Bu şekilde yalan da söylenmiş olmaz.