Misbah Eratilla

Yeni Asya

Bediüzzaman'ın çocukluğu (1)

Nurs köyü, Bitlis ili Hizan ilçesinin en uzak köylerinden biridir. Nurs'tan Hizan'a yol, dere boyu takip edilerek gidilir. Nurs köyünün etrafı sarp dağlarla çevrili, saklı bir cennet gibi kendini hep gizlemiştir. Köye ruh veren ve yerleşimini sağlayan içinden geçen deresidir.Köyü ilk kuranlar, anne şefkatiyle kollarını iki yana açan derenin iki yak

Kimseye muhtaç olmadan yaşamak

Meslekteki hizmetimin 40 yılı geride kaldı. Yeni düzenlemeyle müdürlükten alındım. Uzun yıllar müdürlük yaptığım okulda öğretmen olarak çalışmaya başladım.Eğitim öğretim yılı başında yapılan kura sonucu, 1. Sınıfı okutacaktım. Yıllarca idarecilik yaptıktan sonra, sınıfa girmenin bana göre olmadığını öğretmenliğimin daha ilk birkaç haftasında anlamı

Güzel, zor ve korkusuz günler

16 Mart 1920'de İtilâf Devletleri İstanbul'u resmen işgal etti. İngiliz, Fransız ve İtalyan yüksek komiserleri, sabah erkenden Sadrazam Salih Paşa'ya bir nota vererek saat 10'dan itibaren İstanbul'un işgal edileceğini bildirdi.Bediüzzaman, işgal sırasında İstanbul'dadır. İşgalcilere karşı Arapça ve Türkçe Hutuvât-ı Sitte ve Hücûmât-ı Sitte eserini

Ankara'nın teklifleri

Bediüzzaman'ın İngilizlere karşı İstanbul'daki mücadelesini takip ve takdîr eden Ankara erkânı, beraber çalışmak için müteaddid defalar onu Ankara'ya davet ederler.Toplam davet sayısı 18'i geçmiş olup Mustafa Kemâl'in de iki def'a şifre yoluyla daveti olmuştu. Sonunda Bediüzzaman, Van eski valisi Tahsin Bey'in vasıtasıyla neşredilen Hutuvât-ı Sitte

Üç elif ittihat etse

Cemil, daha altı yaşında bir çocukken babaannesinin söylediği "Deccal gelecek, insanlar ondan kaçacak. Mehdi gelecek ve harika işler yapacak" sözleri her zaman hafızasında tazeliğini koruyordu. Cemil de her zaman "Ya Rabbi beni Deccal'in şerrinden kurtar" diye dua ederdi.Cemil Çelik'in askerliği Isparta'ya çıkar. Bir gün askerler aralarında sohbet

Bir hadise olsun istiyorlardı...

Bir akşam üzeri jandarma bölük kumandanı, jandarma eri İsmail Kahraman ve iki askere haber göndererek hazırlıklarını yapıp tabura gelmelerini söyledi.Tabura gittiklerinde yirmi iki asker tam teçhizatlı bekliyordu. Bu sayı sonradan sekseni bulmuştu. Kimse neden bir araya geldiklerini bilmiyordu. Sonra yüzbaşı geldi ve askerlere "Kubilay" hadisesini

Sizin çocuğunuz ne olsun

Cemal, oğlu Ömer doğduğu günden itibaren onunla iyi bir iletişim kurmak amacıyla birçok kitap okudu. Her gece ona hikâye okudu.Oğlu anaokulu ve ilkokul yaşlarına gelince, ona hem iyi bir okul, hem de iyi bir öğretmen bulmak amacıyla çabaladı. Ömer, okula başladıktan sonra okul dönüşü eve geldiğinde babası hiç vakit kaybettirmeden onunla ders çalışı

Savlı Şükrü Efe'nin uyanışı

Sav Köyü, Isparta'ya sekiz kilometre uzaklıkta, sırtını Davraz Dağının batı tarafına dayamış şirin bir köydür.Geçmişten süregelen gelenek ve görenekleri ile özellikle de düğünlerdeki eğlenceleri ile dinin uzağında bir yaşantı sergilerler. Sav Köyünden Mustafa Gül, bir akşam misafir ettiği Şükrü Efe'ye Risale-i Nur'dan Onuncu Söz'ün bir bölümünü oku

Bayram Yüksel'in yükselişi

Bayram Yüksel bir akşamüstü eve doğru gelirken evlerinin önünde görülmemiş bir kalabalık görür. Meraklı ve korku dolu bakışlarla kalabalığı süzerek neler olabileceğini anlamaya çalışır.Bayram Yüksel'in ağabeyi Sadık yanına gelir, kolundan çekerek onu kilere götürür. Ağabeyine 'burada ne oldu' diye sorar. Sadık; "Mustafa ağabeyim öldü" der. (Mustafa

Elmas, kırık camla değiştirilmez

Puma; aslan, kaplan ve jaguardan sonra en yırtıcı hayvanlardan biridir. Puma, bir ceylanı avlamak varken tavşanın peşine düşmez. Avının peşine düştüğünde ölümüne koşar.Bir ceylanın peşinde koştuğu ile bir tavşanın peşinden geçirdiği süre de aynı olmaz. Çünkü puma, avı peşinde koşarken harcadığı enerji miktarı ile avdan elde edeceği potansiyel enerj