Misbah Eratilla

Yeni Asya

Halil Ağa'nın vicdanı

Afyon hapishane yönetimi, Bediüzzaman'ın yazma işine engel olamayınca olağanüstü tedbirler almaya başladı.Önce mahpusların Bediüzzaman'ı görüp selamladığı pencereyi çivilediler, ardından da kapısını kilitlediler. Böylece yanına hiç kimse yaklaşmayacaktı. Ancak zorunlu ihtiyaçlarını görecek Halil Ağa adında otuz yılın üstünde ağır hüküm giymiş bir k

Başımıza devlet kuşu kondu

Molla Hamid, 1951 yılı içerisinde Bediüzzaman'ı Emirdağ'da ziyaret eder. Daha sonra marangozların kullandığı bir elektrikli makine almak için İstanbul'a gider.Parası çalınmasın diye bir bezin içine saklar. İstanbul'a varınca marangoz makinelerini kimin sattığını araştırmaya başlar. Araştırmaları sonucunda satıcıların Rum, Ermeni ve Yahudi olduğunu

Vazifeniz nurları göstermek

Molla Hamid, Bediüzzaman'ı ziyaret ettikten sonra Emirdağ'dan ayrılmaya hazırlanır.Bediüzzaman Mola Hamid'e, "Kardeşim, bu kitaplar Irak'a gidecekti fakat sizin ihlas ve sadakatiniz ağır bastı. Bunları Van'a göndermek daha iyi olur" dedikten sonra ona bir bavul dolusu kitap verir. Bediüzzaman "Şimdi bunu sana teslim ediyorum. Bu kitapların her sayf

Üstad hakkı

Bediüzzaman, Emirdağ'da Bayram Yüksel ile beraber yüksek bir kayanın üzerine çıkar.Bediüzzaman güneşten rahatsız olmasın diye başının üstünde bir de şemsiye tutar. Bu arada Bediüzzaman dualarını okurken diğer tarafta talebeler aşağı kısımda kitap tashihiyle uğraşıyorlardı. O sırada Bayram Yüksel'i de derin bir düşünce alır ve kendi kendine "Ne olac

Yeni bir dönem

Bayram Yüksel, asker dönüşü Zübeyir Gündüzalp'le bir müddet Emirdağ'da Bediüzzaman'ın evinin karşısında bulunan bir evde kalırlar.Gündüzalp, Bayram Yüksel'den bir ay önce Emirdağ'a gelmişti. O tarihlerde Gündüzalp, Ankara PTT'de memur olarak çalışmaktaydı. İstanbul üniversitesinde okuyan Muhsin Alev bir gün Emirdağ'da Bediüzzaman'ı ziyaret eder. Be

Bir başakta bin tane

Risale-i Nurları tanıtmak amacıyla, "Semerci" lakaplı Şeyh Hacı Ali Rıza, Isparta'da bir mevlit merasimi düzenler. Dostu Hacı Hafız Mehmet'i de davet eder.Şeyh Ali Rıza, Hacı Hafız Mehmet'i mevlitten sonra evine davet eder. Akşam Haşir Risalesi'nden ders yapar. Yapılan ders Hacı Hafız Mehmet'in çok hoşuna gider ve ona: "Ben bu okunan eseri ne duydu

Neden "Yüzüme bakma" diyor

Bayram Yüksel anlatıyor:"Üstadımız bilhassa son zamanlarında insanlardan iyice çekilmişti. Derdi ki; 'Her elimi öptüklerinde sanki yüzüme tokat yiyorum gibi bana ağır geliyor.' Hatta Üstadımızın son zamanlarında ne istediğini ancak gözle, işaretle anlayabilirdik. Onun için sık sık Üstada baktığımızda, bu bakmamızdan sıkılır ve 'Kardeşim bakmayın!'

Şekerci Han'da meydan okuma

Hasan Fehmi, bir gün bir haber okur. Haberde İstanbul'a bir adamın geldiğini ve Şekerci Han'daki odasının kapısına "Kim ne sorarsa sorsun, yalnız cevap verilir. Kimseye soru sorulmaz" şeklinde bir yazı astırdığını duyar. Kendi kendine böyle bir iddia sahibinin ancak bir deli olabileceğini düşünmüş. Bediüzzaman'ın meydan okuması medresede tartışma k

Kuvvet var istimal etmek yok

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nin, Emirdağ'a geldiği ilk günlerden itibaren hizmetine bakan birkaç talebesi vardı.Talebeler nöbetleşe hizmet ederdi. Bediüzzaman'ın talebelerinden tüccar olan Hamza Emek, dükkânı olduğundan dolayı nöbetini pazar gününe almıştı. Hamza Emek, her pazar Bediüzzaman'ın tashih edeceği kitapları ve çay takımını alarak o

Urfa seması kuş sesleriyle çınladı

Molla Abdülhamid, Bediüzzaman'a muhabbet besleyen talebelerine şefkatle kucak açan ve onları himaye eden bir zattı.Risale-i Nurları okuduktan sonra Bediüzzaman'a birçok Arapça mektup yazdı. Cizreli şeyh Seyda'nın halifesi iken Risale-i Nurları tanıdıktan sonra artık Bediüzzaman'ın virt edindiği duaları okumaya başladı. Ruslar, I. Dünya Savaşı'nda D