Eskişehir'de müfritane irtibat

İslamiyete darbeler vurulduğu, iman esaslarını sarsıldığı bir zamanda zuhur eden Bediüzzaman Hazretleri, sarsılan temelleri yerine oturtmak için Kur'an'a sarılmış, İslamiyet üzerinde yüzyıllar boyunca birikmiş olan bid'a bulutlarını dağıtmış, ihmal ve inkâr tozlarını ve temizlemiş, Kur'an'ı asrın idrakine uygun bir şekilde tefsir ederek herkese okutmaya çalışmıştır.

Hem de en koyu istibdatın hüküm sürdüğü, devamlı takip ve tahakküm altında olduğu zamanlarda, hapislerde, sürgünlerde, kağıt ve kalem bulundurmanın suç sayıldığı ortamlarda, altı bin sayfalık bir külliyat yazmış, ve bunu da el yazmasıyla altı yüz bin nüsha çoğalttırmak suretiyle, zamanın (çoğu âmi) insanlarına okutmuştur. Böyle bir neşriyat ve okuma yazma seferberliğinin dünyada eşi yoktur.

Bugün dünyada ve ülkemizde en çok okunan kitap Kur'an-ı Kerim ve ondan sonra da Risale-i Nur'lardır. En çok okuyanlar da, Risale-i Nur Talebeleridir. Nerede bir Nur talebesi varsa, mutlaka evinde veya yanında Risale-i Nur'dan bir eser bulunur. Çünkü Nur talebesinin gıdası, bu eserleri okumaktır. Risale-i Nur hem ilim, hem dua, hem şifa, hem de zikir niyetiyle okunduğu için, her zaman ihtiyaç duyulan bir kaynaktır.

Bu nurlu kaynaktan daha fazla istifade etmek için, ferdî okumanın yanı sıra, toplu halde ve müzakereli okumak da gerekmektedir. Eskişehir Yeni Asya ve Risale-i Nur okuyucuları olarak biz de, çevre il ve ilçelerden Nur talebesi kardeşlerimizi şehrimize davet ederek bir okuma programı yapmaya karar verdik. Cumartesi ve Pazar tatillerine bir günlük yılbaşı tatilini ilave ederek, üç günlük bir program yaptık. Gelen misafirlerimizle birlikte Risale-i Nurları okumak, birlikte müzakere etmek, bazı ihtisas sahibi kardeşlerimizin farklı bakış açıları ile konuları daha iyi anlatmasından istifade etmek istedik.

Davetimize Ankara'dan Ali Vapur, Prof. Ahmet Battal, Yeni Asya Yönetim Kurulu üyesi İbrahim İriboz; Düzce'den İsmail Özdemir, Ömer Önbaş, Nahit Topaloğlu; Uşak'tan H.Hüseyin Meriç, Afyon'dan Gazetemiz yazarlarından Hasan Koç icabet ederek, ders ve seminerleriyle katkıda bulundular. Ayrıca, bu saydığımız illerin yanı sıra Bilecik, Kütahya, Bozüyük gibi mahallerden de katılımlar oldu. Üç gün boyunca, müzakereli, muhabbetli, uhuvvetli ve bereketli bir programda birlikte olduk. Böylece Üstadımızın "müfridane irtibat" tavsiyesini yerine getirmiş olmanın huzurunu yaşadık.

Program akışını kısaca özetleyecek olursak; Cumartesi günü Hasan Koç'un "Parlak makamları nazara almak" başlıklı dersini dinledik. 14:00 de Nahit Topaloğlu, "Kader" başlıklı dersini edebî üslubuyla nefis bir sunumla anlattı. Her zaman okuduğumuz 26. Söz, ufuklarımıza yeni pencereler açtı. Akşamki ana dersimizde ise, Düzce Üniversitesinden Öğretim görevlisi Ömer Önbaş, hazırlamış olduğu slayt ve kısa grafiklerle "İttihad" konusunu güzelce izah etti.