Su akarken testiyi doldurmak

Fırsatlar elinde iken, İstiğfar et, durma gönül. Henüz bu can tende iken, Fırsatı kaçırma gönül. A.Y. Atasözlerimizin her birinde bir ders, bir hikmet vardır. Çünkü bu sözler, yüzyılların tecrübesinden süzülen, geçmişten ders alıp gelecek nesillere yol gösteren birer pusula gibidir. "Su akarken testini doldur" sözü de, bunlardan bir tanesidir. Ne var ki, iyi niyetle, söylenen, içinde çok kıymetli hakikatler barındıran bu sözün, son zamanlarda içinin boşaltıldığını, maksâdının aksine, menfi bir mâna verilerek menfaatlere âlet edildiğini görmekteyiz. "Su akarken testini doldur" deyince, vurgunlara, soygunlara, hırsızlığa ve yolsuzluğa teşvik eden bir mâna çıkartılınca, suyun başını tutanlar, sadece testiyi ve küpü doldurmakla yetinmemiş, hortumla bütün suyu çekmeye kalkışmıştır. Böylece hayatımıza "hortumculuk" diye bir kavram girmiştir. Atalarımız, "Su akarken testini doldur" demişler. Fakat biz, çoktan beri atalarımızla aynı dili konuşmadığımızdan, bunu da yanlış anlamışız. "Elinde fırsat varken, devlet malından bol bol istifade et, helâli harama düşünme, mümkün olduğu kadar fazla dünyalık edinmeye çalış" şeklinde bir mâna vermişiz. Üstelik bunu yapan kişileri de, uyanık ve açıkgöz olarak kabul etmişiz. Evet, su akarken testiyi doldurmak lâzım. İnsanın sağlığı yerindeyken, gençliği elindeyken, önce Allah'a karşı olan vazifesini yerine getirmesi gerekir. Yani, namazını kılarak , orucunu tutarak, diğer ibadetlerini yerine getirerek, güzel ameller işleyerek rahmet çeşmesinden testisini doldurmalıdır. "Daha gencim, şimdi işlerim var, ileride, emekli olunca ibadetlerimi yaparım" diye en önemli vazifeler ihmal edilirse, yarının ne getireceği belli olmadığından, bir daha bu fırsatları bulamayabiliriz. İnsanın, emekli olacak kadar yaşayacağının bir garantisi